Selam. Adım Kübra. Şuan bu hikayedeki satırları okuduğun için sana teşekkür ediyorum... bu benim ilk hikayem umarım başarılı olurum. **
-1-
Yalnızlığımın içerisinde kaybolan duygularım kadar yoğun değildim bu hayatta. Geceleri savunmasız,gündüzleri ise gerçekleşmeyen bir özgüven içerisinde kayboluyordu yarınlarım. Hissizleşmeye başladığım o anda ise tamamiyle benlikten çıkıp o acınası yüzümü sergiliyordum etrafımdakilere. Ben o kadar güçsüz bir kızdım ki bu hayata daha fazla katlanmamak adına her türlü yola başvuruyordum. Ne zaman nede unuttuklarım benim duygularımı engelliyememişti.
Bir hiçin etrafında serpelenerek hayata devam etmeye çalışmak zordu hele ki benim için işler çıkmazdaysa.Önümde akan sudan gözlerimi ayırmadan elime cam parçasını alıp derince iç çektiğim anda bitmişti benim hayatım. Sondu kalp atışlarım,bakışlarım,gülen/somurtan suratım sondu bu yaşam mücadelem. Elimdeki cam parçasıydı belkide beni bitirecek olan etken yada sonsuzluğa attığım adımda yardımcı olmuştu kim bilebilir??
Çıplak bedenimde ki sıvıyla titremeye başladığımda elimdeki cam parçası su dolu küvette kaybolup gitmişti bile. Kan..o kırmızı madde bir insana hem sevinci hemde hüznü yaşattırabilirdi. Bir yandan bu hayattan kurtulup aileme kavuşmak için can atıp sevinirken bir yandanda kötüde olsa bıraktığım hayatımın hüznünü yaşayabilmiştim şu kısacık dakikalarda.
Bileğimden akan kan hızla küvetteki suyla birleştiği anda soyutlaşan görüntüler film şeridi gibi gözümün önünden akıp giderken acımın bittiğini anladığım an benimde bittiğimi anlamam geç olmamıştı.
...
"Bu adam müvekkilimi ölmekle tehtid ederken onu savunmanız sizcede saçma değilmi??"
"Avukat hanım konuşmalarınıza dikkat edin. Müvekkilim kimseyi ölümle tehtid etmedi."
Ölüm. Kulaklara ne kadar da normal geliyor. Aşina olduğumuz bu kelime aslında çoğu duyguyu tafsir etmekte serbestti.
Ölüm. Varoluş amacımız bu değilmiydi. Elbet Bir gün ölmek için yıllarca yaşamıyormuyduk. Hayır. Ölüm için yaşamıyordu bazıları. Onların sevdikleri,sevildikleri vardı. Onlar için bu aşinalık belkide korku duygularının yüzeye çıkmasına yardımcı oluyordu.
Yanımda oturan kadının suratındaki o saf korku ve eziklik duygusu yaşadıklarımın ve yaşayamadıklarımı hatırlatıyordu.
"Sakin olun. Gerçekleri şimdi anlıyacağız. Aslı hanım kendinizi bize savunabilirsiniz."
Kadın yavaşça ayağa kalktı ve birkaç adım öne atıldı. Sessiz dakikaların ardından titrek sesiyle konuşmaya başlamak için bir kaç kez öksürünce karşı taraftan homurdanmaların duyulmasıyla derin bir nefes aldı.
" Hakan. Onunla boşanalı 4 yıl oldu. Fakat o günden beri her gün benim hayatımı zehir etmekten başka bir halta yaramadı. Beni zorla sıkıştırıyor ve-"
"Yalan atıyor hakim bey. Kimseyi sıkıştırmadım."
Karşı tataftan bağrışmalar yükseldikçe yüzümdeki ifade sırıtışa dönmeye başlamıştı. Eğer dava böyle ilerlerse kazanan tarafın biz olacağı kesinleşirdi. Savunmasız bir kadını daha hayata dönmesinde yardımcı olabilmek beni mutlu ederdi. Aklıma firar eden görüntüler ile refleks olarak bileğimi arkama dayadım.
"Hakan bey şuanda sizin konuşma hakkınız yok. Karşı tarafın savunmasından sonra sizi dinleyeceğiz. Sabırlı olun lütfen."
Hakimin sesiyle kadın korkuyla bakışlarını tekrardan hakime çevirdi. Hadi kızım cesur ol.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYLÜL
ChickLit"İntihara sebep olacak kadar ne yaşamış olabilirsin ki.?" "Sen kafayı yemişsin." "Sana güvenmemi gerektiren bir sebep yok." "Ben sadece kendimi cezalandırmak istedim." Hayatımı söylenenlere göre yaşamaktan bıkmıştım. Sadece biraz olsun özgürlüğü ta...