Mavi

27 2 0
                                    

O gün okullar tatildi. Ablam kuzenim ve ben bizim evin yakinlarindaki bir cafeye gittik. Öğlen 1de gittik ve muhabbet sohbet derken zamanın nasıl geçtiğini anlamamişız. O zaman bi sevgilim vardı. Oyle aşık falan degilim ama çıkmak için çıkıyoruz işte. Ben cafede öyle bi yere oturmusum ki kimseyi göremiyorum. Oyle kendi halimde takılıyorum. Ablam ve kuzenim kendi aralarinda konusuyolar ve biyerlere bakiyorlardi. Bende merak edip sordum.
-Nereye bakiyosunuz siz ya. Kuzenimden hemen cevap geldi tabii.
-Sen gormuyosun ama tam arkanda o kadar yakışıklı cocuklar varki kızım , diye..
Oyle erkek delisi bi kızda değilim bu yuzden dönüp arkama bakmadim bile. Biraz zaman gectikten sonra lavaboya gitmek icin ayaga kalktim ve ilk o zaman gördüm onu. Masmavi gozleriyle o kadar farkli ve yakisikliydiki. Aşk değildi bu ama sadece dikkatimi çekmişti. Tekrardan yerime oturup telefonla oynamaya başladım. Sonra kuzenim heycanla buraya geliyolar dedi. Mavi gozlu cocuk yanimiza oturmuş ukala bi şekilde kuzenimle konusmaya çalışıyordu. Hic kiskanmamistim açıkcası. İlk görüşte aşk degildi benimkisi. Zaten yaninda duran cocuklardan biriside benimle konusmak istiyordu. Herkes kendine birisini bulup konusmustu o gun o masada. Benimle konuşan çocuk mavi gozlu cocugun uvey abisiymis. Mavi gozlu cocuk yani Can kuzenim Pelinle pek konusmadi. Ama ben Gokmenle yani uvey abisiyle baya iyi sohbet etmistim. Sonra birbirimizden numaralarimizi aldik ve Gokmenin işi cikip gitmisti. Canla Pelin konusmayi birakmisti. Canla ben tam kanka gibi konusmaya baslamistik saatlerce.. Sonra herkes evlere dağıldı.
O gece aklıma hiç Can gelmemisti. Pelinin israrlariyla o gece sevgilimden ayrilip Gokmenle cikmaya başladım. Ertesi gunde hemen okul çıkışı yine ayni cafeye Gokmenin yanina gittim. Canda oradaydi ve cok iyi vakit geçiriyorduk. Can cok komik ve eglenceli bi cocuktu. Gokmenle birbirlerine hic benzemiyorladi. Ben Gokmenle cikmama rağmen Canla daha cok vakit geciriyor ve daha cok egleniyordum. Tam bi hafta Gokmenle ciktik. Gokmenle ilk kavgamiz en buyuk nedeni Can di. Bana soyle birsey demisti hic unutmam.
-Canla çok samimisin unutmaki o benim öz değil uvey kardesim.
Bunu hic bir zaman kimseye soylemedim. Zaten ilk kavgadada ayrilmistik. Sonra bi daha onla ayni ortamda bulunmadim. Bu arada Pelinle Canın arasini yapmaya calisiyordum bende ama ikiside birbirinden hic hoslanmamis ve istemiyorlardi. Bende daha fazla israr etmedim. Gokmenle iliskim bittigi icin bidaha Can'la da konusmam sandım. Ama oyle olmadı. Tam tersi ablam , Pelin , Gökmen hic konusmuyor biz ise adeta uzunn yillardir birbirini taniyan iki yakin arkadas gibiydik. Surekli konuşuyor birbirimizi cok kiskaniyor ve sürekli biyerlere gidip bulusuyorduk. Hem sevgili hem degildik aslinda. Beni herseyden herkesden kiskaniyordu ama beni arkadaslarina arkadaşım hatta kardesim gibi diye tanitiyordu. Cok samimi oldugumuz icin arkadaslari inanmayip bi kac kez ayni soru soruyorladi. "Siz nesiniz" bu soruya hiç cevap vermiyordu. Bu şekilde tam bi ay geçmişti. Ben resmen ondan çok hoslaniyordum bana boyle davranan birisininde benden hoslandigini düşünüyordum.
Bir kac kez bana 'sakın sevgili yapmayı düşünme bende yapmıcam' diyordu surekli ve bende seviniyordum tabii. Zaman su gibi akıp gidiyordu onun yanında çok egleniyordum. 23 nisanda tanismistik. 1 mayistan beride hemen hemen hergun gorusuyorduk. Ve gunlerden 3 hazirandi. Benim dogum gunum du. Bulusup bi cafede oturmustuk. Yanında onun arkadasida vardi Bana dönüp " akşama hatirlat sana bisey vericem" dedi.
O gün gece saatlerce konusmustuk ama ben soylemedim. Yani bana vericegi şeyi hatirlatmamistim. Zaten o da benim dogum gunumu kutlamamisti. Ertesi gun annemin dukkanina gitmistim. Onunda evi dukkana cok yakindi. Telefonla arayıp beni arka mahallaedeki parka cagirmisti. Tabii bende her istedigini yaptığım icin hemen koşa koşa gitmistim.
Ama o gun çok farkliydi sanki biyere gidicekti beni son gorusuymus gibi surekli sariliyor, öpüyor ve fotograflar cekiliyorduk. "Çok mu yakistik birbirimize" gibi sozler soyluyordu. Mavi gozlu o cocuga o gün aşık olmuştum ben. Baya parkta oturmustuk. Bana dönüp gülerek 'ben gidiyorum yarın bi iki aya dönerim' dedi. O güldüğü icin bende ciddiye almamistim. Akraba ziyaretine gidiyormus, heralde 3-4 gun kalıp döner sanmıştım. Bu yuzden konuyu uzatmayip tamam dedim. Sonra yürüdük baya en son hadi görüşürüz gidiyorum ya gel opiyim dedi. Yanagimdan opmek icin egildiginde dudagima yapismisti. Ben şok olmuştum. Uvey abisiyle cikan bi kızı opmustu sonucta. Hicte kardeşi , arkadasi gibi degildim artik. Ona dönüp tamda şu sozleri soylemistim.
"Istedigini aldin artik simdi sen benim bidaha yuzume bakmazsin ve konusmazsin da Can" demistim. O da aynen şunları demişti. "Saçmalama Nur. Ben o kadar şerefsiz bi insan değilim .
Sonra hic bisey demeden eve gittim ve olanlari Peline anlattım. Tabii o da cok sevindi. Sevgiliydik artik. Yani bana göre oyleydi ve ben ona gercekten aşıktım. Ertesi gune kadar bekledim fakat mesaj atmadi. Dayanamayip ben attım. Cevap gelmemisti. Umudumu kaybetmeyip bi kere daha atttim sonra bi kere daha sonra bi kere daha.. Hic birine cevap gelmiyor üstelik goruldude yapiyordu. Nasıl olsa 3-4 gun sonra gelicek dedim ve bekledim. Fakat gelmedi. Ben bekledikce o benden dahada çok uzaklaştı. Geriye sadece fotoğraflar ve dudagimdaki izi kalmisti. Küçük bi öpücük belkide ama ilk ve en ozeliydi. 3-4 gün sonra gelicek sandığım adam tam 6 haftadir yoktu. Herkes unut diyordu ama aklımdan cikmiyordu o mavi gözlü şerefli çocuk. Gunlerden hangi gun bilmiyorum ama aylardan agustostu ve ben Pelin ve ablamla birlikte yine o cafeye gidiyorduk. Iki ay boyunca hemen hergun gitmistim zaten oraya. Oturup hayallare daliyordum. Neyse biz iceriye girdik soluma dönüp baktigimda o oradaydi. Gokmenle birlikte oturuyordu o mavi gözlü şerefli çocuk. Ben heycandan napicagimi bilmezken o hic bisey olmamis gibi sadece gulumsedi ve gitti. "Gelmisti işte... Artik aşkını itraf etmenin tam sirasiydi. Ne duruyorsun be kızım" diyordum içimden. Gokmen uzakta durdu selamlasmadik bile ama Can herzamanki ukalaligiyla gelmis bizle konusuyordu. Pelini opuyordu ben orda yokmusum gibi.. Içimin nasıl sızladigini size anlatamam. Ben telefonuma oyle boş boş bakarken bi anda telefonumu aldı ve kurcalamaya başladı. Bende gulerek elinden almaya calisiyordum ve şöyle dedi. " Nerden geliyo bu samimiyet kızım "
Haklıydı. Hic bişey diyemedim yine. Ben onun neyiydim ki?
Sıradan bir arkadaş, herkesi öpüyor sariliyordu ve bende bunlardan biriydim sadece. O gun onu gordugume ilk defa üzülmüştüm. Karar verdim asla onu sevdigimi bilmeyecek ve bu konuda boyle kapanicakti. Izmire gelir gelmez sevgili yapmisti zaten. Bana yaptigi şeylerin aynisi ona yapıyordu. Sadece sevgilisiyle birlikte attigi fotograflarda birşey dikkatimi çekmişti. Hiç gülmuyordu. Neden? Oysa benimle ne kadar da mutluydu. Bir mesaj atarak sanki hâlâ kardesiymisim gibi şöyle dedim. " Kanka neden yengemle fotograflarinizda hiç gulmuyosun. " O da " Bilmem , belkide artik içimden gülmek gelmiyordur "dedi. Bu cümlesi hâlâ beynimde bir soru isaretidir. Ben adamı gözünden tanıyan biriyimdir. Ama Can nasıl biridir diye sorsalar bile suan bir kelime soyliyemem. Sadece sundan eminim bir dedigi bir dedigini tutmayan bir adam. Sadece bu..
Ben sevgilisi var diye üzülürken 5 gün cikip ayrildilar. Tamda Can'lık bir hareket degil mi?
Gunler geciyordu ve Can'la hiç karsilasmiyorduk. Ondan ne bir haber aliyordum ne de tek bir mesaj. Her gelen mesaja sanki o atmis gibi bakiyordum. Ama onun dışında herkes yaziyordu. Agustosun sonlariydi , evde ablamla oturuyoruz bir mesaj geldi. Artik umutsuzlugun dibine cökmüş ben mesaja hic heycanla bakmamistim. Saat akşam 8 ve Can dan mesaj gelmişti. Yarım saat deliler gibi dans etmistim. Mesajda ise Nerdesin yaziyordu.
Bende evdeyim noldu ki dedim.
O da hiç oylesine yazdim dedi. Evet Can'i anlamak çok zor ve ben bu mesajindanda hic bisey anlamamistim. Neydi bu şimdi? Surekli boyle sacma mesajlar atip susuyordu sonra. Bende merak edip sordum. O gun neden bana nerdesin dedin diye. O da şöyle demisti. "Kafam guzeldi ve kafam guzelken sen aklima geliyorsun demisti". Yine çelişki ve yine Can.
Ama onu hic gormuyordum. Bir gun bi telefon geldi. Arayan Pelin di ve Can burda hemen gel diye bagiriyordu. Iki üç dakika sonra Can' dan mesaj gelmisti.
"Hemen bizim dükkana gel önemli"
Pelin kesin soylemisti ona aşık oldugumu. Rezil olmustum resmen. Hem korkuyordum ne diyecek diye hemde heycanliydim. Hemen hazirlanip gittim. Oraya gittigimde Can 'ın babasida vardi. Bu yüzden oturamadan Pelinle gitmek zorunda kaldık. Can 'la sadece göz göze gelmistik. Peline hemen olanlari anlatmasini soyledim. O da şöyle dedi. Can'a Nur seni gercekten cok seviyor ve cok aşık dedim. O da hic sasirmadan biliyorum zaten dedi. Bende o zaman ne bekliyorsun dedim. O da Nur Gokmenle cikti ve benim kardesim gibi deyip konuyu kapatti. Pelinin bu anlattiklari karşısında acikcasi hic sasirmamistim. Bekliyordum boyle olacagini. O beni kardeşi olarak goruyordu. Neden öptü o zaman beni? Neden sarıldı? Neden kiskandi? Neden neden neden... Gokmenle cikmis olmamsa sorun baştan bunlari yapip bana umut vermicekti o zaman. Çünkü bana ona ilk goruste aşık olmadim. Tanıdıkça hislerim büyüdü benim.
Artık sevdigimde iyice netlesmis oldu onun kafasinda. Bidaha nasil yuzune bakicaktim. Peline çok kızmıştım o gün. Aylardan eyluldu yaz bitmis , okullar açılmış , Canla artik hic gorusmuyor ve konusmuyorduk. Hic birşey 4 hazirandan yani beni optugü gunden sonra iyi olmadi. Bi daha asla eskisi gibi olamadik. Cok nadir de olsa bi kac kez karsilasmistik. En son eylul sonu gibi görmüştüm onu. Bir yandan derslerime calisiyordum bir yandanda hem onu düşünüyor hemde onun dogum gununu.. 23 ekim dogum gunuydu. 10 gun vardi dogum gunune. O benim dogum gunumu kutlamamisti ama ben ona birseyler almak istiyordum. Harcliklarimi biriktirip arkadasimla beraber ona gidip kazak almistim. Benim aldigimi bilmiyecekti. Kendimi iyice rezil etmek istemedim ve paketin üstüne iyi ki dogdun mavis yazdim. Birde o benim parfumumu cok seviyor diye kazagin ustune sıktım. Paketi ortak arkadaslarimizdan birine verdim ve Can 'ı görünce bunu ona ver bir kız bıraktı dersin dedim. Belki benim aldigimi kokumdan ve ona maviş diyen sadece ben oldugumdan anlardı. Ben eve heycanla giderken bi telefon geldi. Irem diye bir kuzenimdendi telefon. Üzülme Nur abla ama benim kuzenimle senin Can cikiyomus dedi. O an uzuleyimmi hediyeyimi dusuneyim bilemedim. Ayrica Iremin kuzenide benim Can 'a asik oldugumu biliyordu. Bu yuzden cok sinirlenip kızın numarasini istedim. Kızda cok cazgir ve cirkef birisiydi. Bu yuzden ortak bir whatsapp grubu acmis ve bana akliniza ne gelirse soylemisti. Agzimi acik tek bir kelime etmedim. Sadece bekliyordum. Cunku Can konusulanlari goruyordu kiza haddini bildirecekti elbet. Can ise şöyle dedi. "Evet Nur biz cikiyoruz Gizemle. Sen ne karisiyorsun ki? O gece sabaha kadar aglamisligim var annemin gözleri önünde. Mavi gözlü şerefli çocuk bir kez daha gostermisti bana ne kadar şerefsiz olduğunu. Sadece 2 gün ciktilar ve hic bulusamadan ayrildilar. Değdi mi gerçekten? O kadar aglamama değdi mi Can? Buluşamadigin kiza değdi mi beni üzmeye? Ben bu kadar seviyorken seni beni korumadigin o kız için değdi mi be adam? Diye hep sormak istemişimdir. Ertesi sabah Canla ortak arkadasimizi arayıp sakın hediyeyi Cana verme ve kimseye bahsetme al senin olsun deyip konuyu kapattım. Hediye aldigimida bilemicek mesela hiç..
Bu olaydan sonra yani Eylulden sonra hiç goremedim onu. Bir cok sevgili yapti. Bende yaptim tabii. Ama hic birzaman unutmadim onu. Fotograflarimizi saklarım hâlâ. Hâlâ beni sadece öpen o dur mesela. O kim bilir kac kızı opmustur. Arada Pelin görür hemen beni arar onu gördüm diye. Kader ya işte kuzenim hep görür onu ama ben hic göremedim. Haykiramadim ona nefretimi,sevgimi,aşkımı. Şimdi bir aydır bir sevgilisi var Can 'in. Seviyor gibi de. Helal olsun kıza. Benim yapamadigimi o yaptı. Bir ay sonra askere gidicek iyice uzaklaşicagiz birbirimizden. Zaten cok yakınken bile göremiyorum onu. Askerdeyken hiç goremem. Gozden uzak olan gönuldende ırak olurmuş derler. Benim niye öyle olmadi. Kimseye soylemiyorum unuttum nefret ediyorum ondan diyorum ama çok özlüyorum belki son bir kere gitmeden gorsem tüm nefretim geçer. Hiç mi sevmedin? diye sorsam ona. Hiç mi aklına gelmiyorum be? Tamam sevmedin aşık olmadin ama yaşanan onca guzel şeyden sonra onca anıdan sonra bir kere bile görmeye hakkım yokmu seni.10 dakika görsem ve icimdekileri soylesem sonra yine gidersin be adam. Zaten gitmek sana mahsus. Ben hep beklerim seni. Umarim o kızda seni benim kadar sever. Bugun 19 ocak ve ben onu eylulden beri görmüyorum. Nerdeyse 5 aydır. Dile kolay 5 ay...
Belki bir gün görürüm onu. Askere gitmeden önce belki karsilasiriz. Belki de askerden sonra.. Ama ben onu seneler sonra görsem bile şimdi ki gibi carpicak kalbim. Ilk gün ki gibi mavi gözlü o yakışıklı çocuk o kadar kalabaligin arasindan benim dikkatimi cekicek.
Hayatımda hiç birşey için keşke demedim fakat "Gökyüzü Gözlü Çocuk" keşke sevseydin ulan keşke be. Ne güzel biz olurduk..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 19, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gökyüzü Gözlü ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin