Yalan, insanın kendine yaptığı en büyük zararlardan biridir. Nasıl sigaraya bir başlayınca bırakamıyorsan , ona yeniliyorsan ve vücuduna, ailene maddi ve manevi zararlar veriyorsa yalanda tıpkı onun gibidir. Bir başlayınca bidaha bırakmazsın. En azından sigarayı bırakmak için yardım alabilirsin ama yalancılığı bırakmak için hiç bir yardım kuruluşu yok. Bu yüzden kalbinin içinde denizlerde, bir balık olarak yüzmek istiyorsan ama yüzerken büyük balığa yem olmamak istiyorsan eğer Yalanı bırakırsınız, sonucu ne olursa olsun belki siz hayatınızla ödeyecekseniz bile olsanız, vicdanınız rahat bir şekilde gidin bu dünyadan. Yalancı bir kimse kendine güveni olmaz sadece yalanlarına güvenir. Bu yüzden ondan kopamaz. Çünkü yalanlara o kadar alışmıştırki yalan olmadan o kişi bir hiçtir. Onların dünyaları, düşünceleri; hep kendini haklı çıkarmaya çalışma gibi istekleri vardır. Bu tip insanlar sadece eleştiri yapar. Ama akıllı olan insanlar bir çözüm yolu bulmaya çalışır. Yalan söyleyen kimse ise sadece kendi çok biliyormuş gibi davranır. Tıpkı kokmayan bir çiçek gibi. Güzel göründükleri halde kokmaz. Bu da etrafına boş eleştirileri gibidir.
Yalan bir çocuğun gülmek isteyipte gülememesi gibidir. Çocuklar masumlıkları ile bilinir. Ancak yalan söyleyen bir toplulukta bulunuyor ise bu çoçuk zamanla masumiyetini kaybeder ve ne yazık ki gülümsemesi başkaları tarafından çalınmış bi kimseye dönüşür. Yani uzun lafın kısası asla yalan söylemeyin.