Memur Poiret
Yere baktı. Yanmış tahtanın üzerinde minik bir oyuncak ayı vardı ama yanmamıştı. Şans ama bildiği kadarıyla buradan hiç çocuk cesedi çıkmadı. Birden sırtında bir dürtü hissetti. Döndü ve birden karşısında iri mavi gözleri olan on yaşlarında bir erkek çocuğu gördü. Titredi ama sonra bunu atlatarak diz çöktü. Çocuk sadece beyaz bir hasta kıyafeti giyinmişti. Memur bu soğuk havada neden böyle dolaştığını anlayamadan oğlanın kollarını tuttu:
Adın nedir ufaklık ve neden böyle giyindin?Çocuk adama biraz baktıktan sonra:
Woodrow...Dedi ve sonra yüzüne yerleşen deli bir gülüşle:
Non non abbiamo distruggereİtalyanca yok ettik değil mi yok ettik diyerek bağırıyordu. Daha sonra Latince devam ederek:
Non sentiunt mortui stultus eisdem frigidis...Latincede ölüler üşümez aptal sende onlar gibi yanacaksın. Dedi ve sırıtmaya devam etti. Memur Woody'nin dilini çözmüştü. Hem İtalyanca hemde Latince konuşuyordu ve bu iki dil ağzından farklı seslerde çıkıyordu sanki çocuk kötü bir şeylerin içinde kıvranan bir yılan gibiydi. Adam elindeki oyuncak ayıya baktı ve Latice konuşarak:
Bu senin mi?Woody başını iki yana sallayarak:
Hayır...Diye fısıldadı. Adam ayağa kalktı ve oyuncağı yere koyarak. Woody'i izledi çocuk yanmış tahtaları geçerek garip bir odaya girdi odada kimse yoktu ama Woody konuştu:
(Latince)
Udduxi-onu getirdim- Sicut autem se imbecilior est spiritus mortuorum. -ruhu çok zayıf aynı o diğer ölüler gibi- potest auxilium corpus esse fortissimos - belki bedeni yardım eder çok güçlü gibi-Memur etrafı süzdü ama birilerini bulamadı. Sadece duvarda silikleşmiş bir yazı gördü. Spirito maligno kötü ruh yazısını okuyunca anlamış gibi oldu. Tımarhanede kalan hastalar gibi bu çocukta bir şizofrendi. Woody devam etti:
Nullo modo nos impetro rid perdere -hayır yok etmek olmaz bir şekilde kurtuluruz-Birden haykırır gibi ileri atıldı:
Quod non capis, quod vos guys possit sus obscene irrumabo -seni pis domuz şu s***min herifi sana yardım edebilir neden anlamıyorsun-Sonra adamı süzerek:
Ne timeas accipere loqui -bizi anlıyor korkmayacak hadi konuş-Memur sessizliğe odaklandı ve birden önlerinde bir çocuk belirdi çocuk adamı süzdükten sonra ağzını hareket ettirdi oda latince konuşuyordu:
İgnis nocere nobis -ateş canımızı yaktı- adjuva nos -bize yardım et- dimitte ut tolleret corpus -lütfen bedenini kullanmamıza izin ver- non patitur -o izin vermiyor-Memur titremeye başlayan bedenine derin derin havalar çekerek onları bir sıkıntıyla bıraktı ve korkuyla çocuğa hiç bakmadan:
Quid vis currere -neden istiyorsunuz?-Çocuk yok oldu fakat birden yarım yamalak içeri giren gün ışığında parlayan tozlu aynada kanlı bir yazı belirdi ignis -yangın- intentionale -kasıtlı- memur biraz düşündü ve hemen anladı:
Yangın kasıtlı olarak çıktı değil mi?Aynada bir başka yazı belirdi yes -evet- . Sonra yazı değişti. Sine oculis -gözleri olmayan- hominis -adam- interfectoren -katil- biraz baktı ve hemen cümleyi kurdu:
Gözleri olmayan adam o o mu yangını çıkaran katil?Yes memur hemen ayılarak. Etrafa baktı:
Sed quid -ama neden ben?-Yazı yine değişti:
Sola intelligentia solvere quoniam cognuvistis nos -çünkü bizi anlayıp çözebilecek tek zeka sende var-Woody yüzünü buruşturdu ve hayalet memurun içine girerek etrafa şaşkın şaşkın bakındı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLMAYAN
Mystery / ThrillerHayaletlere inanır mısın? Ya biri sana hayaletlerin geçidini açıp seni onlara köle yaptığını gösterseydi. Wersdo'da garip şeyler olmaya başladığında daha on yaşlarındaydı. Deliler hep inanırlar hayaletlere ama kimse onları dinlemez tek bildikleri o...