#Multimedya,Barlas ve İz.#
Kadın arkadaşlarıyla buluşmak için yola çıktı.AVM de buluşacaktı biraz alışveriş yapıp yemek yemeyi planlamışlardı.
AVM ye gittiğinde arkadaşları çoktan gelmiş sipariş vermek için kadını bekliyorlardı.Üç tane çok yakın olduğu arkadaşı vardı. İsimleri;Deniz,Kardelen ve Çiğdem.Aynı okuldan mezunlardı.Kardelen ve Deniz özel bir hastanenin yönetim bölümünde çalışıyorlardı.Çiğdem ise evliydi.Ev kadını olmayı istediği için çalışmıyordu.Kadında gelince siparişlerini verdiler yemek yemeye başladılar.
Kadın Kardele'nin anlattığı şeyi hararetli bir şekilde dinliyordu,Kardelen'de tam kapının karşısında oturuyordu kadında tam karşısında,yani kapı tam kadının görüş alanındaydı,kadın tam Kardelene gülüyorken kapıdan bir anda arabasının tekerini patlattığı adamla yanında da bir kadın girdi.Kadına dikkatli baktı bu aynı okulda okuduğu hatta stajnı aynı yerde yaptığı kızdı.Adama tekrar baktı,kendisini
görmemesi gerekti bu yüzden kadının saklanması lazımdı garson o sırada siparişleri getiriyordu,kadın ne yapacağını bilemedi ,adamın yanında ki kız kadını görmüştü ve selam vermek için yanına gidiyordu,kadın adam görmesin diye birden masanın altına girdi.
Hiç kimse kadının ne yapmaya çalıştığını anlamıyordu,Kardelen masaya eğildi ve aralarında şu diyalog geçti:
+ Ya kızım napıyorsun sen orda çıksana rezil ettin bizi
- Kardi çıkamam çıkarsam beni görür
+ Sen ne saçmalıyorsun kim görür?
- Tekerini patlattığım adam.
+ Ne adamı kızım ya ne saçmalıyorsun yine.
- Ya Kardelen bak şimdi hani benim üniversitede aynı yerde staj yaptığım bir kız vardı hatırlıyor musun adı Eylüldü.
Hah işte o az önce benim dün intikam almak için tekerini patlattığım mafya kılıklı adamla girdi ve beni gördü şu anda da selam
vermeye geliyor ve o adamın beni görmemesi gerek görürse ben biterim Kardi.
-Yemin ederim hiçbir şey anlamadım .
o sırada Eylül masaya gelir:
+ Merhaba kızlar ben Eylül.Aynı okulda okuyorduk hatırladınız mı ?
- Aaa canım hatırlamazmıyız merhaba gelin buyrun masamıza birlikte oturalım ve rica ediyorum itiraz istemiyorum lütfen.
+Teşekkür ederiz Kardelencim ama abim ne der bilemiyorum,abicim ne dersin kızların teklifine ?
-Masanın altındaki arkadaş çıkmayı düşünmüyor mu?
Kadın masanın altında Kardelene davet ettiği için küfür ederken,Eylülün sorusu üzerine adamın ne cevap vereceğini bekliyordu.
Cevabı duyduğunda gözleri faltaşı gibi açıldı ve masanın örtüsünün kalkmasıyla ona bakan iki çift gözü görünce şok olmuş gibi sadece baka kaldı.Ona bakan adamdı ve şu konuşma oldu:
- Bak seni buldum küçük fare.Seni görmediğimi sandın demi çık çabuk ordan.İntikam sırası bende.
+ Aaa şey ne saklanması canım.Hem ben sizi ilk defa görüyorum beyefendi ne intikamı ne dediğinizi anlamadım.
Eylül:Size abimi tanıtmayı unuttum kızlar,abim Barlas,
Kardelen:Memnun oldum Barlas Bey,ben Kardelen.
Deniz:Ben Deniz.
Çiğdem:Bende Çiğdem.
Barlas,kızlar isilmerini söylerken tek tek el sıkıştı ve memnun olduğunu söyledi sıra kadındaydı,merakla kadına baktı ve kadın,
"Bende İz" diyerek elini uzattı.Barlas kızın adını öğrenmişti,artık ne olursa olsun kaçamazdı ve Barlas bu düşünceyle mutlu oluyordu.Yine o günü hatırladı
o an ki konuşmalar aynı şu şekildeydi:
Barlas: Memnun oldum İz,seni görmek ne büyük mutluluk bilemezsin.Şuan senden nasıl intikam alsam diye düşünüyorum,sizce nasıl
almalıyım İz Hanım ?
(İz şaşkın şekilde Barlasa bakıyordur ve Barlas onun bu halini görünce kahkaha atar,kadın bunu görünce sinirlenir ve masadaki
suyu alıp yüzüne döker)
İz: Cevabınızı çok açık aldınız sanırsam,
Barlas Bey .
BARLAS:Sen küçük pisliğin tekisin.
(Der ve masanın üstündeki çorba tabağını alıp İz'in kafasından aşağı devirir.İz çığlıkla şoku atlatmaya çalışır.İnsanlar onları
şaşkınlıkla izlerken İz'in arkadaşları ve Barlas'ın kız kardeşi müdehale etmeden onları izler.Müdehale etmezler çünkü ikisininde ne kadar inatcı olduklarını ve o intikamı alana kadar pes etmeyeceklerini bilirler.Onlar alışmışlardır onların bu durumlarına.
Barlas ve İz şuan da birbirleriyle kavga ediyor olabilirler ama daha önce defalarca başka insanlarlada yaşadıklarına şahitlerdir.
Bu yüzden ileri gitmeyeceklerini düşünerek öylece ikisini izlemeye devam ederler.İz bu sırada Barlasın çorbayı başından aşağı
dökmesinden sonra kahkahalara boğılmuş bir şekildedir.Deli gibi kahkaha atmaktadır.Arkadaşları,Barlas ve etraftaki insanlar kadının ne yaptığını anlamaya çalışmaktadır.Barlas "bunu da mı delirttim" diye kendi kendine düşürken İz bir anda kahkasına son verip yanında duran sandalyeyi alıp adamın kafasına geçirmek çin hamle yapmıştır ki kızlar bağırarak durdurmaya çalışır,kadın adamı
lokantada kovalamaya başlar.
İz: Demek ben bir pisliğim ha sen şimdi görüceksin pislik kim.Gel lan buraya.
Barlas: Ya kızım sen delirdin mi.Bırak o elindekini yoksa ben almasını bilirim.
İz: Yok ya hadi gelde alsana.
Barlas: Bak kaçtığıma bakma o sandalyeyi kendi kafanda kırdırtma bana.Seni uyarıyorum.
Eylül:İz yapma bak dur abim sinirlendi.Bırak şu sandalyeyi.
İz: Ya Eylül bırak Allah aşkına bundan mı korkucam.Ateş olsan cülmün kadar yer yakarsın Barlas Bey.
Kardelen: İz bıraksana kızım.Ne geldiyse başına şu inadın yüzüne geldi bırak şunu.İ
z hala vazgeçmedi.Barlas ise sabrının sonlarındaydı.İz'de Barlas'da kaçmayı bıraktı. İz yönünü Barlasa doğru çevirdi ve Barlas ona doğru koşarak sandalyeyi aldı yere fırlattı.İz böyle bir hareket beklemiyordu.O an da göz göze geldiler.İkiside inatcıydı,ikiside kolay
kolay vazgeçmiyordu.Şuan da ortamda sessizlik hakimdi.Hiç kimse konuşmuyordu.İnsanların gözleri Barlas ve İzdeydi.Onların gözleride birbirlerine kenetlenmişti adeta.Şuan ikiside konuşamıyordu.İkiside gözlerine bakarken sanki rüya alemine dalmış gibi hissediyordu.
Bir dakika boyunca öylece kaldılar.Barlas'ın telefonu çalıyordu ama farkında bile değildi.Eylül yanına gidip "abi telefonun çalıyor"dedi.Telefonunu kesinlikle geç açmazdı çünkü Barlas için iş çok önemliydi ve işlerini genellikle telefondan hallederdi.Barlas rüya aleminden çıkıp tekrar gerçek dünyaya döndü(ne kadar dönmek istemesede).Telefonu açtı ve telefondaki kişiyi dinledikten sonra "Tamam,geliyorum" diyipkapattı.Eylül'e işinin olduğunu onu eve bırakması için araba yolayacağını söyledi ve öylece hızla çıkıp gitti.
Kızlar şok olmuş bir şekilde masaya oturdular. Eylül abisinin yaptığı kabalık için İzden özür diledi. İz ise onluk bir sorun olmadığını ve umursanmayacak birşey olduğunu söyleyerek konuyu değiştirdi. Yaklaşık iki saat boyunca hayatlarından bahsetmişler ve görüşmeyeli neler yaptıklarını konuşmuşlardı. Eylül özel bir hastanenin işletmesini yapmaya başlamıştı. Babası onun emir almasını istememiş,kızı için hastane yaptırmış ve işletmesinide kızına devir etmişti. Zaten Eylül'ün babası kızının hemşire olmasını değil avukat olmasını istiyordu ama Eylül hemşire olmayı tercih etmişti. Babasıda kızını kırmamış kabul etmiş ve istediği okula gitmesine izin vermişti. Sohbetlerine koyu bir şekilde devam ederken Eylül Hemşireler günü için hastanesindeki çalışanlar ve okuldan arkadaşlarınında davetli olacağı bir parti verecekti.Partiye kızlarıda davet etti. İz başta pek sıcak bakmasada Eylülün ısrarlarına dayanamadı ve gelmeyi kabul etti. Halbu ki Barlasında o partide olacağından haberi yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON
RastgeleAşk ve nefret arasında yanıp tutuşmuş iki insandı onlar. Hissettiklerine nefret diyemiyorlardı ama aşkta... Onlar kapana kısıkmış iki ayrı hikayeydiler ve bu hikayenin sonunu kimse bilmiyordu. Bunu,sadece yaşayarak öğreneceklerdi.