Tezgahı silerken barın yavaş yavaş dolmaya başladığını fark etmiştim.Saat 10'a doğru bar çok dolu olurdu.Bu yoğunluk gece 3'e kadar devam ederdi.Önümdeki adama içkisini uzattığımda hala eski karısı hakkında konuşuyordu.Anlattığına göre karısı onu aldatmış üstünede boşanırken tazminat davası açmıştı.Üzülmemiştim.Çünkü daha kötü hikayeler duymuştum.Tecavüze uğrayanlar,kaçırılanlar,işkence görenler...Barlarda çok farklı insanlar bulabilirdiniz.
Adama kafasına takmaması gibi geçiştirici cevaplar verirken barın ışıkları karardı ve sahne aydınlandı.Her Pazar 5 seconds of summer diye bir grup çıkardı.Fena değillerdi.Favorim renkli saçlı olandı.
When the clock strikes two
There's so much to do
and I cant explain what i needJobs and social group
Hearing the latest new
keepin your reputation cleanBlink-182-Time şarkısı barda yankılanırken Michael yine sahnede bir uçtan bir uca koşuyordu.Alnında biriken terler spot ışıklarıyla parlarken nefes kesici gözüküyordu.
And I dont wanna worry
about being on time
I see the way you hurry
and time runs your like againThe difference between east and west monney means so much less
and objects aren't so important to buyİnsanların bazıları şarkıya eşlik ediyordu bağırarak.Bense sadece mırıldanıyordum.
I wish that earth clock
could often just be stopped
and then we look into the timeGözlerimiz kesiştiğinde içimde garip bir his oldu.Bana göz kırptıktan sonra tekrar koşturmaya devam etti.Michael genellikle şarkı söylemezdi.Ana solistleri Luke'tu,Basçıları Calum,Bateristleri Ashton ve Real gitaristleri Michael.Diğerleri de şarkılara eşlik ederdi ama dediğim gibi çoğunlukla Luke söylüyordu.
●○●○●○●○●○●○●○●○●○●
Bir kaç şarkı daha söyledikten sonra masalarına geçmişlerdi.Bende siparişlerini almak için tezgahın arkasından sıyrıldığımda patronum Eric'in sert bakışlarıyla olduğum yerde durdum.Kafasını hafif öne iterek göğüslerimi ve eteğimi gösterdiğinde ne istediğini anladım.Daha fazla bahşiş için dekolte açmamı istiyordu çünkü fazla bahşişim olduğunda ondan erkenden maaşımı istemiyordum.
Gömleğimin bir kaç düğmesini açtığımda siyah sütyenim belli oluyordu,eteğimi kıvırdım.Bana pis bir sırıtışla baktıktan sonra gitti.Masaya doğru giderken eteğimi çekiştirdim.Hepsinin kucağında bir sürtük vardı.Bir kaç arkadaşları daha vardı.Ve tahmin edin,kucaklarında ne vardı?
Ben geldiğimde hepsinin önce bakışları göğüslerimde dolaştı,daha sonra bacaklarıma geçince yine eteğimi çekiştirdim.Tanrım!!Karşınızda 6 erkek olsaydı ve hepside size sırıtsaydı ve kucaklarında bir taraflarıyla oynayan kızlar olsaydı benim gibi kusmak istemezmiydiniz?
"Evet,ne istiyoruz beyler?" özellikle beyler demiştim çünkü o sürtüklere hizmet etmezdim.
"6 bira,6 viski" Sinirlenmeye başlıyordum.Basit bir çalışan olabilirdim ama benimde standartlarım vardı."Anlaşıldı 6 viski" diye karşılık verdim.
"Duymadınmı?6 viski,6 bira" dedi favori çocuğumun kucağında oturan sarışın.
"Üzgünüm ama sürtüklere servis yapmıyoruz.Eğer çok istiyorsan kendin gidip almayı denemelisin"dedikten sonra arkamı dönüp yürümeye başladım.
"O zaman sanada içki vermiyorlardır" Michael'ın sesi beni olduğum yerde çivilerken boğazımın kuruduğunu hissettim.
"Siz nasıl isterseniz,efendim" topuklarımın üzerinde dönüp cevabımı verdikten sonra içkilerini almaya gittim.Ona resmiyetle yaklaşmıştım çünkü bu bardaki herkes 'efendim' sözcüğünü duyduğu an sinirleniyor,onlara isimleriyle hitap etmemi istiyorlardı.
E,madem ben bir sürtüktüm.İstediğim gibi davranabilirdim.
***
HEY!SELAM MİLLET.YENİ BİR KİTAPLA KARŞINIZDAYIM.UMARIM BEĞENİRSİNİZ ^ω^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Barmaid ● Clifford
FanfictionO her pazar gelen bir müşteriydi.Bende ondan hoşlanan aptal kız.