5

8 0 0
                                    

Babam günlüğünü yatağımın altına neden koymuştu bilemiyordum fakat okuduğum yeri bitirince pek fazla okumaya lûzum etmedim. Taki defterin en arkasından bir resim düşene kadar resim renkli ama soluktu babamın çocukluk resmiydi. Kumral saçları, iri kahverengi gözleri ve keskin bir çehresi vardı. En arka sayfalara geldim ve bir başka yazıyla karşılaştım. Bir mektupdu sanki:
Sevgili oğlum
Sen ve anneni terketmek için çok fazla düşünmedim ,neden bilmiyorum ama galiba benden nefret edeceğinden korkuyorum. Bazen düşüyorumda çocuklar çabuk büyür aynı senin gibi. Sana aynı büyükbabanın bana verdiği gibi bir sır vereceğim. Büyükbaba Tom ve karısı Maria çok fena bir aşkla evlendikten sanırım 16 yıl sonra büyükbaba Tom karısını öldürmüş ve bu o kurtadamlar tarafından ısırılıp halam dışında diğerlerini ısırdıktan sonra olmuş. Bu sırrı bizden başka kimse bilmiyor hatta en büyük amcam dahil yaşlı Tom'un erkek kardeşleri bile bu olayı bilmiyor. Biliyorum nefret edeceksin benden ama ömrün boyu seni nasıl sevdiğimi ve seninle hep gurur duyduğumu hep bil. Oğlum bir gün seninde çocukların olduğunda neden gittiğimi çok iyi algılayacaksın ve bana hak vereceksin bu bildiğim şey seni ve anneni tehlikeye sokacağı için gidiyorum. Bunu okuduktan sonra her şeyi kurtadamlara bir bir anlat anlatki vampirlerden ve onların şerrinden kurtulun. Seni belkide çok özleyeceğim ama şimdilik gitmeliyim sana söz tekrar geri geleceğim.
                                  Sevgilerle baban...

Fark etmeden ağlamıştım. Ondan yıllarca nefret etmişdim çünkü ben daha yedi yaşındayken bizi terk etmişti. Sadece bir çocuktum. Annemde onu iki haftada unutmuşdu. Ama ben unutamamışdım. Artık annem yoktu babamda öyle onlardan hâlâ nefret etmeme rağmen benim ailemdiler. Şevkatli kanatlar sadece onlarda vardı.
Şimdi bende doğduğum evi terk ediyordum. Arabanın camından oraya doğru baktım tahta evimizin kiremitleri karla kaplanmış ve camları buharlanmışdı.
Yolda sadece boş boş camdan baktım büyükbaba Tom'un şöförü dikiz aynasından bana bakıp duruyordu. Adama doğru baktım gülümsedi:
İyisiniz değil mi beyim?

Başımı salladım yine sırıttı ama birden firene bastı ki ben limuzinin önüne doğru tekerlendim. Adam kapıyı açıp indi ön cam kana bulanmışdı. Bende indim birden yerdekinin bir insan cesedi olduğunu gördüm ama şöför yoktu arkamdaki kurt sesi bana onunda bir kurt olduğunu anlatıyordu ama yanılmıştım bu kurt bana hırlıyordu. Atıldı. Ben kaçamadan ,ama birden bir başka kurt onu savurdu. Bu aşırı iri kuzgun karası kurda borçlanmıştım şöför beni dürttü arabaya bindik şöför iki dakika içinde ön camdaki kanı temizledi.
Oda bindi ama kapı ikinci kez açıldı birisi daha bindi ve biz yola devam ettik.

INTYREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin