Gerçekten kendi kadar evi de ilginçti. Çocuklar için parti düzenlenmesi çok inceydi. Bu adam nasıl biriydi?
Devasal bir kitaplık, inanılmaz! Bu kitapları gerçekten kendimi okuyordu? Agatha Christie'nin Monogram Cinayetleri, Doğu Ekspresinde Cinayet, Albert Camus' un Yabancı'sı, Simon Beckettin Kemiklerin Şifresi.. Ve daha bunun gibi onlarca kitap, ilginç olan kitap seçimleriydi.
Fahişeler Gölü mü? İlk defa görüyorum o kitabı!
Kitap seçimleri beni fazlasıyla şaşırtmıştı. Elime alıp incelediğimde içim ürperdi. Bir fotoğraf düştü arasından yerden alıp baktığımda gözleri dikkatimi çekmişti, fazla tanıdıktı. Ahh evet! Düşünmeye gerek yok. Vural Bey'in gözlerinim aynısıydı. O kadar çok benziyordu ki .. Aynı mavilik.. Aynı duyguyla bakıyordu sanki. Annesinin gençliği olabilirmiydi? Ya da kız kardeşi? Ama bu kitabın içinde ne işi vardı? Ayak seslerini duyunca bir an irkildim, kitabı yerine koymalıydım ama elim dolaşınca yere düştü.
-Fazla meraklısınız öğretmen hanım, kitapları seviyor olmalısınız?
-A a evet kitaplarla fazla ilgiliyimdir, kusura bakmayın.
-Bende öyleyimdir, kitapları severim, ama kitaplarıma izinsiz dokunanları pek sevmem.
-Haklısınız gerçekten kusura bakmayın.
Utancımdan kıpkırmızı olmuştum, utandığımı amlamıştı.
-Madem bu kadar seviyorsunuz, buyurun size küçük bir hediyem olsun.
Dedi. Devasal kitaplığına şöylece bir bakıp seçtiği kitabı bana uzatarak.
Gerçekten garip iyimiydi lötümüydü anlayamıyordum.
-Aynalar Koridorunda Aşk, duymuştum çok teşekkür ederim.
İlk sayfasını açtım, ilk satırı şöyle başlıyordu:
"Aşk insana yetmez."
Gözlerimi kitaptan kaldırdığımda gökyüzünü andıran gözlerini bana bakarken buldum. Bir insan ne kadar farklı olabilirdi?
-İsterseniz artık çocuklarla ilgilenelim Öğretmen Hanım, palyaçoyu çok sevmiş olsalar gerek, kahkahaları havada uçuşuyor.
-Öyle olmalı sizin sayenizde.
Tebesümü çok mütevaziydi.
Eve geldiğimde kendimi duşa attım, bugün fazla koşuşturmalı bir gündü. Kitabı elime almak için sabırsızlanıyorum, kendime koyu bir kahve yaptım. Hemen kitaba başlamalıydım, kitabı elime aldım, sayfalarına dokundum, ahh hayır aşık olmak istemiyorum lütfen Allah'ım şimdi değil.
13. Sayfada ıslak yazı ile bişe karalanmıştı. Onun yazısımıydı?
"Siyahı beyaza ancak AŞK dönüştürebilirdi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
Teen Fiction"Annemin saçlarının kokusunun yerini kan kokusu almıştı. İntikamın soğukluğunu sizi bir canavara dönüştürebilecek kadar iliklerinizde hissettiniz mi ? " Sırrı çözülemeyen kayboluşlar, Masumiyetin karanlığa dönüştüğü hayatlar, Biraz merak, Biraz k...
