Gecenin hüznüyle başbaşa kalmıştım , ancak o an hatırlayabilecektim beni sevenleri , bana değer verenleri
ve benden ne olursa olsun vazgeçmeyenleri...yanlış anlaşılmalardan korkardım hep
hep yüreğim acır ama kmseler bilmezdi bu halini kalbimin...Yine bir yanlış anlaşılmanın ortasındaydım ve anlatamıyordum derdimi
ne kadar çaba sarfetsemde . kendime olan kelimelerim kendine küsmüştü içimde sesimi unutmuştu yalnızlığım
görünmez bir kazanın ortasında , şimdi ne yapsam faydasızdı bilirim ve bunu bildiğim için kızardım hayata , evrene , herşeye...
yoldaş olamazdı bu yalnızlık maratonunda bana hiç kimse , yavaşça yok olurdum ben de umarsızca dünya
gezegeninden.
Yine buna benzer bir günü yaşıordum yüreğimin ara satırlarında , bir kişi dahi olsa gidecektim yanına çekinmeden gurur yapmadan
ama yine deniz kenarında buldum kendimi farkında bile olmadan... Kıbrısta yaşamanın alternatifiydi belki de bu
kmse bu tarz bi güzelliğe sahip deildir eminim..Kıbrıs benim için sadece rahatlık ifade eder hep , deniz olarak görüorum onu
hayallerimin başkentinden ayırıorum , hiç görmediğim birine aşık olmak gibi istanbula olan sevgim , ama kıbrısta karşılıksız aşkımı
bana hissettirmeyen bir dost oldu aşkımın yerini tutamasa da... Zamanla sevdim bu kıbrısı , zamanla
yürüdüm limanı boylu boyunca , ürkek bir çocuk misali ya da aşkı tadan ilk insanmışcasına yaklaştım
güzelim kıbrısa ... O benden nefret edermiş gibi görünse de sevdi beni bilirim , içindeki masum sevgiyi benimle paylaştı
kimseler kıymet bilmezken onun beni sarmalaması huzura kavuşturdu beni.Aşklarımı , sarhoşluklarımı
kederlerimi , mutluluğumu , yaşanmışlıklarla dolu koca bir hayatın ilk demlerini yaşarken
buna ortak olan birileri mutlaka vardı yanımda. Kimi zaman annem , kimi zaman bir dost ve kimi
zamansa bir aşıktı hayata tutunabileceğim dallarım. Şimdi gözlerimi denizin maviliğine daldırırken sadece
geride
kalanlar canlanıyor zihnimde.yaşanmışlıkları bir rafa kaldıramam
gaddar olamam anılara diğer insanlar gibi. unutamam çaresiz geçen günleri hatrladıkça ağlarım maziye.Keşke umutlar yıkılmasaydı tek darbede
keşke gökkuşağı bir gök gürültüsünün ardından görünmeseydi sadece , yıldızlar sadece geceleri yerleşmeseydi gökyüzüne
her an huzur içinde yaşamak mümkün olurdu belki de . Keşke , keşkeler bu kadar imkansız olmasaydı...şimdi koca bir hayat var önümüzde yaşadıklarımızı her yutkunmada sindirebilmemizi gerektiren karşımıza bir kaç boşluk
çıkınca düşmememizi emreden , her adımda umutlar çoğalır bazen , beklentiler giderilir. Her keşke kadar kolay olur mu bu dilekler? Sanmıyorum
sadece içimdeki ümit ışığını söndürmedim , bütün ışıklarım sönmüşken .... Bugün bu güzelim şehir de yaşamak kadar acı birşey bu keşkeler
ait olduğum yerde deilim ben
buraya ait olamadım hiç bir zaman. Bazen o zorunluluklar var ya onlardır bizi yiyip bitiren , yolumuza taşkoyan.Şimdi bu şehir bana dar
bu şehir bana hüsran , bıraktıklarımın ardında dökülür gözyaşı damlam , sen gelmezsen ya da ben gelmezsem tükenecek
ömür , aşığım sana delicesine istanbul... Ayrıldı yollar yine de vazgeçemedim senden , içimden söküp atamadım hiç bir
zerreni kanatmaktan korktum seni yerinden sökerken ... sen susardın hep ve ben bilirdim senin beni gözlediğini ama ne yazık ki bu şehir artık
bana mesken... Bunu bilmek yakarsa canını birgün , yollara düş bul beni istanbul , boğaz köprünü yıkıp eşşiz manzaranı yoksayıp
koş bana , acılar içinde kıvranmaktan bitap düştü ruhum ... hesap soramıyor bana kimseler ...senin olmadığın yerde
dilsiz bir çocuk , yaralı bir kuş misali görünüyorum gözlerde sensiz , sessiz ... tek düşüm şimdilerde , seninle yaşamak İstanbul
seninle ölmek varsın kötü durumlar yaşansın , varsın oksijeni bile tükkettiler , Muhteşem denizleri bok ettiler densin , kalabalık
yaşanmaz o şehirde hayat yok densin , ve bir kişide gelsin yüreğime söylesin bunları , Seviyorum seni İstanbul eşşiz güzelliklerinde
kaybolmak istiorum , kmseler bulamasın... sen de sus şimdi benim gibi sen de yorma beynini
kötü düşüncelere kapılıp , elbet geleceğim seninle olmaya , seni doyasıya yaşamaya İstanbul...
bu şehir girdap , bu şehir çeklmez , bu şehr yaralı bir adamdan daha yaralı , yüreğim kan gölü.
bu şehir beni seven bi aşık oysa ben sana yanıyorum İstanbul'um....
Hiç bir düşünce yer edemiyor senden başka ben seni istedim , senle açmışım gözümü
senle kapanmalı , hani serçelerin gözyaşı dökmesi gibi sana olan isteğim
sana kavuşsam öleceğim bir serçe misali... Güneşlere dokunup ,ayın parlaklığını en büyük çapta hissederk öleceğim ama ...
senle bir gün bir ömre bedel , ben zaten ölmeyi bekleyen bir kulum kmseler bilmese de ....
