Okullar yarı yıl tatiline girdi. Herkesin bir planı var. Masal bile beni bırakıp tokata gitti. Kayla da ankaraya annesinin yanına gitti. Ben yazliz basıma buralarda kala kaldim. Yazık lan bana. Simdi kucağında bir tabak dolusu mısır gevreği ile oturmuş film izliyorum. Aman kimin turunda rejim? Belki ben şişman ama mutlu olanlardanim. Telefonumun o ezbere bildiğim melodisi çalmaya başlayınca filmi durdurup telefona baktım. Arayan masaldi. " he hatunum." " kanka napiyon?" " hioc öyle depresyon dayım. Sen napiyon?" " hiç öyle oturuyom. Özledin mi lan beni?" " ne ozliycem ben seni ya boklu." yalan ha çok özledim ibneyi." ciddi misin? Neyse ben de seni özlemedim. " kahrolası kapı çalınca kucagimdaki mısır gevreğini bırakarak kapıya doğru yurudum. Masal " kim?" " bilmiyorum." kapıyı actigimda karşımda duran ceyhunu gordum. Beni görünce gulumsedi. Hiç konuşmadan salona geçti. Koltuğuma kurulup mısır gevreğini yemeye başladı. Telefonda sesini duyurmak için bağıran masalla " kanka kapa ariycam ben seni." dedim ve kapattim. Sonra Ceyhunun yanına gittim. " sen niye ikide bir buraya gelip duriyon?" gözlerini koca koca açıp " sen kilomu aldin?" ne alaka ya" hayır odunsun yeminle odunsun." " ha anladım uzun zamandır sarılmadim ya sana ondan belinin inceliğini unuttum gel buraya. " diyerek beni koşturmaya başladı. Ben hemen odama koşa koşa çıktım. Kapıyı kapatıp arkasına yaşlandım. Tabiki Ceyhunu kafam kadar büyük kol kasları benim gücümü sekize katlayıp kapıyı iktirerek acti. Beni belimden kavrayarak duvara yasladi." lan seni pis sapik bırak beni." gülümseyerek daha çok sıktı.
(Ceyhun'un ağzından : kolarimin adasında ki kumsal yine tüm güzelliği ile karşımda. " sen ne kadar çok konusuyon. Bir sus ya."" susmıycam." " iyi sen bilirsin. " dedim ve dudaklarimizi birbirlerine daha çok yaklastirdim. Telefonumun çalmasıyla beni geri itti ve gulumsedi kumsal. " ohh çok şükür kurtuldum." telefonumun cebimden çıkardım ve açtım. " bora tam zamanında aradin ne var?" " Ceyhun " " noldu?" " annen fenalaştı. Simdi hastaneye goturuyoruz. " " ne? Tamam geliyorum. " kumsalı bıraktım ve telefonumu cebime geri tıktım.)
Bara nın söylediği şeyden sonra yüzü dusmustu. " noldu?" " beni gidiyorum." " noldu?" diye sorunu ikiledim ve kolunu tutum. " annem rahatsızlanmış. " bunu söylerken gözleri dolmuştu. " bende gelecem. " ayagimdaki sorta bakarak " bu haldemi?" " iki dakika bekle hazirlanirim." dolabimdan borda yarım tisortumu , siyah pantolonumu , siyah uzun kapsonlu hirkami çıkardım. Cikardiklarimi alıp banyoya girdim. Uzerimi giyindim. Sacimi yandan ordum. Ve banyodan çıktım. Ceyhun yoktu. Beni bırakmış olamazdı demi? Merdivenlerden koşarak indim. Siyah botlarimi da ayağıma geçirdim. Kapıyı actigimda arabanin içinde oturmuş sigara icen Ceyhun nu buldum. Öyle sigara içmeden duramayanlar dan değil çok sıkıntılı olduğu zaman içer. Doğruyu söylemek gerekirse sigara ona daha da hava katıyor. Bende hemen arabaya bindim. 10 -15 dakika sonra hastaneye varmıştık. Bu özel hastanelerden olmalı. Biz hastaneye girer girmez 40 yaşlarındaki kadın " Ceyhun bey sonunda gelebildiz. Melek hanım ameliyat hanede."
1 saat sonra...
Ameliyat haneden doktor çıktı. Fatma teyze ve Ceyhun aynı anda " o nasıl? " diye sordular. Doktor derin bir nefes alıp " yoğun bakım ünitesine alicaz. Durumu kritik. Önümüzdeki 48 saat tedaviye yanıt verirse kurtulur. Fakat vermezse hastayı kaybederiz." doktor gittiğinde Ceyhun hüzün ve kaybetme korkusu ile oluşan ani bir sinirle cam sahpaya yumruğunu geçirdi. Çam tuz buz olmuşken Ceyhunun elinden kanlar akıyordu. Koşarak kuru mendil alıp geldim. Herkes onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Adayı göremedim. O küçücük yavrucagiza nasıl 'annen ölüyor , fenalaştı hastaneye goturuyoruz' diye bilirlerdi ki? Elimdeki peceteyi kanayan yerine bastırdım. Canı yanmış olucak ki geri itti beni. Onu öyle birakamazdim. Tekrar eline bastırdım. Bu sefer daha hızlı itti beni yere düştüm. Bora kolumdan tutup kaldırdı. " bende senin kadar üzgünüm ama şuan yapa bilecek hiç birşey yok." söylediklerime gözlerini devirdi. Ve daha da sert bir ses tonuyla " sende üzüldüm oylemi? Kimsin ki sen? Unutma ben Ceyhun ünal. Herkes benim için ölüyor. Ve ben her birine bir gün veriyorum. Sana biraz uzun sure verdim kusura bakma senide obur surtuklerden ayirmamaliydim." "şuan ne söylediğin farkında değilsin Ceyhun. Kendine gel" " ne sandın kızım sen kendini? Sana aşık olabileceğimi falanmi? Yazı-" cümlesini tamamlamadan tokati yüzüne yapistirdim. Ve koşarak hastaneden çıktım. Bana 'surtuk' dedi. Gozlrerimden yaşlar akıyordu. Hastaneden uzaklaşınca derin bir nefes aldım. Göz yaşlarımı elimin tersi ile sildim ve cebimden telefonumu çıkardım. Rehperime göz gezdirdim. Ahh be masal. Beni nasıl bırakıp tokata gidebilirsin? Ardanin numarasını buldum ve hemen aradım. " efendim kumsal" " arda nerdesin?" " demirle geliyoruz işte napalim. Sen napiyon?" " arda beni gelip ala bilirmiyisin?" ses tonumdan anlamış olacak ki Teles la " noldu kumsal? Nerdesin?" adresi verdim. Yağmur yağmaya başlamış. Hemen kapsonumu kafama geçirdim. Ve ardayi beklemeye başladım. Yaklaşık 15 dakika sonra önümde arabasıyla durdu arda. Arabadan inip yanima geldi. Boynuna sarildim ve tuttuğum göz yaşlarımı serbest bıraktım. Bana surtuk dedi. Arda kısa sure sonra sakinleştirmek için omzundan ayırıp yüzümü avuclarinin arasına aldı." tamam bak ben buradayım. Sırılsıklam olmuşsun hadi bin arabaya." bindim. Demir yoktu. Kafamı cama yasladim. Gozlrerimden yaşlar akmaya devam ediyordu. Ben ona güvenmiş , aşık olmuştum. Kısa sure sonra ardanin kaldığı oteldeydik. Beni odaya kadar kucağında taşıdı. Yataga otuttu beni. Dolabından eşofman ve kazak çıkarıp uzattı. " giy" diyip odadan çıktı. Bende verdiklerini giydim. Arda odaya elinde tepesi ile girdi. Tepside mercimek çorbası ve meyve suyu vardı. Hazır çorba olduğu belliydi. " bulduğunu anlat artık." herşeyi anlattım. Göz yaşlarımı sildi. " söz ver bana. Bir daha o adam için göz yaşı dokmiyceksin. " tebessüm edip " söz " dedim. Bu sözü sadece ardaya vermedim. Kendime de verdim. Yatağa girdik. Beni gosune yasladı. Bende ağlamayı bırakmış gogusunde uykuya dalmıstim.
( arda 'nin ağzından : kumsal gogusunde uykuya kalmıştı. Kardeşim dedigim kızı uzeni üzerim açık ve net. Hemen yataktan çıktım. Kumsalın üzerini orttum. Ve demiri aradım. " nerdesin?" " barlar sokağında." " Ceyhun barda mi?" " evet" " bekle geliyorum " yanına kalmiycak bu Ceyhun bey yanına kalmiycak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukala
Teen FictionTam kitabımın en güzel bölümünde "yat artık kumsal sabah kalkamayacaksın " diyen annemin sesiyle irkildim. "Tamam anne ya !" diye cevap vermemle terligi kafama yemek bir oldu. Haa bu arada ben kumsal . karmakarışık dünyada yaşamaya çalışan kız. Ann...