Sağ ayakkabımın bağcığını bağladıktan sonra okula gitmek için yeltendim ama başarılı olamadım çünkü annem saklama kabının içine tost koymuş bana veriyordu "Anne ne yapıyorsun?" dedim sorarak "Kızım tostu al okulda yersin." dedi "Anne saçmalama on birinci sınıfa gidiyorum sen bana birinci sınıfa gidermiş gibi beslenme çantası hazırlıyorsun." anneme onca söz etsemde çantama tostu koymuştu.
Evden çıktım kapıda Almila ve Açelya okula geç kaldık diye söyleniyorlardı. Okula biraz yürüdükten sonra gelmiştik. On beş tatilden sonra okula gelmek beni üzmüştü ben evde ne güzel uyuyordum. Almila ile Açelya ön sıraya oturmuşlardı. "Ee ben nereye oturacağım? Arkanızada oturmuşlar."
"Boş bir yere." dedi Alımla, kurduğu cümleye göz devirerek, etrafıma kısaca göz gezdirdim ve arka sıradaki boş yeri gördüm.
Hoca sınıfa gelmişti ve en sevmediğim hoca Sema gelmişti ve yeni dönemi bu hocayla açmak beni epey üzmüştü birde her zamanki gibi kırmızı mini eteğiyle kıvırta kıvırta yürümesi yok mu beni sinir ediyordu tamam öğretmen maaşı azdıda bir kıyafet alacak kadar da az değildir herhalde. Birde yapmacık şekilde sussun demesi, belkide matematik dersini sırf bu yüzden sevmiyordum...
Tam uyuyacaktım ki kapının açılmasıyla uykum dağıldı. Kafamı kaldırdım uykumu dağıtan öküze baktım bir tane güzel çocuktu."Her neyse," deyip kafamı tekrar sıraya gömdüm ve uyumaya çalıştım.
"Kaysana." dedi bir ses kafamı kaldırdım sesin geldiği yöne baktım beyaz ten, bataklık yeşili gözler, siyah saçlar ve yüz hatları belirgin olan o güzel çocuk ve öküz olan "Tamam yakışıklıyımda fazla inceledin sanki, artık kaysan." dedi kendini beğenmiş bir tavırla çantamı yan sıraya geçirdim ve oturdum ağzımı açıp laf sokacağım sırada Sema hoca, "Buğlem defterini çıkartıp tahtadakilerini yazarsın umarım." dedi uyarıcı bir tonla "Tamam hocam." uyuz ne olcak uyusam sanki yazınca anlıyacağımda. Çantamdan defter çıkardım ve kalem kutumuda çıkaracaktım ki kalem kutumu evde unutmuşum. Yanımdakine "Fazladan kalemin var mı?" diye sordum kalem kutusundan kalem çıkartıp bana uzattı "Sağol," diyerek kalemi elinden aldım. Tahtadakilerini deftere yazdım ve birkaç dakika sonra zil çaldı.
Açelya ve Almila yanıma geldiler. Almila "Bizim karnımız acıktı kantine gidiyoruz gelecek misin?" diye sordu "Annem bana tost koydu siz gidin." dedim.
Çantamdan annemin yaptığı tostu alıp yemeğe başladım. Yanımdaki çocuk dışarı çıkmamıştı. "Bu okula yeni mi geldin?" diye soruverdim "Evet, ne yapacaksın?" dedi düz bir sesle "Sadece merak etmiştim hem merak etme bir şey yapmıyacağım."
Simge gülümseyerek yanımıza doğru geliyordu yavşak, sinir bozucu ve gıcık bir kızdı salak şey geçen sene aynı sınıftaydık oradan tanıyordum yanımıza geldi ve kendinden ödün vermeyerek yanımdakine yavşamaya başladı sinir. Tabi yakışıklı çocuk görsün hemen yanında bitiveriyordu çocuk ona pas vermeyince yüzü düştü biraz daha denedi ama boş. İyi çocukmuş. Simge sınıfı terketti.
"Bu arada adın ne?"
"Kızım konuşmak istemiyorum, bi sus." dedi asebi bir sesle. "İyi be tamam gidiyorum zaten," dedim ve kötü bir bakış atıp sıramdan kalktım.
Almila ile Açelya'nın yanına gitmek için sıramdan
kalktım ama ne nafile zil çaldı kalktığım gibi yerime yeniden oturmak zorunda kaldım. Sonunda benim için işkence gibi geçen iki ders saati de bitmişti.Açelya ve Almila'nın yanına gittim. "Ne yapıyorsunuz kızlar?" diye sordum gereksiz bir neşeyle "Lavaboya gidiyorduk gelicek misin?" diye sordu Almila "Evet." sınıftan çıktık ve lavaboya doğru yürümeye başladık. Almila "Buğlem senin yanında oturan çocuk çok yakışıklı be." dedi iç çekerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acı Ve Aşk
Novela Juvenilİki çocuk vardı karşımda ama onları sadece yan profillerinden izleyebiliyordum. İlkinin elinde bir çiçek vardı ve onu toprağa ekmek için cebelleşiyordu, aynı ben ama o benim için değerli ve özeldi. Diğeri ikincisi ise elindeki çam ağacı fidanını top...