Bölüm 10

414 35 12
                                    



Dikkat! Bölüm flashback içerir :)
İçime sinen bir bölüm oldu umarım beğenirsininiz. Fikirlerinizi yorum olarak bekliyorum keyifli okumalar:)

Sarkıyı mutlaka dinleyin derim :)





Ada Selin Ademoğlu

Zilin çalmasıyla titreyen ellerimi gizleyerek okulun bahçesine koştum. Okuduğum lisenin, her yanı ağaçlarla çevrilmiş büyük bir bahçesi vardı. Sonbaharın döktüğü kurumuş yapraklar ayaklarımın altında çıtırdarken, adımlarımı sıklaştırarak binanın arka tarafına yöneldim.

Iki büyük çam ağacının eğilmesiyle okulun yüksek duvarı ve bahçe arasında kalmış geniş bir alan keşfetmiştim. Okul başlayalı bir ay olmuştu ve daha önce burada kimseyi görmemiştim. Her öğle arası buraya gelir, kafa dinlerdim. İnsanlardan uzak olmak bana huzur verdiği için dersin olmadığı tüm zamanımı burada geçiriyordum hatta yemeğimi bile burada yerdim. Burası benim gizli yerimdi.

Hava sertti. Ağaçların açık bıraktığı küçük alandan geçtikten sonra gittikçe soğuyan parmaklarımı sağ botumun içine soktum ve elime gelen azalmış sigara paketini çıkardım. Paketten aldığım sigarayı dudaklarıma götürürken, yanmayan çakmağıma bir kaç küfür salladım. Ettiğim küfürler bir işe yaramış olacak ki bilmem kaçıncı denememden sonra cılız bir ateş parçası yükseldi.
Zaferle sırıtırken gözlerimi yumdum ve sigaramdan derin bir nefes aldım. Ciğerlerime dolan dumanla titremem yavaş yavaş azalmıştı. Astımı olan birinin sigara içmesi, ölü bir bedenin nefes alması gibiydi evet ama bu zaten beni anlatıyordu.

Etkinlik dersinde uyuya kalmış ve her gece gördüğüm o iğrenç kabusu tekrar görmüştüm. Kan, ağlama sesi, cansız beden sanki birisi kısa metrajlı bir korku filmini beynime yerleştirmiş, delirmem için tekrar tekrar oynatıyordu. Aslında yıllardır gördüğüm için alışmıştım sadece bu sıralar sıklaşmış olması canımı sıkıyordu.

Daldığım düşünceler arasında sigaramdan bir nefes daha çekerken, kulaklarıma bir çıtırtı sesi doldu. Panikle elimdeki sigarayı yere atarken kaldırımın üzerinde bıraktığım pakete doğru uzandım. Ama geç kalmıştım.

Ağacın açıklık bıraktığı kısımdan eğilerek geçen müdür yardımcımızın gözleri yerde yanan sigara, kaldırımdaki paket ve benim üzerimde gidip geldi.

"Ne yapıyorsun burada?" dedi, sert sesine oranla çatılan kaşlarını gözümün içine sokmaya çalışır gibi bakarak. Cevap veremedim, iç sesim verdi sıçtık!
"O yerdeki senin mi? Sigara mı içiyordun?"

Soruları ardı ardına sıralamıştı. Gözüm hala yanmakta olan izmarite kayarken mantıklı bir cevap aradım. Beni bu durumdan kurtaracak ve müdür yardımcımızın teyzemleri aramasına engel olacak birşey. Yurttan bile atılabilirdim cidden sıçmıştım.

"Kızım cevap versene?" Diye kükrerken, ben sustukça sinirlerinin katlanarak arttığı belli oluyordu.
"B-ben a.."

Açıklama yapmaya çalışacaktım ama buna fırsat kalmadan arkamızdan gelen gürültüyle ikimizde başımızı sesin geldiği tarafa çevirdik. Nerden geldiğine anlam veremediğim, esmer uzun boylu bir çocuk kollarını göğsünde birleştirmiş bize bakıyordu.

Müdür yardımcısı birşey diyecek gibi oldu ama sonra vazgeçerek bakışlarını tekrar bana yöneltti.

"Evet" dedi sabır diler gibi "Hala senden bir açıklama bekliyorum. O sigara sana mı ait?"

İçimde tuttuğum derin nefesi dışarı salarak kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Tam dudaklarımı konuşmak için aralamıştım ki arkamdaki çocuk aniden atıldı ve kararlı bir ses tonuyla "Bana ait" dedi.

KAYIPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin