7.Bölüm.

1.2K 60 2
                                    

"Gitme."

"Gitmeliyim. Ciddiyim gözlerim doluyor. Seni duydukça canım acıyor. "

" Sen gidersen benim canım daha çok acır. "

Elim de ki şişeyi çevirirken düşürmemek için oldukça dikkatli davranıyordum. Oturduğum yerde sıkılmıştım. Bahoz beni buraya bırakıp gitmişti. Fakat geri geleceğini de söylemişti. Ben ise şişeyi bıraktım. Etrafım da ki erkeklere bakarken ona ait bir özellik arıyordum. Neden gözüme herkez bir eksik geliyordu. Onun anlattığına uygun birini bulmak imkansızdı..

Fakat onun anlattığı tipe göre birini buldu bakışlarım. Hafif gülümseyerek o adama çevirdim kafamı. Tamami ile. Sanki karşımda o varmış gibi.. Dolan gözlerim canımı acıtırken kafamı eğdim. Belki de onu başkasında aramak en büyük hatamdı. Karşımda ki adama gülümseyen bir surat ile bakıyordum. Fakat gözlerim dolmuştu adamın üstünde kahverenginin en açık tonunda bir pantolon ve siyah bir kazak vardı. Tabi kazağın üstünde de siyah bir mont. Özlem ve adını bilmediğim duygular beni ele geçirirken bir anda ensem tutulmuş ve başım geriye çevrilmişti. Boynumda hissettiğim ıslak dudaklar korkma mı sağlarken onun o güzel sesini duydum.

''Beritan.. '' dedi. Gözlerimi kapatırken o önüme gelmişti. Gözlerimi açamıyordum. Çünkü biliyordum ki açtığım an o sarılmadan ben sarılacaktım. Fakat ben ilk o sarılsın istiyordum. İlk o hissetsin istiyorum. Ellerimi tuttuğunu hissettim ardından bana yaklaştığını. Gözlerim hala kapalı bir şekilde duruyordum. Fakat dudaklarımda ki baskı açmamı sağlamıştı. Kaan'ın dudakları, dudaklarımın üzerinde ahenk ile dans ederken ona ayak uydurdum. Elini belime attı ve oturduğum yerden kucağına çekti. Ona itiraz etmeden kucağına oturdum.

''Özledim mk! '' diye bağırdı dudaklarını dudaklarımdan çekerken. Etrafta ki insanların ne dediği umurumda değildi. Bize şaşkınlık ve nefretle bakan çoktu. Bu umurumda değildi çünkü bir daha asla bu parka gelmeyecektim. Ta ki kader onu karşıma çıkarana kadar. Ben onun yüksek sesi karşısında sessiz durup yüzüne baktım. Gözlerine, dudaklarına, saçlarına her zerresine..

''Uzaklaştın benden. '' dedi sesi kısılırken. ''Sen benden uzaklaştın.. '' Elimi yüzüne götürdüm ve birazcık uzun sakallarına değdirdim parmak uçlarımı. Ardından eğildim ve sakallarının ucunu öptüm. Ardından yüzümü kaldırdım ve tam onun yüzünün hizasına getirdim. Çenesinin ve dudaklarının tam arasında kalan o küçük kısmı öptüm. Ama dudaklarımı çekmedim. Elimi kalbine koydum ve atışlarını bekledim. Normal bir şekilde atan kalbi gülümsememi sağlarken geri çekildim ve kucağından indim.

''Gidelim mi?'' dedim.

''Nereye.? '' dedi.

''Evimize.. '' dedim.

~~~~

Bavuluma tüm eşyalarımı sokarken dolu gözlerimi kırpmamak için siyah tişörtümü yüzüme kapattım. Bir kaç hafta önce babam demişti. 15 tatili Mardin de geçireceğimizi. Başta istemesem de Kaan'ın geleceğini duyduktan sonra istemiştim. Orası bana göre değildi. Yaşadıklarıma göğüs gerecek kadar büyük ve sakin bir şehir değildi.. Bu yüzden asla tek başıma o şehire gitmek istemiyordum. Hayır orayı seviyordum.. Taki yaşadıklarımdan sonraya kadar.

Hazırlıklarım bittikten sonra ayağa kalktım. Birazdan yola çıkacaktık ve Mardin'e gidecektik. Kulaklıklarımı elime alırken topuz olan saçımdan dışarı fırlamış küçük tutamlar sinirime dokunuyordu. Bavulumu elime aldım ve odadan çıktım. Salona girdim de bizimkilerin beni beklediğini gördüm. Onları umursamadan evin önünde ki bekleyen arabaya bindim daha sonra ise elimde ki telefona Kulaklıklarımı takıp Duvar şarkısını açtım. Başımı büyük ve geniş araba koltuğuna dayadım ve gözlerimi kapattım. Yolculuk yapmayı severdim. Sevdiklerim yanımdaysa.

~~~~

Arabanın duruşu titrememi sağlarken ben Kulaklıklarımı çıkarıp telefonumla beraber cebime koydum tekrar. Üstümde ki monta sıkı sıkı sarılırken arabadan indim. Büyük konağın önünde bizi bekleyen diğer ailem sevgi ve özlem ile bizi izlerken gelen ağlama hissini geri çekip halama koştum. Onu her daim diğerlerinden daha çok severdim. Kafa dengi tabirinin eş anlamlı kalıp bulmuş hali idi. Kollarına atladığım gibi gönderdiğim ağlama hissi tekrar geldi.

''Halaa.. '' dedim kelimeyi uzatırken.

''Beritan.. '' dedi oda titreyen sesi ile. Uzun bir sarılmanın ardından geri çekildim ve dayıma sarıldım. Ardından Hazar amcam Görkan amcam ve diğerlerine..

Kuzenlerime de sarılırken Zilan takıldı gözüme. Utangaç kuzenim. Yaşıttık onunla. Hiç bir kuzenime samimi olmadığım gibi Zilan'a da samimi değildim. Bu yüzden sarılmayı kısa kesip geri çekildim. Ardından odaya çıktım. Daha doğrusu benim için ayrılan küçük odama. Yatağın üzerine otururken telefonumu elime aldım ve O'na mesaj attım.

~Hey!

Beş dakikanın ardından görüldü işareti olunca mutluluk ile gülümsedim.

~Hey!

Oda aynısını yazdığı için gözlerimi devirdim.

~Ne yapıyorsun?

Diye sordum. Biliyordum ki bir iş dahi yapsa hiç diyecekti bu yüzden sadece konuşma olsun diye sormuştum..

~Hiç öyle. Sen?

~Ben de oturuyorum. Canım sıkıldı. Senin?

~Benim de sıkıldı. Soru var mı?

Aklımda ki soruyu sorup sormamak arasında gidip gelirken sordum. Parmaklarım benden izinsiz harekete geçmişti.

~En son ne zaman orgazm oldun?

Diye sordum.

~İki gün önce.

Dedi. Biliyordum ki başka sorularda isteyecekti fakat aklımda soru yoktu. Ben ona soru sormak istemiyordum ki. Ben onunla konuşmak istiyordum.

~Peki. Zevk aldın mı?

~Evet aldım.

Şimdi ki soruyu heyecan içinde yazarken içimden lütfen beni düşünmüş olsun diye tekrar ediyordum.

~O şeyi yaparken kimi düşündün.

Bir kaç dakika cevap gelmedi. Yüzüm asılırken kendime kızıyordum. Nasıl böyle bir soru sorabilmiştim ki!?

~Seni.

Verdiği cevap mutluluk ile ağzımın kocaman açılmasına neden oldu. Onun beni düşünmesi o kadar güzeldi ki.. Anlatılmaz yaşanır derler ya hah! Oda öyle birşey işte. Elimde ki telefonu cebime soktum ve oturduğum yerden kalktım. Odadan çıkıp insanların içine girerken gerçekten mutlu olduğumu hissediyordum.

Benim Gizli Aşkım!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin