ATEŞ

A-30

"Birde üzerine basa basa söylüyor aldırdım Işıl. Sanki aldırınca düşünmüş olmuyor ama ne yapayım sustum." Işıl elindeki salata kasesini yemek masasına bırakırken derdini Pelin'e anlatıyordu.
Ateş ise önlerindeki sehpa da duran çerezlerden bir tanesini ağzına atarken aynı olayı farklı bir bakış açısından Korkut'a anlatıyordu.

"O dedi ' Eski sevgilim' zaten bende ipler koptu. Birde bastırıyor eski sevgilim. Eski olması bir zamanlar sevgilin olduğu gerçeğini değiştirmiyor ama mecbur sustum."

"Sen sustun? Sen Ateş'in Çiğdem'e hediye aldığını öğrendin ama sustun?" Pelin'in hayret dolu sesine göz devirirken sandalyeyi çekerek oturdu.

"Sonra dönüp o kızıl cadıyı gözlerimden ateş çıkartarak yakarım bacaklarını kırar bir tarafına sokarım, omurgalarını söker evime askılık yaparım. Bununla yetinmez Ateş seni ışın kılıcıyla döverim derdim ama işte hanımefendi kişiliğime ters düşerdi. Işıl'ın son dediklerine göz devirdi Pelin.

"Sanki yapmadığın şey. "

"Ben gene söylerdim de işte yemedi. Zaten Ateş'e dedim Cem benim eski sevgilim. Tövbe Yarabbim!" Derken eliyle masaya bir iki vurdu.

"Laf edeceğim falan ama biliyorum hemen yapıştıracak sen Çiğdem'e hediye alıyorsun benim sesim çıkıyor mu? diye."

"Ee haklı kız. Ne diye hediye alıyorsun? "

"Oğlum Çiğdem almış altında kalmayayım diye aldırdım bir şeyler ama Işıl'ın bunu düşünmüş olmamdan bile rahatsız olacağı gelmedi aklıma. "

"Kız aşık ve kıskanç. "

"Fazla kıskanç. "

Işıl elindeki çatalı tabağının kenarına bırakırken şaşkınlık dolu sesiyle konuştu.

"Adamın içine biri kaçtı sanki. Kafasını bana bir çevirdi dedim tamam. Bu adam benden başlar, oradan Cem'e, oradan bizi tanıştıran herkesi bir araya toplar toplu katliam yapar."

"Belli etmemeye çalışıyor ama yani bas bas bağırıyor gözleri. Toplu katliam yapacağım şuracıkta diye. O ortamda Çiğdem olsaydı sağ kurtulamazdı. " kendinden emin sesi ile konuşan Ateş'in omzuna vururken konuştu Korkut.

"Ee Işıl'ı hafife almamak lazım. "

"Asla düşmez. Saçına falan yapışmaz ama sözleriyle adamı komalık eder." Önünde duran biradan bir yudum alırken konuşan Ateş'e hak verdiğini belli edercesine kafasını sallıyordu Korkut.

"Ateş'i tanıyorum. Sözle falan uğraşmaz direk komalık ederdi Cem'i."

"Nihat'ı ilk görüşte halledecekti. "

"Söyleme şu uğursuzun adını. Ayy bir de demez mi kıymetimi bilmen lazım. "

"Altta kalır mı? Hemen yapıştırıyor. Bence sen benim kıymetimi bilmelisin. "

Korkut elindeki birayı sehpaya bırakıp tekrar yaslanırken konuştu.

"Ben artık size akıl sır erdiremiyorum. Bir araya gelir gelmez didişmeye başlıyorsunuz. "
Pelin ise Işıl'ın evinde yemek masasına otururken aynı cümleyi tamamladı.

"Ayrılınca da özlemden geberiyorsunuz. "

"Bence siz böyle uzaktan uzağa yaşayın aşkınızı. " Işıl, Pelin'in önerisine kıstığı gözleri ile bakarken Ateş ise aynı öneriyi sunan Korkut'a yan tarafında kalan yastığı fırlattı.

"Pelin, ayrı kalmak istesem neden bir taraflarımı yırtayım. "

"Korkut,bak saçma sapan konuşuyorsun elimde kalacaksın. "