Bursa'dan istanbula taşınmamızla hayatım değişti. Babam istanbulun en zengin iş adamlarından biriydi,
taki bir sözleşmeye girene kadar. Sözleşme yüzünden her şeyimizi kaybettik ve Bursa'dan istanbula taşınmak zorunda kaldık.
yeni arkadaşlar, yeni okul,yeni ev,yeni hayat. Nasıl uyum sağlayacağımı bilmiyordum.
Evimiz bursadaki gibi güzel ve gösterişli değil, ama kötüde değil. Mütevazı bir apartmanda oturuyoruz.Bursa'dan kalan sadece kıyafetlerim var.
Adım masal Ünsal .Babam Hakan Ünsal, annem zeynep Ünsal. Kardeşim , ablam yada bir abim yok,
rahatım o yüzden.Valizimi hiç düzenlemeden dolaba bırakıp kendimi yatağa attım, bir süre sonra Annemin sesini duydum. "Masal ,hadi kızım yemek hazır "
İnanamıyordum doğrusu. Annem ve yemek yapmak. Normalde olsa hizmetliler yapardı ama iflas yüzünden onlarda gitti.
Düşüncelerimi bir tarafa bırakıp aşağıya indim.Yemekte Babam "yarın yeni okuluna gideceksin heyecanlımısın bari " dedi başımı sallayarak "evet" dedim.
Tabi azıcık heyecan var bende de. Sonuçta o güzel yaşantımdan buralara kadar geldim. Babam benim okulumu bitmesini bekledi. 11. Sınıfa geçtim ve daha 17 yaşındayım. Reşit değilim yani.Yemeğimizi yedikten sonra annemle babam salona geçip film izleyerek sohbet etmeye başlayınca bende bu fırsattan yararlanarak odama kaçtım. Anne ve babamla sohbet etmek nedense hep sıkıcı gelmiştir. Odama çıkıp düzenlemedigim valizimi dolabıma yerleştirmeye başladım.
Pijamalarımı giyip telefonumuda şarja taktıktan sonra kendimi uykunun kollarına attım.
************
Sabah o iğrenç alarmın sesini duyarak uyandım.
Önce sıcak bir duşa girip
saçlarımı kuruladım. Son olarak da üzerimi giymek için, gardolabımın başına geçtim.
Normalde bugün okulun ilk günü olduğu için ,sivil gitmemde bir sorun olmaz diye düşündüm.Buz mavisi kot tarzında şortumu, üzerinede renkli bir gömlek giydim. Saçlarımıma da maşa yapıp salık bıraktım. Yüzüm solgun durduğu için eyeliner çekip bolcada rimel sürdükten sonra dudaklarımada hafif pembe bir parlatıcı sürdüm ve aşağıya inip ayakkabılarımı giymeye başladım. Babam benden önce işe gidip annemse hala uyuyordur diye düşünerek evden çıkıp taksi durağına kadar yürüdüm.
Taksi durağında beklerken , dün babamın telefonuma attığı konuma baktım.
İlk defa gördüğüm bir okul.Bu şehre gelmişliğim var ama, böyle bir okulun olduğunu şimdi öğrendim. Durakta beklerken hızlıca bir arabanın yanımdan geçtiğini gördüm. Arabanın camları film cam olmadığı için arabayı süren kişiyi görmem zor olmadı. Siyah dar tişört ve üzerine de aynı renkte siyah bir deri ceket giymişti. Yüzü ise. Nasıl desem. Hafif sakallarının olmasına rağmen pürüzsüz bir yüzü vardı.
İnsanın hep bakmak isteyeceği bir yüze sahipti. Beyaz tenine inat saçlarının siyahlığı ona ayrı bir hava katıyordu.Arabasıyla yanımdan geçerken oda beni süzmeyi ihmal etmedi. Yüzünde hiç bir mimik görmedim. Sert ve donuk bakıyordu. Ve bu onda daha da dikkat çekiyordu. Yanımdan geçene kadar o bana bende ona baktım. Gözden kaybolana kadar arkasından öylece baktım. Arabasının markasınada bakmadan edemedim. Porsche bir arabası vardı. Oda siyahtı. Kendi gibi.
Ben yanımdan geçen arabalı çocuğu düşünürken bir taksinin geldiğini fark ettim. Taksiye binip okulun adresini verdim.
Yolda giderken yeni okulumu düşündüm. Şimdiki gideceğim okul bursa daki gibi bir Kolej değil. Devlet lisesi. "Umarım kendini beğenmiş çocuklar olmaz."
Arkadaşlar bu benim ilk kitabım.
Umarım beğenirsiniz.
Bu arada isim de değişiklik yaptım önceden okuyanlar anlar zaten.
Neyse çok konuştum.
İyi okumalar oylamalarinizi ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. .
YOU ARE READING
Sadece Sen
Teen Fiction"Aşık olduğumda yapacak bir şeyim kalmıyor. Milyon tane sevenim olsa dönüp bakmıyorum bile. Aklımda sen varken etrafımda kilerin anlamı olmuyor.Biliyorum bir gün biteceğini,çok seviyorum bitsin istemiyorum. Dışarı çıkıyorum aşkı bulmak i...