Ertesi gün
Efran'dan
Poyrazla yazlığın ormanlık yolunu dönmüştüm.Poyrazla cemiyettekilerin dedikodusunu yapıyorduk.Yolda ilerlerken bir tane araba bariyerlere çarpmış araba resmen ezilmiş.Doğrusu merak ettim ben
-Poyraz kanka inelim de şu kazaya bakalım merak ettim
-Efran boşver ya üf salağın teki kaza yapmıştır
-Tamam sen arabada kal ben bakıp gelcem
-Tamam
Ben arabadan indim kaza yapan arabanın yanına gittim.Bu araba çok tanıdık geliyordu.Bu ...bu...a araba ...Meriç'in arabasıMeriç'ten
Bugün doktor randevum vardı evden çıktım göz doktoruna gidecektim.Hastanenin önüne geldiğimde hastane tıka basa doluydu.Direk doktorun odasına girmedim daldım Nasıl olsa randevu almıştım.Doktor gözümü inceledi göz numaramın 1 numara düştüğünü söyledi.Evvet eğer düşmeye devam ederse lenslerden ve gözlükten kurtulucam.Hastaneden çıktım arabama atladım yazlığa doğru gidiyordum.Sonra frenlerimin tutmadığını farkettim birileri frenlerimi kesmiş olmalıydı ama farkettiğimde çok geçti çoktan bariyerlere çarpmıştım.bedenime cam kırıkları saplanmıştı.Gözlerim istemsizce kapanıyordu.Efran'dan
Meriç'in arabasını gördüğümde gözümden istemsizce bir damla yaş süzülmüştü.Meriç nerede acaba kalbimde bir sızı hissediyordum.Poyraz gelip beni sarsmaya başladı
-Efran Efran beni duyuyor Musun Efran cevap ver Efran
-Po poyraz bak me Meriç
-Efran ne Meriç'i sana yine geldiler sen ağlıyomusun
-Poyraz me meriç kaza ya yapmış dedim kekeleyerek konuşuyordum.poyraz da görmüş olacak ki donup kalmıştık oracıkta ta ben kendime geldim poyraz'ın gözünden yaşlar süzülüyordu ben direk orada ki ambulansın yanına geldik.Meriçi görmüştüm çok kötü görünüyordu ...şey gibi görünüyordu...ölmüş gibi ben direk oradaki cankurtaran Ekibinin yanına gittim
-Yaşıyor mu
-Evet ama nabzı çok düşük yanı belki hastaneye gitmeden hastayı kaybedebiliriz dediğinde direk bağırmaya başladım
-Çabuk hastaneye götürün lütfen lütfen çabuk yürümüyosunuz emekliyorsunuz dedim bir yandan da ağlıyordum.Çok kötü olmuştum.*******+*****
-Poyraz Atlas'ı aramalı mıyız
-Bilmiyorum
-Bence aramalıyız
-Bence de
-Kim konuşcak
-Efran tabi ki sen dediğinde telefonumu çıkardım.Bir yandan da hastaneye gidiyorduk.Atlas açtığında
-Alo efendim Efran
-Atlas sana bişey söylemem lazım
-Söyle Efran nerdesiniz bu arada
-Bi bi biz şuanda hastaneye gidiyoruz
-Ne oldu Efran kekeleme söyle ne için gidiyorsunuz hastaneye
-Me me Meriç
-Ne olmuş Meriçe Meriçe bişey mi oldu
-A a Atlas Meriç kaza yapmış
-Ne diyorsun Efran
-Biz yazlığın yolundan gidiyorduk bir tane araba gördük araba bariyerleri bükecek kadar hızlı çarpmıştı araba resmen ezilmişti arabadan indik bir baktık me Meriç'in arabası şok olduk akademi hastanesine gidiyoruz Oraya gel
-Ta ta tamamAtlas'tan
-A A Atlas Meriç kaza yapmış dediğinde direk telefon elimden düşmüştü.Sanki kalbime kazık saplamışlardı.Direk arabaya binip hastaneye geldim.Koridorda koşuyordum.Efranı gördüm orada kafasını ellerinin arasına almış sırtını duvara yaslamış bir şekilde oturuyordu.Poyraz'da aynı şekilde oturuyordu.Ben
-Efran Meriç nerde
-Ameliyatta
-Durumu Nasıl
-Bilmiyorum ama kötü dediğinde susmuştum.Ben
-Diğerlerine haber verdiniz mi
-vermedik veremedik
-Edaya söylemeyin
-Can'ı ara o Zaman
-Tamam dedim telefonumu çıkardım canı aradım.Elimi saçlarımın arasından geçirdim.Can açtığında baya neşeliydi
-Efendim Atlas
-Nerdesiniz
-Bizim tayfayla sinemadayıZ
-Akademi hastanesine gelin
-Niye neden ne oldu
-Meriç...
-Ne olmuş Meriçe yine kurşun yemiştir mal
-Yok kaza
-NE KAZASI
-Meriç kaza yaptı şuan ameliyatta
-Kapat geliyoruz
-Tamam deyip telefonu bıraktım.Kafamı duvara yaslayıp düşünüyordum.Ama haksızlık bizim aşkımız daha tazeydi.O çok egoistte olsa aşık olunacak biriydi.Sevimliydi bunları düşünürken ameliyathane kapısı açıldı koridorun başında bizimkiler göründü geldiler yanımıza doktor
-Üzgünüm gerçekten yapıcağımız hiçbirşey kalmadı hastanın vücudunda çok hasar var hasta yaşıyor fakat yapıcağımız ne tedavi var ne de ameliyat Dedi Efran
-Bunu sormak zor fakat Meriç'in ne kadar ömrü kaldı dediğinde Yasef efrana geçirmişti bir tane dokto
-Bunu söylemek üzücü ama 3 buçuk belki de 4 saat dediğinde dünyam başıma yıkılmıştı.Doktor
-Bundan sonrası hastanın bünyesine değil gücüne bağlı eğer bünyesi zayıf olsaydı zaten hastayı kaybederdik.Gerisi sadece ve sadece hastanın dayanıklılığına bağlı yapıcağımız gerçekten bişey yok.İsterseniz hastayı görebilirsiniz son kez Dedi ve gitmişti.Düşünün artık Yasef bile ağlıyordu.Efran ayağa kalkıp gözyaşlarını elinin tersiyle silip konuşmaya başladı
-Söyleyin siz Meriç olmadan eskisi gibi yaşayabilecek misiniz ?ha söyleyin cevap verin ha diye bağırmaya başladı Efranı sakinleştirmeye çalışıyorduk.Cüneyd kalkıp
-Söyleyin o Zaman ben Meriç'siz Nasıl yaşayacağım ha söyleyin o benim kardeşimdi be ben onsuz Nasıl yaşıyacağım o benim ilk dostumdu Dedi Yasef kalkıp
-Biz Meriçe hissettirmesek de onu çok seviyoruz.o benim annemin doğurmadığı kız kardeşim Dedi herkes odaya yönelmişti.Ben girmeyecektim.Girersem kalbim kaldırmaz.Onu öyle görmeye.Efran'dan
Odaya girmiştik.Meriçin yüzünde birkaç derin çizik vardı.Yatağın ucunda oturdum.Elini ellerimin arasına aldım.Birden makinalardan sesler gelmeye başladı.Hemşireler geldi.
-Bu bu Nasıl olur hastanın nabzı yükseliyor.dediğinde doktor içeri girdiğinde makinelere bakıp gülümsemişti.
-Dışarı çıkarmısınız Dedi ben
-Neden
-Beyfendi lütfen zorluk çıkarmayın
-Tamam çıkıyorum dedim dışarı çıktık hepimiz doktor 10 dakika sonra dışarı çıkmıştı yüzünde Kocaman bir gülümseme vardı
-İyi haber arkadaşınız iyileşecek birden organlarındaki sorun düzeldi sadece vücudunda incinmeler ve yaralar dışında bişey kalmadı şunu söyleyeyim bu bir mucize mucize organların bir yandan düzelmesi muciZe hasta birkaç saate uyanır.deyip gitmişti.O kadar sevinmiştim ki yanımdaki ilk kişiye sarılmıştım.Baya küçük bir bedendi sarılmayı bırakıp sarıldığım kişiye baktığımda denizdi.Kıpkırmızı olmuştum.O biraz farklıydı ne bileyim tamam tamam itiraf ediyorum aşık oldum galiba.Yasef''ten
Aşırı ultra mega mutluydum.Meriçin odasına girmiştik.Meriç hala uyuyordu.Birden bağırıp konuşmaya başladı aslında dışarıdan gelen biri Meriç'in bağırdığını düşünürdü.Ama Meriç'in ses tonu buydu zaten
-Ben şu anda bulunduğum yeri tanıyorum dediğinde poyraz. Gülmüştü kulağına eğilip "biraz eğlenelim"demişti poyraz
-neresi burası Meriç
-böyle buram buram hijyen kokuyo deyip gözlerini açmıştı.
-Off olamaz be yine ne oldu dediğinde Atlas
-Aşkım o kazayı yapmadan önce düşünecektin
-Bi kere kazayı ben yapmadım frenlerimi biri kesmiş kesin o pislik pisin mafyasından biri öldürmüştür.Bi çıkıyım burdan varya belalarını...yok yok bunlar küfretmeye bile değmez
-Senin pisin mafyasıyla ne işin bar ha dediğinde ben atlamıştım
-Meriç pisin mafyasından birkaç yüz kişi öldürdü de onun davası
-hiçte bile iyiki 259 adamını öldürdüm diye başıma musallat oldular dediğinde Atlas
-Yuh bak ben de mafyayım anca o 259 un 59 unu öldürmüşümdür demişti Meriç telefona uzandı ben kolum beş metre olsa yine uzanamam oraya telefonundan biriyle konuştu Atlas
-Kiminle konuştun.
-Bitane Adamla gelir şimdi dediğinde kapı açılmıştı siyah giymiş bi Ada'm girdi içeri Meriç
-Bak beni iyi dinle biri bile eksik olursa var ya
-dinliyorum
-bak ben yarın sabah hastaneden çıkıyom eğer akşam depoya geldiğimde o adamlar olmasın var ya hepinizi kurşuna dizerim o frenleri kesen adamları yarın akşama kadar bulacaksınız eğer o adamlar orada olmazsa hepinize acımam sıkarım
-Tamam efendim halldiceğiz dediğinde Meriç elini "şimdi defol"der gibi salladı Ada'm çıktı ben
-Kim refakatçi kalıyo dediğimde Atlas
-Sen kal allahım yarabbim ben kalçam tabii salakAslında Cüneyt'ini ağzından da yazacaktım ama ben herkese kendi ağzından yazdırdığım için Cüneyd "Meriç yok buram Ağrı'ya yok şuram ağrıyo" diye beni başından def etti Ama Atlas'la Yasefe yazdırabildim ben yanı koskoca Meriç Ateş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA VELİAHT #Wattys2016
Roman pour AdolescentsBu aşka inanmayan iki gencin hikayesi değil aşka değilde sevgiye inanan iki gencin hikayesi ✌️✌ ***************** Aşkın nerede başınıza geleceği belli olmazdı bir halk otobüsünde,çöp konteynırında,Okulda ya da bir Yozgat- Muğla uçağında her yerde aş...