giriş

101 8 8
                                    


Istanbul'a daha yeni taşınmış'tik
Yeni bir yere taşınmak yeni bir ev ,yeni eşyalar ,yeni odam in olmasi demekti aslinda bu evi çok ama çok sevmiştim.eskiden nerdeyse yiyecek yemegimiz yokken şimdi ise kocaman evimiz.arbamiz .kendime ait odam olmuştu eskiden antalyada yaşıyordum mahelmizde hep romanlar vardi bir tane okul bir tanede hastane vardi.hastanesi sağlık ocağı gibiydi buradaysa kocaman binalar hastaneler vardi hatta yeni evimizin karşısında otel de vardi bu evi çok sevmiştim aniden senginlik patlamasi yasiyorduk hayata çok zorlanmistim annemle beraber kıt kanaat geciniyorduk resmen babam beni 2 yaşımda annemle bir başına o iğrenç ötesi yerde terk etmişti. Annem onun bir fotoğraf'ini bile gostermemisti
Babama olam kirginligim ve nefretimin ardindan birde özlem ve yarim kalmış bir sevgi vardı.
Annem beni 17 yaşıma kadar okutmuştu kendimi övmek gibi olmasın ama okul birincisi 'idim
Cok caliskandim . Eski okulumda çok fazla arkadaşım vardi kerkezle iyi anlaşiyordum bi kac kere de sevgilim olmuştu annem beni çok seviyordu arkadaşlarımida bnim gibi seviyordu en cokta pinarla cansuyu onlar benim oz kardeşim gibilerdi cok seviyordum onlari hemde cok . Okulumun yarı yıl tatilinde arkadaşlarım hep bizde kaliyordu annem yanliz kalacağı icin arkadaşlarımda kalmak istemiyordum. Sabah oldugunda pinarla cansu gelmişti akşama kadar durup gideceklerdi evde tek kalıyodum zaten annem diyer mahalede oln vilalarin evine temizlige gidiyordu. cansu ve pinarla cok iyi vakit geçirmiştik akşam annem geldi cok yorgundu pinar ve cansuyu ugurladiktan sonra annemin yanina gectim koltukta uzanmış bir şekilde sahpaya bakip derin derin dalmişti.
"Anne" dedim yavaşça
Gözlerini yavaş yavaş bana çevirdi .
"Efendim tatlim" dedi
"Neyin var çok solgun gorunuyorsun"
"Başım agriyor kizim" dedi
"İstersen doktora gidelim"
"Hayir tatlim gerek yok bir iki saate geçer zaten"dedi
"Peki ben odama geçiyorum ozaman"
"Tamam tatlim"
Hemen odama gectim cansu'nun aradığını farketim hemen telefona koştum
"Alo efendim tatlim" dedigimde sesi cok heyecanlı duyuluyorudu
"Ya esra kizim okan bana cikma teklifi etti"
Cok sevinmistim aslinda her ikisi 'de birbirlerinden hoslaniyorlardi ama kimse bir türlü açılmıyor du
"Tatlim cok iyi bir haber bu cok sevindim mutluluklar canim
"Ya cok Saogl canim darisi basina" bir iki saat konuştuktan sonra telefonu kapatip annemin yanina geçtim canim ya okadar çok yorulmuş'tu ki oracıkta uyuya kalmıştı bir yorgan alip üstünü örtükten sonra odama gecip üstüme rahat bir şey alip yatagima gectim ve uykunun gelip beni almasini bekledim

Sabaha karşı evimize takim elbiseli bir kaç adam geldi ve bize "esiniz 'i dun kaybetik needeni kalp krizi geçirmiş olmasi. Eşiniz ölmeden önce bütün mirasını size brakti o dunyanin sayili zenginlerinden 'di ama malesef öldü tek mirasçı siz iniz" bunu duymak hem güzel ama bir okadarda kötüydü önceden beni ve annemi terk edip gitmişti nedensice hemde . Ondan kalan parayi istemiyorrdum ancak annem bana bakmak icin cok uğramış ti ve cok yorulmuş'tu bu yüzden babamdan gelen mirası kabul etik.
Bizi bir arabaya bindirdiklerinde cansuyu ve pinari gördüm "acaba onları bir daha görebilecek miyim"onlari cok seviyordum ve ayrılmak istemiyordum yanimdaki korumaya "antalyadan uzağa gitmicez değilmi "dedim usulca
Koruma,"babanin evi istanbulda şimdi hava alanina gidiyoruz"
Dediğinde kendimi tutamayip agladim cansu ve pinar yanima geldiler pinar,"esra iyimisin" dediginde kafami yavaşça iki yana saladim ve
"Burdan gidiyoruz hemde istanbula" dedigimde cansu da kendini tutamayip hickiriklara boğuldu ve yüksek bir sesle "hayir bu olamaz" pinarda ağlamaya başladı çok üzülmüştüm bir anada babamdan gene nefret etim hem beni terk edip gidiyo şimdide arkadaşlarımı benden ayiriyo cansu ve pinara uzun süre sarıldıktan sonra arabaya
Binecekken annemin bizim eve baktigini gördüm hizlica arabadan inip annemin yanina gitim gözlerinde çok derin duygular olduğunu gördüm sanki nefret edermişçesine bakıyordu ve evindeki hatiralar komşular o güzel mahalle hepsine baktı her an aglicak mış gibiydi bana bakti ve "kizim"dedi ve sarıldı cok fena aglyordu bende bana sarilmasına onay verip elimi annemin sırtına koydum ve ikimizde hickiriklara boğulduk sonra annem kizlar sarilip arabaya gecti bende tekrar sıkıca sarıldım ve arabya bindim ilerlerken işte gidiyorum diye bir şarkı çaldı hüzünle etrafı izliyordum ağlamamak için kendimi zor tutum ve bir ik saate hava alanina vardik hava alanimiydi pek emin degildim çünkü tek bir uçak vardi ve hiç insan yoktu sadece hizmetçi gibi giyinen birkaç insan vardi uçağa hiç binmemiş tim açıkçası cok merak ediyodum uçağa bindik yanimida hiç eşya faln yoktu hata benim üzerimde geceligim vardi kisa bi elbiseydi bunu annemin çalıştığı vilalarinda oturan bi kiz anneme vermişti çok güzel ve şaşaliiydi ayni zamanda çok rahat ti bunu çok paliya almıştı galiba neyseseki annemin uzun montunu giyimistim uçağa doğru giderken annemin elini sıktım biraz rahatlamasi için "anne herşey çok güzel olacak" dedim annem küçük bir tebessümle karşılık verdi uçağa bindik ama uçak o bildiğimiz uçaklara hiç ama hiç benzemiyordu sanki bir odanın içindeymişiz gibiydi koltuklar a geçtik annmle koruma yol boyunca hic bizle konuş mamişti bu cok ilginc ti . Yanlız uçakta kimsenin olmadığını gördüm sadece az önce gördüğüm garson gibi giyinmiş bir kaç kişi vardı buda ilginç ti yanimdaki korumaya "bu uçak ta niye kimse yok" dedigimde yüzen de alaycı bi gülümseme oluştu ve "bu uçak babaniza ait "dediginde çok şaşırdım babam galiba gerçekten zenginde ve annemin çalıştığı gibi vilasi vardi galiba eve hemen gitmek istiyordum bir süre sonra bir tane kadin geldi elinde yürüyen masa gibi bişey vardi ve cok ama cok doluydu çeşit çeşit yemeklar vardi uçakt karnim acikmıştı zaten hemen annemle yemek yedik 1 saat geçtikten sonra uçaktan indik siyah lumuzin gibi uzun bir araba bizi karşıladı yanimdaki koruma hizlica önümden geçip arabaya doğru hızlı adımlar attı ve arabanın kapısını açarak bizim gelmemizi bekledi o korumayi cok sevmiştim diyer koruma hiç iyi değildi çok ciddi ve sıkıcıydi ama arabanın kapısıni açan korumayi çok sevmiştim yanimdaki diyer soğuk korumaya "şu arabanın kapısını acan adamın adi ne acaba" dedim hafifçe kafasını salladı koruma,"o mu"
"Aynen o" koruma, "onun adı bekir babanız onu çok seviyordu" dediginde biraz üzülmüş gibiydi üzüntüsü hafiflesin diye onun adini da sormaya karar verdim "peki sizin adiniz ne?"
"Benim adim musa " dedi hafifçe gülümsedim sonra musa abi bana donerek "hadi arabaya bin" dedi kafami saladim ve annemin elinden tutarak arabaya bindik istanbulu hiç bu kadar güzel görmemiştim arabadayken gözlerimi evler den denizden alamiyodum bekir abi yanima oturmuş tu benim oylece hayranlikla dışarıya izledigimi gorunce güldü ve "beyendinizmi"
Kafami onay vererek saladim gene gülümseme attı galiba bişey soyleyecekti evet söylemişti bilene "bak canim bu gördüğün yerdeki evlerin okularin hastanelerin hepsi babana ait ve artık sanada ait " dediginde çok şaşirmiştim hayranlığımi bi an olsun üstümden alamamış tim sonra gene bana döndü ve " bak şuradaki kocamn ev varya oda yeni oturacaginiz eviniz" dedi
Kafami cama koydum ve amanallahim bu olamazdı sonra araba durdu ve bekir abi annemle kapimizi acipi arabadan çıkmamız'i beklediler
Arabadan indigimde gözlerime inanamamiştim arabadayken gördüğüm evler bu evin yaninda bir hiçti çok büyüktü kahve ve grinin karişimiyla cok lux ötesi bişey di kapidan içeri girdiğimizde herkez bize bakıyordu sanki "bukadar lux bir yerde bu fakirlerde neyin nesi idi" dercesine hemen evimize ciktik Otel gibiydi ama iki katlı kocaman balkonlu balkonunda kocamn havuz havuzda yuzdugunuzde sanki bütün istanbul ayaklarinin altindaymis gibi bir his vardi hizmetciler bizim geleceğimizi bildikleri için yatak odamizi ve elbiselerimizi hazirlamislardi çok güzel kiyafeter vardi kıyafetleri incelerken hizmetcinin birisi odama girmişti "hoş geldiniz efendim "dedi sanırım kiz benim yaş- imdaydi bakımlı ve güzeldi "senin adin ne "dedim
"Tuğba efendim"
"Hmm burada ne zamandan beri çalışıyorsun"
"2 Yıl oldu efendim"
"Kaç yasindasin ki"
"17"
"Okumuyomusun"
Ailemin durumu kötüydü bende burda çalışmak zorunda kaldim "
"Hmm benim adımda esra"
"Memnun oldum efendim"
Dedi cok tatli bir kızdı
"Bi isteğiniz varmi efendim"
"Hayir yok ama ban artik esra desen sevinirim canim"
Cok şaşirmişti
"Peki esra "diyerk odadan çıktı
Gene dolabima baktim bi kac kiyafet seçip yatagima atim duş alip ciktiktan sonra rahat bir şeyler giyimek icin kırmızı bir etek ve üstüne beyaz bir bluz altinada konverslerimi giyidim derken annem beni çağırdı ve hizlica aşaga indim annemlerin olduğu odaya girdigmde annem koltukta oturur vaziyete gene derin derin daliyordu bir yerlere hemen karşı koltukta oturan bu adam vardi kapinin agzinda hazır bekleyen Tuğba da bana bakıyordu ve bekir abi ile musa abi de ordalardi tugbayi yanıma çağırdim "Tuğba bu adam kim"
Tuğba, "o mu?"
"Evet"
" o kemal abi babanizin avukatı oluyo"
"Tamam canim teşekürler"
Bana gülümseyerek geri çekildi
Avukat beni görünce ayağa kalktı
Ve "siz esra hanim olmalısınız "
"Evet benim" diyerek gülümsedim
" lütfen buyrun" diyerek yanındaki koltuğu gösterdi
Koltuğa oturup annemin elini tutum gözlerinin ikisinide kirparak kocaman bir gülümseme attı avukat bana bakarak
"Esra hanim biliyorsunuz ki babanizi kısa bir zamanda kaybetik bütün mal varlığı size ve annenize aiit bundan sonra burda kalicaksiniz ve yeni okulunuza gideceksiniz annenizde ara sıra şirkete gelip bizi kontrol edicek bu evrakları imzalarsaniz sevinirim "diyerek ufak bir şekilde gülümsedi
"Peki babam niye bizi arayıp sormadi .yani bukadar zenginken nasil olurda bizi ankara nin en kötü yerinde bizi bıraktı. Ya anlayamıyorum neden bu kadar zenginken bizi oracıkta annmel bir başına bırakıp giti bütün bunların bir açıklaması olması gerkmiyomu niye bunca zaman bizi aramadi niye " tüm bunları derken annem artık dayanamayıp ağlamiştı avukat Tuğba ya dönerek "kizim davut beyin yazdığı mektup çekmecenin icinde getir" pinar , " peki efendim diyerek hizlica babamin odasina gitti Biliyomusunuz babamin adını ilk defa öğrenmiş tim annem araştıririm diye hiç söylemedi Tugbanin getireceği mektup ta neler yazıyordu acaba bütün bunların bi açıklaması varmı diye düşünürken tugba bir anda içeri girdi elindeki mektubu kemal abiye uzatı mektubu bana verdi ve "buyrun bu sizin babaniz ölmeden önce bunu size bıraktı " diyerek ayağa kalktı ve " Benim yapılacak işlerim var yarın okul başlıyor seni erken alicam okul kiyafetlerini daha gelmedi mecburen yarın sivil gideceksin "dedi ve müsade istedi "görüşürüz "diyerek anneme döndüm annem sabah giydiği kıyafetle duruyordu ve aniden bana bakti sonra beni baştan aşaga süzdu sonra "kizim gel otur şöyle az konuşalım"
"Peki annecim"
"Bak kizim kendini fazla kaptirma bu zenginlik olayına hatirliyormusun bi gün temizlige gittiğimde temizlikçinin kızı bana eski sandigi ama çok yeni olan bir geceligini vermişti bunu eve getirdigmde sen gözlerini tutamayip hickiriklara boğulmuştun bak kızım bu üstündeki etek o geceligin bin katı her an herşey olabilir bak aniden cok fakirken sonradan çok zengin olduk gene eski halimize donebiliriz dikkatli ol kızım lütfen "hafifçe kafamai saladim sonra hiç konuşmadan hickiriklara odama koştum yatagima fırlatım kendimi birden kapi çaldı bu gelen kişi tugbaydı tugba beni görünce "pardon esra bu halde olduğunu bilmiyordum "diyerek tedirginlikle odadan çıkacak'ken
Arkasından "pınar dur nolur gitme bi arkadaşa ihtiyacım var lütfen "
"Peki esra hanım"
Biraz konuştuktan sonra pınar lafa daldı "kemal abi varya onlar konuşurken duydum yanımda söylediler zaten "
"Neyi ? Tuğba söyler'misin"
" ya benim gideceğim okula sende geliyormuş'sun .esra bak o okul sana göre değil hep zengin insanlar ve ya sende zenginsin daha çok iyi okulara gitmen gerek"
Ya Tuğba iyimisin ne güzel işte beraber gidip geliriz "
" ya onu demiyorum bak bir grup erkek var bunlar onur ve Tayfası onlara karşı çok dikkatli olmalısın onlar çok tehlikeli"
Alaycı bir şekilde güldüm yani onlar çok kötü olamazdı benim geldiğim yerde çok kavga oluyordu hemde bildiğimiz gibi kavgalar değil bıçaklı falan yani onlar kötü olamazdı tekrar bunu kafamda tekrarladıktan sonra gözlerimi Tuğba ya çevirdim

"Bak Tuğba onlar kötü olamazlar sen benim geldiğim yeri görecektin. Hem ben kavga etmeyide biliyorum he korkma"
"Peki esra he yarın okular başlıyor kıyafetlerin gelmediğini biliyorsun zaten. Yarın erken kalkicaz ona göre "
Gülümseyerek odadan çıktı
Hemen babamın bana yazdığı mektubu elime aldım uzun süre baktık tan sonra okumamaya karar verdim yani yarın okuldan sonra okusam daha güzel olacak
Hem bu mektubu okuduktan sonra moralim iyice bozulabilir diye düşündüm mektubu çekmecenin içine nazikçe koydum dolabima döndüm ve bir tane çanta buldum bu inanilmaz di evet yarın bu çantayı kulanmalıydım kiyafetlerimi de yarın hazırlarım tüm bunları düşünürken aniden içime bir yorgunluk geliverdi hemen banyoya koştum bir duş alıp ciktiktan sonra üzerime dolapta duran eşofman takımını gördüm onu giydim ve kendimi yatağa attım odadaki cam çok büyüktü resmen odanın yarısını kaplıyodu ve manzarası kapanmasın diye perdede asilmamisti çok hoş bir havası vardı ve gözlerim bu manzarayı izlerken yavaş yavaş gözlerim uykuya kendine esir aldı.

Sahte AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin