Hande'den;
Hemen hemen herkesle tanıştık.Hepsi çok cana yakın.Özellikle Burcu'mm...Yirim ben onuu!Burcu:"Hande ben acıktım.Yemek yemeğe gitsek ya?"
Hande:"Olur gidelim." Bende acıkmıştım açıkçası.Kahvaltı bile yapmadım. "Siz geliyor musunuz?" dedim Berk ve Tolga'ya.
Tolga:"Aslında bende acıktım.Kanka gitsek olur mu kahvaltı yapmamıştım ben." Vayy.Aynı kaderi paylaşıyoruz demek.
Hande:"Ya Berk için tabiki sorun olmaz. Dimi Berk?" dedim.Aslında amacım Berk'le Burcu'yu bir araya getirmekti.Sevgililer sonuçta gezsinler biraz dimi?
Berk:"Tamam gidelim de...Hande niye bu kadar telaşlısın?" Aha sıçtık.
Hande:"Olum açız burda. Senin düşünmeni beklersem şuracıkta geberirdim valla." İşte ben yaa! Bu yüzden oyuncuyum işte!
Berk:"Tamam,tamam sakin. Hadi gidelim o zaman." der demez Burcu beni yanına çekti.
Burcu:"Kızım senin amacın ne?!"
Hande:"Benim amacım mı ne? Kızım açlıktan ölüyoz burda. Ona da mı isyan etmeyelim?" Yaa işte ben ben! Siz değil ben! Sadece BEN! Tamam kes!
Burcu:"Ya öyledir tabi canım. Neyse gidelim de ben sana bişey sorcam ya."
Hande:"N'oldu? Ama bak acele et valla açlıktan sana saldırırım."
Burcu:"Tamam be! Neyse kahvaltı yaparken söylerim herkesin içinde! " WTF? Bak bu kesin kötü bişey yapçak. O ne lan dur! Hayırrr,kahretsin! Sadullah Hoca çağırıyor!
Hande:"Al işte Burcu ya! Hiçbişey yemeden İzmir'e gidicez şimdi! Hayır yani gevezeliğin şimdi tutmak zorunda mıydı?!" diye söylendim ama dinleyen kim?! Anca Berk'le yiyişir zaten. Aha kızı yuttu resmen! S*ktir ya! N'apıcam ben şimdi. Midem falan da bulanır! Off Burcu offf!
Tolga:"Ya sen o kadar açsan ben Sadullah Hoca'dan izin alırım dert etme." Ayy ne tatlı bişe- kendine gel Hande! Tolga o hatırlarsan. Sadece arkadaş,rol partnerin o kadar.
Yav ne arkadaşı kızım!Anca kendini mandır zaten.İkimizde biliyoruz Tolga'yı sevdiğini.
A-aa n'oluyo lan kim konuşuyo?
Lan deme ama ayıp oluyo Elmacık Kemik.
Aha iç sesmiş.Haa bu arada söyliyim; Tolga'dan hoşlanmıyorum. O benim arkadaşım,okey?
Evet sen Tolga'dan hoşlanmıyorsun. Çünkü ondan etkileniyosun!Haa bu arada Tolga iki saattir senin cevap vermeni bekliyo.
Etkilenmek? Asla! Güldürme beni lütfen! Neyse ben şu çocuğu daha fazla bekletmiyim. Hadi bayy!
Tolga:" HANDE! " En sonunda Tolga'nın bağırmasıyla iç sesinle olan bağlantıyı kopardım ve gerçek dünyaya döndüm.
Hande:"Ya çok pardon. Dalmışım öyle. Ya bu arada teklifin hâla geçerli mi?" Kafasını sallayarak onay verdi. "O zaman izin istesene gerçekten çok açım. Şu Burcu da sattı beni,eşek! Ama çok tatlılar ya! Efso çiftim onlar benim!"
Tolga:"Bu gevezelik bulaşıcı bi hastalık falan mı? Hande düş önüme. Sana ceza veriyorum. Gidip KENDİN izin isteyeceksin." Ben Tolga'ya şaşkınca bakarken. O da 'üzgünüm' diye bi işaret çaktı bana. Ayy srn dudaklarını büzme yaa! Valla ısırcam bir gü- HANDEEE! Yeter valla iç sesinin dediği şeylere kapılma! Neyse,işimize gelelim. Ben de Tolga'ya 'kahvaltıda görürsün!' işaretini bi çaktım. Neyse kızım amma uzattın. Sadullah Hoca'nın yanına gittim ve izin istedim. Çok büyük yalvarmalarım sonucunda ( kahretsin ki önünde diz çökmüştüm ) izin vermişti. Arkama döndüğümde yüzündr kocaman bir sırıtışı olan Tolga'yla karşılaştım. Bunun bedelini ödeyeceksin Tolga Bey! Sado Hoca'yla aramız bozulursa var ya seni fena yaparım.
~~~~~~
H= Hande
T= TolgaH:"Tolga Bey uzunca bir düşünmelerimin sonucunda sana ceza vermeye karar verdim." Kahvaltıyı bitirmiş, şimdi de kahvelerimizi içiyorduk. Tolga bu dediğim üzerine şaşkınca bana baktı.
H:"Yaptığının bedeli ağır olacak. Sado Hoca'yla aramız bozuldu biraz. Hemde senin yüzünden!" Ayy Hande hiç bağıramıyosun ya! Ama şöyle bi düşünüyorum da şu meteor gibi olan bir adama nasıl kızabilirim?
Ahahah yakaladım seni! Meteor demek haa!
Yaa hayır şimdi gelemezsin iç ses! Sonra senle konuşmaya dalıyorum. Ondan sonra da olan bana oluyo zaten. Tolga yine ceza verirse bunun bedelini ödetirim sana! (*Hande'nin içine biraz Haluk Mertoğlu kaçırmış olabilirim*) Ama veremeyecek, çünkü benim kna bir cezam var!
T:"Ya olmaz bişey! Sado Hoca affeder hemen seni."
H:"N'oldu? Korktun mu yoksa? Yok canım ya korkmana gerek yok. Çok ağır bir ceza vermeyeceğim zaten." Ben Tolga'ya ölümcül bakışlar atarken bir yandan da Sado Hoca'yla konuşuyordum.Sado Hoca'yı aradım ve biraz rahatsızlandığımı söyledim. O da 'Tamam senin çekimlerini yarın da yaparız. Sen iyice dinlen, geçmiş olsun." dedi. Bu adam ne kadar tatlı birşey ya! Çok samimi,içten,komik!
H:"Sado Hoca'ya rahatsızlandığımı söyledim o da bana dinlenmem gerektiğini söyledi. Bu durumda senin cezan da şu; ben sete gitmiyorum diyebsen de GİTMİYORSUN!" Bunu kendimden oldukça emin bir şekilde söylemiştim.
Bu nasıl bir ceza ya?! İnsan bi 'beni öp' filan der.
Olum o benim Sado Hoca'yla aramı az da olsa bozdu.Şimdi,eğer Tolga sete gitmezse, Sado Hoca Tolg'nın ne kadar tembel ve işini umursamadığını düşünecek. O yüzden oldu mu iç ses?!
Cık cık cık. Valla hiç yakıştıramadım sana. Taş gibi çocuğun meslek hayatını b*k ediyorsun resmen Handeciğim.
Öyle mi yapıyorum. Ay çok mu abarttım acaba? Bir saniye bu kız kim?
X:"Tolga! Aşkım çok özledim senii!!"
Birden olduğum yerde çakılı kaldım.H:"Aşkım?"
Ovv...duyduğuma göre hikâyedeki biricik Tolga'cığımızın sevgilisi var- mııı acabaaa? Bunu duyan Hande ne tepki verecek? Gece gece uyku tutmadığı için yazdım. O yüzden güzel olduğunu pek sanmıyorum aman neyse! Telafisini yaparız! Byss!♥♥♥