Kemik ve Kan

1

   -Görevini anladın değil mi?
   -Evet efendim.
   -Son 400 yıldır bu çocuğu aradığımı biliyorsun değil mi?
   -Evet efendim.
  -Başarısız olursan...
  -Böyle bir olasılık yok.
  -Son olarak İz. Duyularının kapalı olduğuna emin misin?
  -Eminim efendim.
  -Çekilebilirsin..
....
İz kapıyı kapadı ve çıktı. Hiç bir şey hissetmiyordu. Sadece yapması gereken şeyi yapıp yeni emri bekleyecekti. Her zamanki gibi. Kaçağı bulup gebermesi için adını dahi bilmediği efendisine getirecekti.
Gitmesi gereken yer 40 km uzaklıktaydı. Ekibi onu arabada bekliyordu. Kızıl saçlı bir kız ve sarışın kaslı bir erkek arka koltukta ayrı camlara bakarak oturuyorlardı. Sürücü koltuğunda başka bir kaslı velet vardı. Hepsinin teni bembeyaz ve bakışları donuktu. İz onlardan farklı görünüyordu. Esmer bir teni, koyu uzun saçları vardı. Gözleri insanı delip geçebilecek gibi Kocaman ve kapkaraydı. Uzun bacakları ve ince beliyle tüm erkekleri kaskatı kesecek bir seksiliğe sahipti. Ama onun bakışları da diğerleri gibi donuktu. Ön koltuğa geçip oturdu. Saçlarını sıkı bir at kuyruğu yaptıktan sonra aynaya baktı. O donuk bakışlarıyla yüzleşti. İçinde ufak bir sızı hissetti ve sürmesi için çocuğa bir işaret verdi.

^^^^^

Unutulmuş bir kasabadan dünyaca ünlü bir metropole gelmeleri ancak bir saat sürmüştü. Burası bulundukları hatta daha önce gördükleri yerlerden çok daha farklıydı. Işıl Işıl dı. Her taraf heyecanla kaplıydı. Her yerde hareket vardı. Sesler, renkler, duygular ve istekler..
Araba pek de büyük olmayan bir barın önünde durdu. İz arabadan indi ve çevreyi kolaçan etti.

-Çabuk davranmamız gerekiyor. Kızıl sen okul işlemlerini hallet. Ev bulma işi sende 'Sürücü'. Sarı sen bölgeyi kolaçan et, burayı başka sahiplenen var mı öğrenelim. Ve evet bölge derken tüm şehirden bahsediyorum.

Hiç bir şey söylemeden dağıldılar. İz bara girip bulduğu boş bir masaya oturdu. Ucuz içki kokusu her yere yayılmıştı. Yasal bir barda olmadığını biliyordu. Yoksa bu 16 lık lar buraya giremezdi.

2. Birasını bitirmişken ekibi gelip yanına oturdu.
-Bir aksilik var mı?
-Ev ve okul işi tamam.
-Peki ya bölge?
-O işte bi pürüz var.
-Anlat dinliyorum.
-Her yeri taradım. Fazla temizdi. En ufak doğa üstü şeye rastlamadım. Ne bir dönüşen ne bir hükmeden ne de bir beslenen.. Ya yoklar ya da gerçekten iyi saklanıyorlar.
-İşte bu kulağa ilginç geliyor. Bununla yarın ilgileniriz. Ev nerde?
-Okuldan yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta gösterişli bir malikane. Şehrin içinde olduğu için dikkat çekmeyeceğiz gibi gözüküyor.
-Okul?
-Kayıt işlemleri başarılı. Hikaye de tamam. Şehre yeni taşınan zengin 11.sınıf kuzenler.

İz derin bir nefes aldı.
-Şu çocuğu hemen bulsak da bu zamparalıkla fazla uğraşmak zorunda kalmasak.. Neyse teferruatı boş verin. Aç mısınız?

Üçünün de donuk yüzlerinde piç bir bakış belirdi.
-Sınırınız var unutmayın. Evde görüşürüz.
İz kapıyı kapatır kapatmaz içeriden tiz bir çığlık koptu. Yüzünde hafif bir gülümsemeyle eve yürümeye başladı.

Sonuçta şov daha yarın başlayacaktı.