7 / numb

5.7K 406 133
                                    

Vücudumu saran büyük bir şaşkınlık vardı ve bu konuşmamı engelliyordu. Oh, bu gerçekten de aniydi. Nedendir bilinmez, bunun bir randevu gibi olması düşüncesi, içimin panikle dolup taşmasını sağlamıştı.

"Bayan Cooper?" Bay Malik, varlığını belli edercesine başını bana doğru biraz eğdi.

Benim ise yaptığım tek şey toparlanmak adına boğazımı hafif bir şekilde temizlemek olmuştu. Belki de ellerimi üç farklı biçimde birbirine kenetlemiş, ardından tekrar kucağımda sabitlemiştim. Ne demeliydim? Ve önemli olan, bu doğru muydu?

"Ah, şey," diyebildim gülümserken. Buna tam da gülümsemek denemezdi. "Bu ani oldu."

İçten olduğunu hissettiğim bir şekilde gülümsediğinde, içimin biraz ferahladığını hissettim. Onun yüzündeki soğukluk çoğunlukla sesine de yansıdığından, gerçekten de beni çaresiz bırakıyordu ve gerilmeme neden oluyordu. Belki de ondan ürkmemin sebebi değişen tavırlarıydı. Ve benim psikolog olmama rağmen bunu çözememiş olmam oldukça sinir bozucuydu. İşte bu gerçek bir sorundu.

"Bir planınız mı var?"

Boğuk sesi kulaklarımı doldurduğunda başımı iki yana salladım ve kendimi ona biraz yakın hissederek cama doğru yanaştım. Her defasında nasıl bu kadar yakınlaştığımızı anlayamıyordum. "Hayır, yok," dedim. "Bu güzel bir teklif."

Aynı anda tekrar gülümsedik. Cümlemi uzatmaya çalışırken, bunun güzel bir teklif olduğunu düşünmüyordum. Tanrım! Yani gerçekten, Bay Malik'le neden bir yılbaşı geçireyim ki?

"Fakat," diyebildim sonunda. "Bunu tekrar düşünme izin verin. Çünkü yılbaşı için bir günlüğüne Seattle'a gitme olasılığım var." Hayır, yoktu.

"Elbette," dedi. İşaret parmağıyla kaşına dokunduğunda, bunu çok sık yaptığını fark etmiştim. "Zaten," diye devam etti. Bakışları ön camdaki ıssız sokak görüntüsündeydi. "Bu sizin için yaptığım bir teklifti. Bilirsiniz, Bradford'da yenisiniz ve yalnız geçirmenizi istemem. Tanıdığım çok iyi yerler var ve sizi de götürmekten memnun kalırım."

Ah, yani bunun bir randevu olmadığını açıkça belirtiyordu... Bekle, ne dedim ben? Elbette belirtmesi gerekiyordu!

"Evet," diye mırıldandım. "Çok kibarsınız." Bana döndüğünde, bir tepki vermesine fırsat bırakmak istemeyip tekrar konuştum. "Tekrar iyi akşamlar, Bay Malik. Teklifinizi düşüneceğim."

"İyi akşamlar, Bayan Cooper."

Ve arabadan indim. Soğuk tüm bedenimi yakıp kavururken, binaya girene kadar orada bekleyen arabası dikkatimi çekmişti. Bu iyiydi. Belki de Bradford'un tehlikeli bir yer olduğunun o da farkındaydı.

Fakat daireme girip camdan baktığımda, onun hala orada beklediğine bir anlam verememiştim.

***

Diğer günlere nazaran çok da yoğun olmayan bir gün geçirmiştim. Seanslar beni sıkmamıştı ve üzerinde çalışacağım dosyalar yok denecek kadar azdı. Kendimi daha fazla eğitmek adına sadece araştırmalar yapmaya devam etmiştim ve gün bir şekilde geçmişti. Fakat akşamın nasıl geçeceğini bilmiyordum.

Numb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin