Kütük Fantezisi

290 30 3
                                    

Irmak:

Sabah erken saatte evden çıkıp doğruca Zey'lere gitmiştim. Dün gece olanları, yarışmayı, her şeyi çok merak ediyordum.

Kapıyı Doruk açtığında, uykulu hali, dağınık saçları ile o kadar sevimli gözüküyordu ki.

"Günaydın Doruk" dedim en güzel gülümsemelerimden birini ona yollayarak.

"Günaydın ufaklık" dedi kolunu omzuma atıp saçlarımı karıştırarak.

"Senin saçların her geçen gün daha da kızıl oluyor, boşuna kızıl kafa demiyorum sana"

"Saçlarımı karıştırmayı keser misin?" dedim gülerek, ama bunu yapması çok hoşuma gidiyordu.

"Keseceğimi sanmıyorum. Bir sen bir bizim cadı... Saçlarınızı karıştırmak en büyük hobim. Hele ki..."

"Hele ki Zey saçlarını düzleştirmişse..." dedim onun sözünü tamamlayarak.

"Aferin kızıl kafa, olayı kapmışsın" dedi Doruk beni sonunda serbest bırakarak. "Kahvaltı hazırlıyorum, bizimkini de alıp inersin aşağı. Ben hazır olunca seslenirim size"

Merdivenlere yönelip "Şimdiden kolay gelsin sana" dedim Doruk'a doğru. Ardından merdivenleri hızla çıkıp bizimkinin odasına daldım.

"Uyan bakalım Zey, sabah oldu" dedim onun üstüne atlayarak. Tabi ben bunu yapınca hayvan arkadaşım beni üstünden itti. O anın şoku ile ikimizde yeri boyladık.

"Oha Clavel, hain Clavel napıyorsun sen? Amacın beni öldürmek mi acaba?"

Komodinden destek alıp Zey'in üstünden kalktığım zaman o hala yarım aralı gözleri ile etrafı süzüyordu. En sonunda yerinden kalkmaya karar verip hamle yaptığında bir yandan da isyan ediyordu.

"Hayatımın en iğrenç sabahına merhaba"

"Neden en iğrenç?"

"Rüyamda Brad Pitt ile gemi seyahatine çıkmıştık, yaklaşıp beni öpecekken üstümde bir ağırlık hissettim. Brad'i öpeceğime yeri öptüm sayende." Zey bunu derken bir yandan da bana pis pis bakışlar atıyordu.

"Daha kötüsü de olabilirdi" dedim sırıtarak.

"Daha kötüsü neymiş"

"Ben yeri öpebilirdim" dediğimde bana yastıkla vurmuştu. İyice bok edin saçımı, daha yeni yapmıştım.

"Ya of sen Brad'i filan bir kenara bırak, dün gece olanları anlat"

Zey'in yatağına kurulup yanıma oturmasını bekledim bir süre. O ise kısa sürede kendini toparlayıp yatakta yanıma oturdu.

"Anlatacağım ama kızmak, küfür etmek ya da sövmek yok"

"Ben sen miyim küfür edeyim" dediğimde "Siktir git" demişti ve kahkaha atmama neden olmuştu.

"Tamam hadi anlat, söz veriyorum kızmayacağım"

---

"Çüş Zeynep, yuh Zeynep. Sen ne dediğinin farkında mısın? Ne demek bana çarpan çocukla birlikte yarışa gittim" dediğimde Zey beni susturmak için ağzımı kapatmıştı.

"Biraz daha bağır istersen, abim sonlarını çok iyi duyamamıştır."

Onun ağzımdaki elini itip sinirle ona bakmayı sürdürdüm.

"Bana açıklama borçlusun hemde hemen"

"Her şeyi anlattım işte, daha ne istiyorsun"

Zey yanımdan kalkıp pencerenin yanına doğru ilerlediğinde hala sinirli sinirli onu izliyordum.

Yıldızları SayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin