Düşüncelerim kapı tıklaması ile bölündü.Aceleyle tableti gizli bölmeye tıkıştırdım ve şifreyi girip kilitledikten sonra komidini kapadım.
Kapıyı açtığımda benim yaşlarımda bir kızla karşılaştım.Kısa küt kesilmiş siyah saçları,soluk bir teni vardı.Koyu yeşil gözleri cin gibi bakıyordu:-Selam.Ben Melody.Sen de Harry olmalısın.Biraz önce sana nasıl baktıklarını gördüm.Boşver,nasıl bir his olduğunu bilirim.İstersen "ilk gününde" öğle yemeğini beraber yiyebiliriz.
(Zaten başka bir seçeneğim yoktu.Ne kaybederdim ki?)
-Tabii neden olmasın?Birlikte alanları birleştiren koridorlarda ilerlemeye başladık.Kısa bir yürüyüşten-ve göz banyosundan-sonra yemekhaneye ulaştık.
Alanın büyüklüğünden ve kalabalıklığından bir kez daha şaşırmıştım.Kuyruk o kadar uzundu ki böyle giderse yemeklerimizi almamız 2 saat sürebilirdi.Melody ne düşündüğümü tahmin etmiş olacak ki sırıtarak:"Merak etme biz kıdemliyiz." dedi. Kıskanç bakışlar arasında sıranın yanından yürüyerek geçtik ve başına geldik.Melody yemekhane çalışanına tüm şirinliğiyle(!)gülümsedi ve kendisi ile bana birer servis aldı.Vay be!Bu ürkütücü kızın-ve benim-ne gibi bir üstünlüğümüz vardı da en son gelmemize rağmen sıra beklemiyorduk?
Alışılmış yemekhane gürültüleri arasında bir masa bulmak için ilerliyorduk.Aniden Melody birilerine el sallamaya başladı.Sanırım çoktan yerimiz tutulmuştu.Ben ise tuhaf bir şekilde rahatladım.Eğer yalnız yemek yersek bu cadı bir açığımı yakalayabilirdi belki.
Masaya ulaştığımızda çilli,kızıl saçlı bir çocuk ve güzel,sarışın bir kız Melody ve bana selam verdiler:
-Merhaba ben Gigi.
-Selam ben Sam.
-Ben de Harry.Tanıştığımıza memnun oldum.
Kız ve oğlan "Harry" ismini duyunca kısa süreli bakıştılar.Sam hemen atıldı:
-Harry mi?Olum bana her şeyi anlatmalısın!Bütün o maceraları...
Benim bön bön baktığımı fark eden Gigi keskin bir bakışla Sam'i susturdu:
-Sen Sam'in kusuruna bakma.Biraz boşboğazdır.İnsanları rahatsız eden sorular sormaya bayılır.
-Öhöm önemli değil.
Melody:
-Bu kadar kibarlık yeter.Söyleyin bakalım huysuz bunak yeni görev dosyalarını verdi mi?Yaklaşık bir haftadır bunu bekliyorum!Umarım kayıp kedi bulmaktan daha heyecanlı bir görevdir.
Gigi bunun üzerine ona bir USB uzattı:
-İşte burda.Benimkinden kopyaladım.Ne olur ne olmaz.
Melody de susunca herkes sessizce yemeğine gömüldü.Ben de onları ve yemekhaneyi incelemeye devam ettim.
Melody'nin burnunda ve kaşında piercingler göze çarpıyordu.Sam'in saçları bir haftadır yıkanmamış gibi görünüyordu.Ortalamaya en yakın görünen kişi Gigi'ydi ama boynundaki eski moda madalyon biraz göze batıyordu sanki.
Dikkatimi çeken diğer nokta ise yemekhanede bizim yaşımızda kimse yoktu.Merakımı yenemeyerek sordum:-Merak ediyordum da,diğer "kıdemliler"nerede acaba?Yani bizimle yaşıt başka birisini göremiyorum.
Sam ve Melody sorumu duymazlıktan geldiler.Gigi ise sorumluluğun kendine düştüğünü hissederek:
-Senin şu olayından sonra o senenin mıntıkası ajanlıktan men edildi ve dünyaya dağıtıldılar.Anlayacağın şu an göreve çıkan en genç ajanlar biziz.