Bir şey açıklamak zorunda değilsin !

68 13 2
                                    

Gökhan bir kıza bir bana bakıyordu. Kimdi bu ?

"Açelya ? " dedi Gökhan.

Açelya mı ? Nereden tanıyordu bu kızı?
Sarışın , yeşil gözlü , uzun boylu dikkat çekici bir kızdı.

"Senin ne işin var burada ? " dedi Gökhan.
Yüzü kızarmış , bakışları ciddileşmişti.
Soruyu Açelya'ya sorsa da gözlerime bakıyordu.
Ne tepki vereceğimi merak ettiğinden eminim. Bense Açelya'dan bir cevap bekliyordum.

"Hasretine dayanamadım" deyip koala gibi Gökhan'ın boynuna dolandı.
Şok olmuştum.

Açelya beni baştan aşağı süzdü ve "Bu ufaklık kim ? " dedi.

Yavrusunu kartal kapmış Fatma Girik gibi kalmıştım. Ne demek ufaklık seni tipsiz. Sen kendine baktın mı ? O suratında ki makyajla bir ev boyanırdı. Değişik.

Gökhan bir şey söylemek istiyor ama söyleyemiyor gibiydi. Zeynep yanımdaydı kulağıma 'sakin ol' diye fısıldadı.

Rüzgar' da sağ tarafımdaydı. Böyle her an Açelya'ya saldırmayı bekleyen kaplan gibiydik. Gökhan'ın cevabını bekliyorduk.

"O benim... " dedi ve sustu. Hala o Açelya denen kız Gökhan'a dokunuyordu.

Delirmek üzereydim. Çantamı aldığım gibi çıkış kapısına yöneldim. Zeynep'in 'Asya bekle beni .' demesiyle olduğum yerde durdum.

Arkamı döndüğümde yere savrulan adam ayağa kalkmış Gökhan'a işaret parmağını sallıyor, tehditler savuruyordu.
Rüzgar'da araya girmiş ortamı yumuşatmaya çalışıyordu. Zeynep Rüzgar'ın kolunu çekiştiriyor , bir yandan da Açelya'ya tehlikeli bakışlar atıyordu.

Artık bu saçmalık bitsin istiyordum. Koşar adımlarla uzaklaştım. Şoför dışarıda bekliyordu. Geldiğim de tek görünce içeri baktı.

"Onlar gelmeyecek " dedim.
Arabaya bindiğimde Gökhan dışarı çıkmış arabaya doğru geliyordu.

Şoföre "Acele et " dedim.
Telefonumun tuş kilidini açıp Zeynep'e "Özür dilerim daha fazla duramazdım." diye mesaj attım.

Her şeyi geçtim de o kız beni sorduğunda nasıl hiç bir şey diyemedi.

Gözümden düşen damlayı elimin tersiyle sildim. Sonuçta hiç bir şey değildik. Ne demesini bekliyordum ki.

Eve vardığım da hem anahtarımı çıkarmaya çalışıyordum hem de hızlı bir şekilde eve yürüyordum. Anahtarı bulup başımı kaldırdığım da Gökhan karşımdaydı.

Yanından geçip gitmek istedim. Tabiki öyle olmadı. Kolumu tuttu.

"Dinle beni."
"Hiçbir şey duymak istemiyorum."
"Anlatmama izin ver."
"Bana hiçbir şey açıklamak zorunda değilsin!"

SENSİZLİKTE KAYBOLURKEN (Düzenleniyor.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin