Bölüm 3

213 3 0
                                    

Babam beni göz göre göre götürmesine sessiz kalmazdı, kalamazdı, kalmamalıydı.

...
Babama sonsuz güvenlerimi yollayarak masadan kalktım.

-" Sanırım daha fazla yiyemeyeceğim. Size iyi geceler."

-" Sana da iyi geceler kızım. "diyerek karşılık verdiler bana. Odama çıkıp yarın okula gideceğim için çantamı hazırladım. Umarım giderdim. Çantamı da hazırladıktan sonra pijamalarımı giyip bugünün yorgunluğunu atmak üzere yatağıma uzandım. Normalde bu saatlerde kolay kolay uyumazdım. Fakat bugün yeterince yoruldugumdan dolayı kendimle verdiğim savaşa bir son verip göz kapaklarimin kapanmasına izin verip derin bir uykuya kucak açtım.
...
Alarmın sesiyle zor da olsa uyandım. Pencereden giren güneş ışınlarının rahatsız eden etkisinden arınıp sendeleyerek banyoya doğru ilerledim. Ayna da gördüğüm yansımanın kendim olduğunu idrak ettikten sonra musluğu açıp yüzümü yıkadım ve banyodan çıktım. Dolabımdan çıkardığım bir kaç parça kıyafeti de üzerime geçirdikten sonra aşağı indim . Aşağıya inerken merdivenin son basamağında duran babamı son anda fark ettim. Her zaman erken giden babam bugün benim uyanmamımı beklemişti? Merdivenleri de indikten sonra soran gözlerle babama baktım. Babam bunu anlamışcasına konuşmaya başladı.
-"Kızım bugün okula gitmesen daha iyi."dedi.

-" Baba saçmalama. Sen benim şimdi sırf o adam beni kaçırmasin diye evden çıkmayıp gözünün önünden ayrilmamami mi istiyorsun?diye sordum.

-"Aynen öyle kızım. Sırf o adam sana zarar veremesin diye seni gözümün önünden ayirmamayi düşünüyorum."dedi.

-" hayatının sonuna dek beni nasıl gözünün önünden ayirmayacaksin baba? Daha ne kadar beni saklayabilecegini düşünüyorsun? "dedim gözünün içine bakarak.

-" Kızım böyle bir durumdayken beni daha çok üzmeyip sözümü dinleyecegini ve bu durumu anlayışla karşılayıp okula gitmeyecegini umuyorum. "dedi.

-"Peki baba zamanımı burada seninle çıkmaza sürüklenen bir konuşma yaparak harcamak istemiyorum. " diyerek babamın konuşmasına fırsat vermeden odama çıktım ve iki dakika içerisinde yeniden odamdaydim. Meraba kolu kırık kapım, meraba acılarımi paylaşıp tek dert ortağım olan yatağım, sana da meraba hayatımın geri kalanını burada geçireceğim odam. Ne saçmalıyorum ben? Sanırım hayatımın geri kalanını delirerek gecirmek istemem. Pencerenin yanındaki koltuğuma oturup yağmurun usul usul yağışını izledim. Şu an ne kadar da isterdim yağmurun altında ıslanmayı. Şu an ne kadar da isterdim göz yaslarimi saklayan yağmurun altında olmayı.

...
Telefonunun sesiyle derin uykumdan uyandım. O zaman anladım ki yağmur her ne kadar güzel bir şeyse onu izlerken uyuya kalmak da o kadar kötü. Eğer iki saat önce buraya yağmuru izlemek için oturup , bu koltukta uyuya kalmasaydim şu an belimin ağrısından ölmek zorunda kalmazdım. Telefonum büyük bir inatla çalarken ben masanın üzerindeki telefonuma ulaşmak için insanüstü bir çaba sarf ediyordum. Telefonuma ulaştığimda arayan kişi beni sasirtmamisti diyemem . Çünkü beni öyle saat başı kimse aramaz.

-" Efendim Aynur hocam! " diyerek açtım telefonumu.

-" Esila bugün okula neden gelmediğini ogrenebilir miyim? Sakıncası yoksa. "

-" öğretmenim bugün kendimi pek iyi hissetmedigim için gelmek istemedim."dedim.

-" Tamam canım ben seni merak etmiştim.Kendini iyi hissettiğin en kısa zamanda yaparız o zaman dersimizi."dedi.

-" Tamam hocam iyi günler."diyerek kapattım telefonu.Babamın parayla tuttuğu piyano hocam da olmasa napardim ben! Okulda hiç bir zaman yakın olduğum arkadaşım olmamıştı. Hep tek başıma ağlayıp tek başıma gülmüştüm. Sırlarımı hiç başka birisine anlatmamıştım. Zaten iki kişinin bildiği sır, sır değildir diyerek avuttum kendimi. Saate baktığımda istemeyerek de olsa yatağıma yattım. Belki ne kadar çabuk uyursam o kadar çabuk geçecekmis gibi. Sanki ne kadar çabuk uyursam o kadar çabuk unutacağım gibi. Eskiden annemin okuduğu masallarda hep sonlar mutlu biterdi. Ama benim masalimda bitmeyecek gibi.

KAOSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin