Ben Sarah. 18 yaşıma daha yeni girdim. Türkiye'de doğup büyüdüm. Türkiye' de başlayan hayat yolculuğumun ilk 7 yılı oralarda geçti. Ben, annem ve babam, babamın işi yüzünden Almanya' ya taşındık. 11 yıldır Almanya' da oturuyoruz. Bu 11 yıl içerisinde annem ve babam çok değişti.
Yine her sabah olduğu gibi anne ve babamın kavga sesleriyle uyandım. Her sabah ne olursa olsun babamla annem hep kavga ediyor. Kavga ettiklerine bir türlü anlam veremiyorum. Bu yüzden odamdan çıkmaya korkuyorum. Ne zaman onları durdurmaya çalışsam başaramıyorum. Hep yüzlerinde birbirlerine olan nefreti görüyorum. Artık benim tahammül edecek halim kalmadı. Bu evden kaçmak istiyordum.
Günlerden pazar... Yine Cadde Bostancıda duran o ihtiyar amcayla biraz sohbet ettim. O sırada Edward bana seslendi;
_Hayırdır bu sabah erkencisin?
_Evet bu sabah erken kalktım.
_İyi o zaman müşteriler seni bekliyor.
_Tamam geliyorum.
İhtiyar amca bana dönüp;
_Allah kolaylık versin kızım.
_ Saol amcacım. Deyip içeri girdim. İçerisi baya doluydu. Hemen müşterilerin yanına gidip siparişlerini aldım. O sırada Edward' ın beni izlediğini fark ettim. Mutfağa gittiğimde Edward yanıma gelip;
_Bugün keyfin yerinde.
_Evet. Son 2 haftam kaldı.
_Nereye gideceksin?
_Bilmiyorum Türkiye'ye giderim.
_Buraya da uğrarsın gitmeden önce olur mu?
_Tabi ki uğrarım. Merak etme sen. Edward bana yardım ettiğin için sana çok teşekkür ederim sen olmasaydın böyle bir iş yeri bulamazdım. İyi ki varsın.
_Önemli değil. Sen dileğini gerçekleştirmeyi çok hak ediyorsun.
_Gerçekten çok mutluyum.
_Tamam. Yeter bu kadar hadi patron kızmadan işe devam.
_Olur. Asmayalım çalışmaları. Dedim ve devam ettim.
Artık son iki gün kaldı Türkiye' ye gitmeme. Kimse beni burada tutamazdı. Kendi emeğimle bütün paramı biriktirdim. Aslında babamdan isteyebilirdim. Ama ne yazık ki babam bunu duysa beni anneme olan nefreti yüzünden odama kilitlerdi. Bende bunu düşünerekten babama hiç bir şey çaktırmadım. Aynı şekilde anneme de.
Bugün emeğimin karşılığını almak için iş yerime gittim. Sonunda her şey tamamdı. Edward ile vedalaştıktan sonra eve gidip annemlerin bir yere gitmesini beklemekteydim. Tamda şans günümdeydim. Babam ve annem davete gitmişlerdi. Bu benim için büyük bir fırsattı. Bende annemler çıkar çıkmaz bir not yazdım.
Sevgili Annem ve Babam
Şuan bu mektubu okurken ben çok uzaklardayım.
Beni merak etmeyin. Ben çok mutluyum ve iyiyim.
Sizin şu bağırışlarınız kavgalarınız beni çok mutsuz
etti. Bende evden kaçtım. Beni aramayın ve sormayın.
Sizden kendinizi benim yerine koymanızı bekledim
ama olmadı. Siz daha da gözüme bakarak kavga ettiniz.
Bende bu kavgalarınıza tahammül edemeyip gitmek zorunda
kaldım. Sizden özür dilerim.
HOŞÇAKALIN
Hava limanına doğru yola koyuldum. Son 1 saat vardı uçağın kalkmasına. Hem ağlıyor hem de bir yandan seviniyordum. Çok alışmıştım Almanya' ya, insanlarına, Edward 'a, ihtiyar amcaya...Ama olsun hiç bilmediğim bir ülkeye gitmeyecektim ki. O sırada uçak kalkacaktı. Bende uçağa bindim. Uçakta uyuya kalmıştım. Artık Türkiye ' deydim. Yanımdaki yaşlı teyze bana seslenerek beni uyandırdı. İndiğimizde sabahtı. Ben annem ve babamı çok merak ettim. Ama artık geçti. Oralarda gezerken eski çocukluk arkadaşım Kevin' la karşılaştım. Onu gördüğüme çok sevindim. O da çok sevindi. Biraz konuşup beraber gezdik. Ben ona her şeyi anlattım. Bana yardım etmek istediğini söyledi. Bende kabul ettim. Aslında ev tutmak istemiştim. Ama Kevin ev arayana kadar onda kalmamı istedi bende kıramadım. Teklifini kabul ettim. 1 ay Kevin 'la kaldım. 1 ay içerisinde kendime güzel bir ev buldum ve vedalaşıp evime yerleştim. Artık evim ve işim oldu. Kendi ayaklarımın üstündeydim.
Evime bazı malzemeler bakmak için mağazaları dolaştım. Bütün malzemeler tamamlandı. Aniden mağazada telefonum çaldı. Telefonuma baktığımda arayan.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♥ AŞK SATILMAZ ♥
Romance'' Annesinden dayak yediği halde , yine '' anne '' diye ağlayan bir çocuktur AŞK . ''