9.Bölüm: Ateşler İçinde

180 26 10
                                    

Burnuma gelen is kokusuyla uyandım. Bulunduğum yer dumanlarla kaplanmıştı. Etrafımı tam anlamıyla göremiyordum ama buranın odam olmadığı kesindi. Dumandan rahatsız olduğum için ağzımı kapatmış ve nefes almaya çalışıyordum. Kulaklarıma gelen çıtırtılar yakınlardaki bir şeyin yandığını kanıtlıyordu ama yanan bu şeyin ne olduğunu tam olarak anlayamamıştım. Sonunda gözlerim çevreye alıştığında kulübede olduğumun farkına vardım. Buraya nasıl gelmiştim? Üstümde yine rüyamda gördüğüm beyaz elbisem vardı ve saçlarım örülüydü. Yine aynı rüyayı mı görüyordum yoksa? Hayır. Bu defa bir şeyler farklıydı. Yerimden kalktım ve kırık olan camın yanına gidip dışarıya bakmaya başladım. Kulübenin biraz ilerisindeki çimenler yanıyor ve alevler gittikçe kulübeye yaklaşıyordu. İçimi bir korku kaplarken ne yapacağımı şaşırdım ve kapıya doğru koştum. Kapı kilitliydi ve ne kadar itersem iteyim açılmamıştı.

-Cam... camdan çıkabilirim.

diye düşündüm sonra ve tekrar camın yanına döndüm. Zaten kırık olan camdan çıkmak kolay olacaktı ama bir problem vardı. Alevler çoktan kulübeyi sarmıştı. Ne yapacağımı bilemez bir şekilde çevreme bakınırken onu gördüm sonra. Daha önce rüyamda gördüğüm beni kovalamaya çalışan adamlar şimdi kaçıyordu. O ise buraya gelmeye çalışıyordu ama babası engel olmak için onu tutmuş ve ona izin vermiyordu. Ne olduysa her şey bir anda oldu ve o babasının elinden kurtularak alevlerin içine doğru koşmaya başlamıştı. Bense artık kendim için endişelenmeyi bırakmış ve onun için endişelenmeye başlamıştım. Benim için kendini tehlikeye atıyordu. Ben... ben bunu istememiştim. Böyle olmamalıydı. Kulübenin yanan kapısı açılırken o içeriye girmiş dumanlar arasında beni görmeye çalışıyordu. Nefesim artık bana yetmiyordu. Giderek boğuluyordum. Daha fazla dayanamayıp öksürüklerimin arasında yere düşerken

"Gece."

diye bağırdım. Sonunda beni fark edebilmişti. Hızlıca bana doğru gelirken ani bir şekilde durdu. Tavandan kopan bir tahta parçası alevler içinde üzerime doğru düşüyordu.

"İpek!"

diyerek bana doğru koşarak üzerime siper alan aşık olduğum adamın efsaneler yaratan gözlerindeki ışık sönmüş ve kahverengiye dönmüştü. O artık Gecenin ta kendisi olmuştu... Sonrası mı? Sonrası karanlık...

* * * * *

Titreyerek uyandığında yanımda uyuya kalan Geceye biraz daha sokuldum. Üstümde yorgan olmasına rağmen çok üşüyordum. Gece ona sokulduğumda bana sarılmış ardındansa gözlerini ani bir şekilde açıp bana bakmaya başlamıştı. Çok geçmeden doğruldu ve üstümdeki yorganı çekmeye başladı. Ona engel olmak istemiştim ama buna halim yoktu. Sadece olduğum yerde daha çok büzüşerek yatmaya devam ettim. Gece elini alnıma koydu ve endişeli bir sesle

"İpek çok ateşin var. Bayağı da terlemişsin."

diyerek yataktan kalktı. Elini ani bir hareketle tutarken

"Gitme... Üşüyorum."

demiş ve durmasını sağlamıştım ama o

"Bu böyle olmaz. Bekle beni. Hemen geliyorum."

diyerek yanımdan ayrılmış ve beni yalnız bırakmıştı. Korkuyordum. Aynı zamanda onun için endişeleniyordum. Ona bir şey olmuş olabilir miydi?

Gece çok geçmeden yanıma geldi ve beni kucağına alarak banyoya doğru gitmeye başladı. Ne yapmak istediğini anlamıştım. Beni küvete yatırdığında tenime değen soğuk suyla hala Gecenin boynunda olan kollarını biraz daha sıktım. Çok soğuktu... Titriyordum. Gece kulağıma

"Her şey geçecek."

diye fısıldadığında rahatladığımı hissetmiştim. Bedenim yavaş yavaş suya alışırken su artık bana eskisi kadar soğuk gelmiyordu. Yine de Geceden ayrılmamış ve ona sıkı sıkı sarılmıştım. Titremem giderek azalırken ben kendime geliyordum. Gece de bunu anlamış olacak ki suyu kapattı ve

"Sana kıyafet getireceğim."

diyerek benden uzaklaştı. Ona izin vermiştim. Daha fazla ıslak kalmak istemiyordum çünkü. Gözlerim gecenin ıslanan tişörtüne kaydığında

"Sanırım sen de üstünü değiştirmelisin."

diye mırıldandım.

"Haklısın..."

diyerek derin bir iç çekti ve ardından tişörtünü çıkararak kenara koydu ve arkasını dönerek kapıya doğru yöneldi. İşte o an tüm taşlar yerine oturmuştu ve ben artık bazı şeylerin farkına varabilmiştim...

Ve kısa bir bölüm daha sizinleydi. Umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur. Hatalarım varsa af ola. Yeni bölümleri de arayı fazla açmadan yayımlamayı düşünüyorum. Umarım çabuk biterler :) Okuyan herkesin gözlerine sağlık. Çok teşekkür ederim. Kafanıza takılan, beğendiğiniz veya beğenmediğiniz bir bölüm olursa bana söylemeyi unutmayın lütfen. Final geldikten sonra hikayeyi görüşleriniz doğrultusunda düzenlemeyi düşünüyorum. Umarım buna zaman bulabilirim^_^ Kendinize iyi bakın.

Rüyanın EsaretiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin