-2-

508 34 5
                                    

"Körmüsün kızım sen!" adamın dediğine nerdeyse kahkaha atasım gelmişken sadece "Evet." dedim ve ayağı kalkıp üstümü sirkeledim.

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?" dediğinde çok rahat bir şekilde cevap verdim.

"Hayır," dedim ve yere eğilip ellerimle bastonumu aramaya başladım.

"Göremiyorım işte." dedim.Adamdan bir süre ses gelmediğinde gerçeği idrak ettiğini anlamıştım.Adam dediğime bakmayın,sesinden anladığım kadarıyla 20-25 yaşlarındaydı.Yerleri ellerimle yoklarken elime iliştirilen bastonla adamın bana verdiğini anlamıştım.

"Buarada teşekkür ederim," dedim ve ardından ekledim.

"Beni ezilmekten kurtardığın için." dediğimde tekrar fazla erkeksi sesini duydum.Sesi sanki bir dublaj filminden fırlamış gibiydi.

"Sadece birdahakine tek başına dışarı çıkma ve dikkatli ol küçük."

"Küçük?" diye şaşırmış bir şekilde sordum ve kollarımı göğüsümde birleştirdim.Sesinden anladığım kadarıyla aramızda çokta bir fark yoktu.

Adam tam cevap verecekken telefon müziğini duydum ve sanki lafı ağızına tıkılmış gibi birden sesi kesildi.

"Alo.Evet,geliyorum şimdi.Tamam görüşürüz." Telefon konuşmasının bittiğini anladığımda söyleyeceği kelimeyi bekledim.

"Benim gitmem lazım küçük." dediğinde gitmek için arkasını döndüğünü anlamıştım.

"Elif!" diye bağırdım.

"Hı?" az öncekinden daha uzak gelen sesine karşı gülümsedim.

"Adım diyorum,Elif." dediğimde beklemediğim bir şekilde kıkırdamıştı.Gittikçe daha da uzaklaşıyordu sesi.Bu sefer bana duyurmak için bağırmıştı.

"Peki küçük." Sinirlenmem lazımdı ama nedense bende gülmüştüm.Cebimden telefonumu çıkardım ve Nergis Teyzeyi aradım.Birkaç çalmadan sonra açmıştı.

"Nergis teyze Salih amcaya söyler misin beni alsın." dedim hala az önceki olaydan kalan aptal gülümsememle.

"Tabi kuzum söyle neredesin sen."  dediğinde olduğum yeri pek bilmediğimden dolayı doğru düzgün adres veremesemde Salih amcanın beni bulmasını umuyordum.

***

Telefonumun çalmasıyla yattığım yerden yanımdaki küçük komidindeki telefonuma uzandım.

"Alo." dedim ve doğruldum.

"Psikoloğun gelecek bugün.Bu seferde kadını çıldırtırsan senin psikoloğun olmayacağını söyledi." babamın bu soğuk cümlelerinden sonra yüzümü buruşturdum.

"Baba o kadını istemiyorum dedim.Hatta ben psikolog bile istemiyorum." dedim isyankar sesimle.Kaza olduğundan beri her haftanın başında psikolog gelirdi.Babamın deyişiyle psikolojim bozulmuştu ve hiç arkadaşım olmadığından bir psikoloğun bana arkadaşlık yapmasının iyi olacağından bahsederdi.Tamam annem öldüğünde bir süre kimseyle konuşmamıştım,hele gözlerimi kaybetmem daha da delirmeme neden olmuştu ama artık toparlanmıştım.Bir psikoloğa gerek yoktu.

"Elif ben senin iyiliğin için uğraşıyorum ama sen hala direniyorsun." bu sözlerinden sonra sinirle yattığım yerden kalktım.

"Psikolog yerine benimle vakit geçirebilirsin mesela.İyiliğimi felan düşündüğün yok senin!" dedim sesimi yükselterek ve sesimin titrememesini umarak konuşmaya devam ettim.

"Deli değilim ben.Sadece..." dedim ve derin bir nefes aldım.Cümleleri kafamda toparlayamayınca nefesimi usulca verdim.

"Boşver." telefonu yüzüne kapattığımda tekrar yatağıma uzandım ve göz yaşlarıma hakim olamadan fısıldamaya başladım.

KÖRDÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin