"Selin'cim hadi kalk."
Yatağın içinde mızmızlandım.
"Anne dün gece geç yattım lütfen biraz uyumak istiyorum."
Annem güneşliği açınca bütün ışık gözlerine vuruyordu.
Yorganı başımı örtecek şekilde çekince ayaklarım açıkta kalmıştı.
Annem gıdıklamaya başlayınca oturur pozisyona geçtim.
Saçların dağınıktı.
"Kahvaltıya gel tanışacaksın herkesle. İkizin çoktan indi bile aşağıya."
"Peki anne geliyorum."
Kalkıp banyoya girdim.
Yüzümü yıkayarak , saçlarımı taradım.
Makyajımı yaparak şortumu giyip bel üstü bir badi giydim.
Spor ayakkabılarını giyip telefonumu aldım.
Merdivenlerden aşağı inerken mavi gözlü bir çocukla çarpıştık.
"Yavaş."
"Kızım bana çarpan sensin?"
"Sana çarpan çarpmış zaten. Ukala ben çarpışmışım.."
"Sen sol tarafından falan mı kalktın."
"Bak tatlım. Şuan seninle vaktimi hiç harcamak istemiyorum."
Kolunu tutup saatine baktım.
"Aa bak hayatımdan 2 dakika aldın.. Çekil de 2 dakikayı doldurayım."
"Çattık arkadaş."
"Çittik İrkidiş."
Kalan merdivenleri ikişer ikişer inerek kahvaltı masasına geldim.
"Tanıştınız mı siz?"
Dedi annemin yeni kocası Haluk.
"Valla Haluk amcacım ben bu masada sadece annem ve ikizim Tuğçe'yi tanıyorum biraz kibarlık edip bizi ailenle tanıştırmaya tenezzül edersen sevinirim."
"Selin'cim biraz kibar olur musun?"
Dedi annem .
"Tabiatım böyle annecim. Hayatımda senden başka saygı duyacağım insan evladı yok.."
Derken Mavi gözlü çocuk oturdu karşıma.
Haluk amca bizi herkesle tanıştırdı.
"Çok memnun olduk di mi Selin?"
Dedi Tuğçe.
"Çook."
"Demek adın Selin.." dedi Mavi gözlü çocuk.
"Beğenemedin mi?"
"Selin yeter odana çıkar mısın?"
Dedi annem sinirle bana çıkışırak.
" Tutacak el bulamazsak bizde elimizi cebimize koyarak yürücez artık. Bu lafım sana anne tamam."
"Ali."
Dedi Haluk amca.
Kahvaltı masasından kalkarak dışarı çıktım.
5 dakika sonra Ali'yi buldum yanımda.
"Sen hayırdır?"
Dedi atarlı bir şekilde yanıma gelerek.
Ufak bir kahkaha patlattım.
"Sen beni mi taklit ediyorsun?"
"Niye sen bu dilden anlamıyor musun?"
"Bana atarlanma . ayarların bozulur."
"Biz aynıyız.. Buna alışsan iyi olur."
"Ben ilk görüşte herkesin karakterini anlarım da seni anlayamadım be Ali? Uzaktan mı adamsın? Adamlıktan mı uzaksın çözemedim.."
"Her şey iyi hoş da lafı adamlığıma getirme. Zorlama beni."
"Zorlarsam noluur?"
Dedim yaklaşarak.
Kulağıma fısıldadı.
"Her şey neye layıksa ona dönüşür.."
••••
Sizce Ali bu sözünde ne demek istedi?
Vote + Yorum Bekliyorum.
