Yeni okulumuzun bahçesine girerken tabi ki tüm gözler üzerimizdeydi. Hadi ama yan yana durmuş altı kız tabi ki bakacaklardı.
Her zaman olduğu gibi kimseye yakınlık kurmayacağım için içim çok rahattı. Fakat bunu Eda için söyleyemeyecektim. O tam bir arkadaş canavarıdır. Girdiği her ortamda arkadaş edinebilen asla yalnız kalmayan ve genel olarak sevilen biridir. Eda, Zeynep,Seren,Beyza ve Büşra. İşte bizim kızlar. Zeynep eski okulunda bıraktığı sevgilisi için mutsuzluktan tam 3 aydır bizimle doğru dürüst konuşmuyordu . Seren ise kulaklıklarıyla uzaya bile giderdi. Beyza ise hepimizden saf, masum ve çekingen olduğu için genel olarak bizden başkalarıyla iletişim kurmuyordu. Ve grubumuzun neşesi olan Büşra. Hayatı kafasına göre yaşayan 1 saniye sonrayı bile düşünmeyen, hayattan zevk almayı bilen, herkesin olmak isteyeceği bir karakter. Okul girişinde fazla durmadan bahçeye girdik. 6 kız yan yana durmayı bırakıp Seren ve Zeynep önden yürümeye başladı. Seren kulaklıklarıyla adeta bütünleşirken, Zeynep ise somurtkan bir tavırla etrafı inceliyordu. Hemen arkalarında ben ise önüme bakarak mutlu ve mutsuzluk arasında ki ince çizgimde yürüyordum. Arkadamda ki üçlü ise Büşra'nın "harika olacak" tarzında ki cümleleriyle boğuşuyorlardı.Okul müdürünün konuşması bitmiş ve sınıflarımıza geçmiştik. Saçmalamayın tabi ki aynı sınıftayız. Sınıfa girer girmez kapı kenarının ilk üç sırasını kaptık. Arkalar bize göre değildi. En önde Zeynep ve Eda, arkalarında ben ve Beyza, bizim arkamızda ise Büşra ile Seren oturmuştu. Sınıf yavaş yavaş dolmaya devam ederken bizde sessiz bir şekilde oturuyorduk. O anda sınıfa cırtlak sesleriyle yüzümüzü buruşturan 3 kız girdi ve "tamam" dedim "İşte yeni düşmanlarımız."
3 kızdan ortada duranı orta sıranın en arkasına geçerek "Ayy yeni öğrenciler mi gelmiş yaa?" demesiyle zaten sinirli olan asabi kızımız Zeynep arkasını dönüp " Ayy tatlım beğenmediysen kapının yolu belli." dedi. Zeynep'in bu tavrına sırıtırken cam kenarında duran çocuk dikkatimi çekti. İki saniyelik bakışmamızın ardından arkasını dönerek en arkada ki sıraya oturdu. Zeynep hala kızla tartışırken bir anda ayağa kalkıp kıza doğru sinirle yürümeye başladı. Aynı anda bizde kızlarla ayaģa kalktık. Beyza'ya "sen otur" dedim. Arkaya doğru yürürken kavga edeceğimiz kızın "Bana bak benim adım Ceren ve bu okulda bütün kızlar benim sözümü dinler" dedi. Zeynep ise bu cümleye karşı bir anda kahkaha atmaya başladı. Kızlarla yan yana dizilip Ceren adlı kıza bakıyorduk. Genel olarak konuşmazdım ve bu okulda da böyle davranacağımı düşünüyordum. Zeynep "Hadi ya, o zaman bundan sonra benim sözüm geçiyor." dedi. Evet bizde böyleydik işte. Hoca gelince herkes yerine geçti. Gözlerini sınıfta dolaştırırken bizde durdu "Yeni arkadaşlarımız kendilerini tanıtsınlar" diyince Büşra ayağa kalktı ve "Ben Büşra, şu yanımda görmüş olduğunuz sıradan yavru Seren, önümde duran maviş Melisa, onun yanında ki minnoş Beyza, en önde oturan ve baygın bakışların gözdesi Zeynep, onun yanındaki kızımız da Eda" diyip oturdu. Hoca kocaman olmuş gözleriyle bakarken dayanamayıp kafamı sıraya gömdüm. En son " Bu topluluğun sözcüsü sen olmalısın" demesiyle Büşra'nın hocaya bakmadan Serenle konuşmaya başlaması bir oldu. Bugün ders işlemeyeceğini söyleyen hocaya herkes bir şeyler derken "Hoş geldiniz" sesiyle kafamı yasladığım sıradan kaldırdım. Kızlar da benzer şeyler mırıldanırken çocuğun masamıza oturup " Adım Metin ama siz bana Meto" diyin demesiyle ufak çaplı bir şok yaşadım. Meto diye takma isim mi olur? Büşra'nın "Ayy iki maviş ne kadar şirin" demesiyle ön tarafa uzanıp Seren'in kulaklığını alıp Büşra'ya fırlattım. Ve adete sinirden beni öldürecek bakışlar atan bir Serenle karşılaştım. Büşra kulaklığı Seren'e uzatırken " Kız maviş benimkiler daha güzel değil mi?" Dedi. Gözlerine bakarken gözlerinin benimkilerin aksine açık mavi olduğunu ve benimkilerden kıyaslanamayacak kadar güzel olduğunu fark ettim fakat yine de "Saçmalama benimkiler varken" dedim. Kızlar beş karış açık ağızlarla bana bakarken onları ciddiye almayıp "Hayır yani neden Meto diyelim" dedim. Metin ise " Valla buraya doğru gelirken aklıma ilk o geldi" dedi ve güldü. O sırada zil çaldı. Metin yanımızdan ayrılırken kızlarla dışarı çıktık.
Okul günü gayet sıradan geçerken çıkış ziliyle birlikte kendimizi dışarıya attık. Çıkışa doğru ilerlerken "Maviş gelsene" diyen sesle Metin'e doğru kafamı kaldırdım. Kızlara "Bana demiyor değil mi?" Deyince Metin "Maviş ve tayfası hadii" dedi. Büşra'nın "Hadi gidelim" demesiyle yanlarına doğru gittik. "Maviş seni bizim tayfayla tanıştırıyım" dedi Metin. Bunun üzerine "Tanıştır da gidelim" dedi Seren. Bunun üzerine "Bu kıvırcık Baran, playboy bakışlı olan Burak ve bu da Alkan" dedi. Zeynep'in " Kızlar hadii Emirler bekliyor" demesiyle Metin'e yarın konusuruz deyip çıkışa doğru yürüdük.
Genellikle gittiğimiz cafeden içeri geçerken dikkatimi ilk çeken Emir'in yanında oturan eski sevgilim Akın ve onun yanında oturmuş Akın'ın elini tutan kız oldu.