Bölüm25:Kurşun

356 39 2
                                    

Bölüm25:KURŞUN

Bölüm Şarkısı; Ayşe Hatun Önal - Beyaz Atletli

Medya; Buğlem gibi.

Hayata dönmek, yeniden doğmak, sıfırdan başlamak.. Bunların hepsi evrenin kanunu olup önümüze sunulmaktaydı. Kimisi için zorlu bir seçim olurken başkası için bir kaçış yoluydu.

"Odaklan!" ve benimki hayata dönüp yeni bir başlangıç değildi, Umar'ın gazabıydı.

"Susarsan bunu yapacağım zaten." elime tutuşturduğu bir silahla karşımdaki bira şişelerini vurmamı emrediyordu. Neymiş silah kötülüklerin anasıymış. Ee ne yapalım?

"Hala bekliyoruz." Umar'ın sesi beni çileden çıkartırken cesaret edip tetiğe bastım fakat kurşun şişenin yanından bile geçmedi. Kurşunun nereye gittiğini anlamak için gözlükleri çıkartırken Umar'ın acı dolu inlemesini duydum. Kurşunu boş verip ona döndüğümde elimdeki silahı atıverdim.

Onu vurmuştum!

"Umar!" bacağındaki kurşunu eliyle çıkartıp sinirle bana bakarken ona yaklaşmamın pekte doğru olduğu söylenemezdi.

"İnanılmazsın! Beni hedef almanı söyleseydim keşke en azından sağlam kalırdım." yarası saniyeler içinde iyileşip ayağa kalktığında yere attığım silahı da almıştı.

"Sana demiştim bu işler bana göre değil."

"Haklısın. Hayatta kalmaya çalış." eline aldığı silahıyla bahçeyi terk ederken hemen pes etmesi şaşırtıcıydı. Omuz silkip bir haftadır kaldığımız eve ilerlerken Umar'ı nasıl vurduğumu düşünüyordum. Bir kere o arkamda duruyordu..

Bir dakika bu fizik kurallarına aykırı bir durumdu ve Umar'ı vuran ben değildim. Yönümü değiştirip şişelerin yanına ilerlerken kurşunu aramaya başladım. Eğer kurşun buradaysa Umar'ı vuranda ben olmazdım. Şişelerin yanında ava çıkarken bu çok kolay olmuştu, kurşun şişenin hemen yanı başında duruyordu. Kurşunu avucuma alıp sıkarken etrafa bakınmaya başladım.

Umar'ı kim vurmuştu?

"Beklediğimden erken oldu." hemen arkamda duyduğum sesle savunmaya geçecekken bunun yersiz olduğunu düşündüm. Çünkü Umar alayla bana bakıyordu. Ve hemen arkasında elinde silahıyla duran Akın'da da aynı ifade yer alıyordu. Tabi ya akıllarınca beni deniyorlardı.

"Bunu neden yaptınız?"

"Dikkat her şeydir."

"Kendimi ne kadar suçlu hissettiğimin farkında mısın?" Umar alaycı ifadesini bozmadı.

"Abartma istersen ha?" başımı olumsuz anlamda sallayıp yanından geçip gittim. Kabul yaptıkları şey beni etkilemişti ama ona karşı suçlu hissetmek beni yıkmıştı. Eve girip bana verilen odaya kapandığımda hayatım artık bir ray üzerinde gidiyor gibiydi. Kana susamış melez topluluğu ve onlara karşı gelmeye çalışan bir başka sürü. Teslim olsam her şey daha mı kolay olurdu? Acilen yenilmeyi bırakıp savaşmayı öğrenmeliydim.

"Kalk kalk kalk!" Lina odaya narkotik operasyonu yapar gibi daldığında yerimden zıpladım. Sanki elinde tuttuğu silahı yüzüme tutup yere yatmamı emredecek gibiydi.

"Ne oluyor ya?"

"Ne mi oluyor? Yeni yıl oluyor!" tabi nasıl unuturdum bugün yıl başıydı. Başımdaki meseleler o kadar çoktu ki yakında kendimi bile unutacaktım.

"Tamam mutlu yıllar çıkarken kapıyı kapat!"

"Saçmalama! Bir partiye davetliyiz ve kesinlikle gidiyoruz." parti mi? Hangi kuş beyinli bizi partisine davet ederdi ki?

Cehennem KasabasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin