Yoğun karlı bir Ankara sabahına uyanıyordum. Bu uyanma olayını çoğu çocuğun yaşadığını düşünüyorum. Annemiz derki ;
- Hadi evladım ( oğlum , kızım ) kalk der ve bizde;
- Tamam anne nolur biraz daha deriz, işte o sabahta öyle oldu. Kalktığımda burnuma bi koku geldi, bugün kahvaltıda patates kızartması ve sıcacık çay vardı. Tam pencereye döndüm ve yüzümde bir gülümseme..
Bunun sebebi ise ANKARA'ya o sabah yılın ilk karı yağmıştı. Kahvaltıdan sonra hemen montumu,atkımı,şapkamı ve kar eldivenlerimi giyerek aşağı fırladım. Akşam kar baya yoğun yağmıştı ki şimdi tane tane çok güzel bir şekilde yağıyordu. Şimdi ise çok güzel bir şekilde tane tane yağan karın altında oynayan arkadaşlarımı gördüm. Dışarıda oynayan arkadaşlarım karın keyfini çıkarıyorlardı. Bazıları kayıyor, bazıları kardan adam yapıyor, bazıları ise kartopu savaşı yapıyordu..
Ben ise kaymaya karar verdim. Babamın yaptığı kızağı en tepeye çıkarıp kaymaya başladım. Kaymak ne güzel kışta çok güzel kaymanın bir sonu vardı tabiki. Ondan sonra kartopu oynamaya başladım. Suratıma yediğim karların birçoğundan atkıma geldiği için yırttım. En sonunda ise "Hababam Sınıfı Üç Buçuk" ta ki gibi kardan kadın yaptık..
İşte Nasıl geçtiğini bilemediğim bir gündü. Evvelki sabah baktığım manzara hiç iç açıcı değildi. Kar erimiş yerler full su olmuştu. Tabi işin sonunda hastalanmamamda güzeldi.
"Saygılarla Bir daha ki Blogta görüşmek üzere" 🤗❄️