Arkadaşlar kusura bakmayın bölüm gecikti. Aslında bolumu yazmistim fakat kaydetmeyi unutmusum. Sonra tekrar yazmaya bir turlu firsat bulamadim. Ama bu sefer daha uzun bir bolum yazdim. InsAllah begenirsiniz. Opuyorum sizi 😘
Vote ve yorumlarinizi bekliyorum.
...
Multimedia : Alina nin papatyasi
Son dersimiz şükür ki bitmişti. Çantamı toplayıp Besteyle otoparka doğru yürüyorduk. Bestenin arabası olduğu için beni bugünlük evime bırakacaktı. İstememe rağmen cok ısrar etti ve ben de kabul etmistim.
Binanın önüne geldigimizde bu sefer ben Besteye ısrar ederek bana gelmesine ikna etmeye çalıştım. Buyuk uğraşlar ve çektiğim çileden sonra besteyi sonunda ikna etmistim.
Evime cıkıp kahvelerimizi yapip oturma odasina gectik. Karsilikli koltuklara oturduktan sonra sohbet etmeye basladik .
Besteyle sohbet ettikce onu daha cok tanidim ve sevdim. Tam kafa dengi bir kizdi. Boyle giderse Iyi anlasacagimizdan emindim.
Dogma buyume Ankarali oldugu icin bu sebeble pek sorun yasamayacaktim. Beste bana Ankarayi gezdirecekti.
En buyuk hayali mimarlik oldugu icin bu bolumu kazanmak icin cok calismis.
Anne ve babasi bosanmis olduklari icin ailevi sorunlari cok oluyormus. Babasi polis annesi ise dis hekimiymis. hafta ići annesi ile hafta sonu ise babasında kalıyormuş. Besteyle ilgili simdilik oğrendiklerim bunlardi.
Bende Besteye iki kardes oldugumuzu yani ben ve deli bir kiz kardesim oldugunu , babamın is adami annemin ise yanında sekreter olarak ćalıştığını söylemiştim.
Beste eve gitmesini gerektigini soylediginde uzulmustum. Bu evde tek kalmak canımi sıkıyordu. Yalnızlıgin bu kadar insani bogacaginı bilmiyordum. Neyse ki bugun son olacakti yarin yeni ev arkadaslarimla kalmaya baslayacaktim. Aklima geln fikirle besteye donerek
- Beste
+ Efendim canim
- yarın yeni ev arkadaşlarımla kızlar gunu yapiyoruz. Tanisma fasli pijama partisi falan. Sen de katiliyorsun demi
+ bilmem ki , diger kizlar icin sorun olmasin.
- yok yok olmaz canm ne olcak.
+ tamam o zamn sorun yoksa geleyim
+Ee hadi ben gideyim annem merak etmesin.
- tamam canim. Yarin gorusuruz.
Gonderme fasli bittikten sonra bende odama gecmistim. Saate baktığımda saatin akşamın sekizi olduğunu fark ettim. sohbet ederken vakit nasil da gecmisti.
Sabahtan beri bir sey yemedigim ve karnimda davullar zurnalar caldigi icin mutfaga gecerek kendime sandivic hazirladim. Buyuk bir istahla yerken iki gundur yildizlarla konusmadigimi fark ettim. Hemen sandivici mideme postalayip odama gectim. Dolaptan hirkami alip giydikten sonra balkona ciktim sandalyeme oturdum. basimi gokyuzune dogru kaldirarak yilazlara bakip basladim anlatmaya.
Biliyor musunuz?
En iyi arkadaşlarım sizsiniz . Söylediklerimi anlattıklarını hiç tereddüt etmeden dinliyorsunuz .
Iyi ki varsınız .
Biliyorum iki gündür sizi aksattim. Ama merak etmeyin size her şeyi anlatacağım.
Sizler dışında iki arkadaşım oldu hatta üç tane. Beste sevgi ve sebek yani Mustafa . Ucu de çok iyiler çok sıcak kanlilar. Hepsini cok sevdim.
Bir de birini daha tanıyorum. Adı kutay.
Çok değişik biri. soğukkanlı ve tuhaf bir kişiliği var. Ve tam bir öküz. Nedense çok merak ediyorum onu. Onu tanimak istiyorum . Onla konusmak istiyorum . Her ne kadar bana hayvan gibi davranmis olsa da.
Aa bi de A. Adında bir sapigim var galiba. Onu ne yapacağımı bilmiyorum. Onla ne yapacağımı bilmiyorum. Onun benle ne alakası var benden ne istiyor bilmiyorum. Adını bile bilmiyorum. Cok merak ettim gercekten. Neden boyle bi sey yapiyor anlamadim. Elbette bir gun cikacak karsima . O gunu sabirsizlikla bekleyecegim.
Iki gündür yaşadığım rezillikler i ve olayları anlattıktan sonra
Saate baktığımda bir buçuk saattir arkadaşlarımla konustugumu fark ettim. Dost dedikleri bu olsa gerek o kadar konustugun halde hic sıkılmiyorsun. Zamanin nasil gectigini bile anlamiyorsun.
Odama geçip duş almak için banyoya girecekken kapının çaldığını duydum.
Bu saat de kim olabilir di ki ?
Beste miydi acaba ? Gerçi beste bu saat de bana niye gelsin ki. En iyisi gidip kapıyı açmak diyerek kapıya doğru yürüdüm.
Kapının deliğinden baktığımda kimse orta da yoktu.
" Kimo " diye seslendim ama ses yoktu. Tekrar " Kimo " diyerek seslendigimde yine hic bir ses yoktu.
Korkarak kapıyı açtığımda kimsenin kapıda olmadığını gordum.
kim calmissa uçup gitmişti sanki.
Gece gece kapıyı kim çalmış olacaktı ki.
Tam kapıyı kapatacakken yerde küçük mavi bir zarf ve papatya demeti gördüm . Tereddüt ederek papatya ve zarfı alarak kapıyı kapattım.
Odama geçip papatyalari calisma masamın üstüne koyarak yatağıma geçip bağdaş kurarak oturdum. Elimdeki en sevdiğim renk olan mavi zarfı merakla açtığımda içinde kırmızı kalp şeklinde ki kağıtla karşılaştım.
Kağıda baktığımda yine önceki kağıtta ki gibi güzel bir el yazısı ile yazılmış ;
Biliyorum beni çok merak ediyorsun. Haklı olarak .
Ben de senin karşına çıkmayı sabırsızlıkla bekliyorum.
Papatya ?
En sevdiğin çiçektir . Umarım begenmissindir. Seni seviyorum. En kısa zamanda karşına çıkmam ümidi ile şimdilik hoşçakal. :)
Sapık ama tatlı sapığın A.
Yok artık ! En sevdiğim çiçeğin papatya olduğunu nerden biliyordu. Ve ayrıca beni balkondan yine mi dinlemişti. Bunun da egosu tavandi galiba. Tatlı sapikmis hıh.
Acaba gerçekten tatlı mıydı ?
Bu durumdan tırsmalı mıydım bilemiyorum. Ne de olsa gece gündüz beni takip edip gizlice dinleyen bir sapigim vardı . ( tatlı sapigim ).
Yatağımdan kalkip masaya yaklaşıp papatyalari elime alıp kokusunu içime çektim . Tam papatya zamanı olduğu için gerçekten çok güzel korkuyorlardı. Bu kokuya aşıktım . Papatyalari vazoya koyduktan sonra notu da bir önceki notu koyduğum kutuya koyduktan sonra yatagima geçtim.
A. Yi öğrenmenin tek bir yolu vardı. O da zamana bırakmak olacaktı.
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Ve bolum burda biter. Diger bolumu bekleyin. :)
Vote ve yorumlarinizi bekliyorum canlar.
Bu arada arkadaslar yazarlarrr adli kisinin kullanicilari tarafindan yazilan yağmurun acı fısıltısı ve ruhumun sessiz çığlıkları kitablarini okumanizi oneririm :)
Hoscakalin
