Muhteşem idoller Infinite. Her zaman mükemmel senkronizelere sahip olabilmek için çok çalışıyorlar. Comeback öncesi, çalışmaların hızlandığı sırada, yedi oğlan, Woollim şirketinin prova odasında gecenin bir yarısı olmasına rağmen çalışıyorlar.
"Yoruldum. Yoruldum. Çok yoruldum." diye sızlanıp kendini yere attı Woohyun. Sungyeol da onun yanına kıvrıldı.
"Lütfen. Neredeyse beş senedir yaptığımız dans hareketlerini neden bu kadar sık tekrar ediyoruz? Ben artık hata yapmayacağımıza eminim." dedi Sungyeol. Sunggyu havlusunu omzuna asıp küçük gözlerini ona doğrulttu.
"Az önce yaptığın hatayı gözüne sokmak istiyorum Sungyeol. Beş sene geçmesine rağmen nasıl olur da Be Mine dansında hata yaparsın?"
"Saat neredeyse üç oldu. Yoruldum, uykum geldi ve acıktım. Bu moralle nasıl dans edeyim?"
"Tamam." dedi Dongwoo deri koltuğa uzanırken. "Bırakın da uyuyayım."
"Hyung, şirket bunu bize neden yapıyor? JungYeob başkan bizi severdi."
"JungYeob başkan bizi sevdiği için bize bunu yaptırıyor Sungjong. Comeback yapacağız. Daha çok çalışmak zorundayız."
Myungsoo da yerde yığılmış insanlar kervanına katılırken söyledi. "Sizce bu saatte açık bir lokanta bulur muyuz? 7/24 açık bir restoran bilen biri var mı?"
"Sunggyu hyung bize ısmarlamalı. Çok iyi çalıştık." dedi Woohyun. Hala nefes nefese olan Hoya ona katıldı.
"Pekala." dedi Sunggyu. "Son bir kez daha prova yapalım. Eğer hatasız bitirirseniz size ısmarlayacağım."
Tüm üyeler Sunggyu'ya donuk gözlerle baktılar. Sunggyu tek başına ayakta duruyordu. Yerde yatan yorgun insancıkların hepsi tek tek gözlerini ondan ayırdılar.
"Gerek yok. Hemen şimdi çıkıp kendim almaya razıyım." dedi Woohyun.
Sunggyu çaresiz bir şekilde Dongwoo'nun yattığı deri koltuğa oturdu. "İstemeseniz bile, o son provayı yapacağız." Dongwoo'nun bacağını dürtükledi. "Dongwoo-ah, hadi kalk. Son bir kere daha. Sonra serbestsin."
Sunggyu Dongwoo'yu dürtüklemeye devam ediyordu. Ama Dongwoo ona hiçbir tepki vermiyordu. Sunggyu gözlerini devirdi.
"Aha! Uyumuş, değil mi?" diye sordu Hoya. Sunggyu kafasını sallayıp ayağa kalktı. Dongwoo'nun başucuna geçip onu tokatlamaya başladı.
"Sadece bir dans dedim. Üç dakika. Ölmeyeceksiniz. Sonra eve gidip uyuyabilirsiniz." sonunda Dongwoo uyanıp bayık gözlerini Sunggyu'ya doğrulttu. Sunggyu ona gülümseyip yerde yatan insan topluluğunun üzerine yürüdü.
En altta yatan Sungyeol'u tepikleyip ayağa kaldırdı. Sungjong'un üzerine yürümeye başladığında Sungjong hemen ayaklandı. Dolayısıyla Sungjong'un kucağında yatan Woohyun da ayaklanmıştı. Sunggyu, Hoya ve L'in yanına gidip nazikçe isteyince onlar da ayağa kalktılar.
"Hey, Çocuklar!" içeri dolan ince sesle üyeler kapıya yöneldiler. Biricik noonaları ellerinde bir sürü et poşetiyle onların yanına gelmişti.
"Sae Jin noona, çok yoruldum." dedi Sungjong. Sae Jin onun yanına geldi. Gülümsedi.
"İyi ya. Ben de sizi buradan kurtarmak için geldim." dedi. Yere oturup poşetleri açtı. "Önce şunları yiyin."
Infinite üyeleri anında etlerin başına hücum ettiler. L poşetleri parçalarcasına açmaya başladı. Dongwoo uykusunu tamamen aşmış, kendine etler arasından seçmece yapıyordu. Sunggyu yine onların başına dikildi.
"Yah! Bir dans dedim. Noona, niye böyle yapıyorsun? Çalışmaları lazım. Ve bu etleri yerlerse kilo alacaklar."
Sae Jin Sunggyu'nun kolunu yakalayıp onu yere çekti. "O çeneni bir süreliğine sadece yemek yemek için kullan. Size jest yapıyorum ve sen bunu kabul etmiyorsun."
"Öyle değil noona. Ama-"
"Tamam Sunggyu. Hadi şunun tadına bak." deyip çubukların ucundaki eti Sunggyu'nun ağzından içeri iteledi. "Güzel, değil mi?" Sunggyu gülümseyip kafasını salladı.
Infinite üyeleri etlerden geriye hiçbir şey bırakmadıklarına emin olduktan sonra ayağa kalktılar. Sae Jin etraftaki çöpleri toplayıp dışarı attı.
"Evet. Şimdi dans edecek misiniz?" diye sordu içeri girerken.
"Enerji depoladığımıza göre, daha iyi yapabiliriz." dedi Sunggyu. Arkasında bulunan üyelere baktı. Ama hepsi yine yerde oturuyordu. "Yah! Ayağa kalkın! Yemek de yediniz!"
"Hyung, hepimizin karnı çok ağrıyor. Ne olur bugün burada bitirelim." dedi Hoya karnını ovalarken. Sunggyu ona sinirle baktı.
"Hayır. Lütfen artık kaytarmayın. Sadece tek şarkı."
"Onları zorlama Sunggyu." dedi Sae Jin. Sunggyu ona döndü. O sırada gözleri bulanıklaştı. Başının döndüğünü hissetti. Yavaşça yere çöktü lider. En son, Sae Jin'in önünde kendisine gülümsediğini gördü.
"Onları zorlama Sunggyu. Zira, ayrılmanız bir facia olur, değil mi?"
°
-mongsangga
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Infinite Infinite Olmasaydı
FanfictionInfinite üyelerini birbirinden ayıran bir talihsiz olay... Her zaman bir arada olan 7 Romeo'yu birbirinden ayırmak gibi karanlık planı olan birileri... Dünyanın 7 Harikasını, dünyanın 7 farklı ülkesine götürerek onlara gerçek dünyayı göstermek istey...