Diğer bölümleri sildim çünkü hikaye farklı bir şeye dönüştü ve bu şey pek benlik değildi. One shot olması daha iyi bir fikir gibi geldi. Eğer hala okuyanlar varsa, özür dilerim tüm bunlar için.
*
"Ona bakmayı kes Harry boşuna umutlanıyorsun"
Zayn'in sesiyle gözlerimi koridorun karşısında küçük sınıflardan birini pataklayan Louis'ten çekip ona döndüm.
"Boşuna değil Zee, beni sevmesini sağlayacağım"
"Onun için fazla iyisin"
"Ne?"
"Ona baksana Hazz küçük sınıflardan haraç topluyor, sürekli ceza sınıfında, notları yerlerde sürünüyor ve sürekli ben kötü çocuğum modunda dolanıyor. Sense sarı simli botlar giyiyorsun"
lafını bitirdiğinde botlarıma bakıp gülmeye başladı."Ben de onun gibi olabilirim"
Elimdeki kağıtları biraz ilerimde duran çöp kutusuna atıp Zayn'in yanına geri döndüm.
"Bak sayfalarca kağıdı çöpe attım, hem de geri dönüşümsüz olana kağıt çöpüne değil!"
Zayn kahkahalarına devam ederken mırıldandı
"Seni sersem o proje ödevindi"*
Yaptığı salaklık için kendine kızarken çöp kutusuna elini soktu ve yemek artıkları yapışmış kağıtları aldı. Gözleri dolarken ağlamamak için dişlerini sıktı. Notlarına önem veriyordu. Çok fazla önem. Etrafına baktığında Zayn yoktu. Zaten zil çalmak üzereydi, herkes sınıflarına giriyordu. Kafasını dolabına vurmaya başladı salak gibi görünmek umrunda değildi. Zaten büyük bir salaklık yapmıştı. Omzunu tutan elle yerinde sıçradı.
"Beyin kanaması mı geçirmek istiyorsun sersem?"
Duyduğu ses kalbinin hızlanmasına sebep olurken arkasını döndü.
"L-louis?" mavi gözler endişeli(?) gözüküyordu.
"Alnın kızarmış, kafanla derdin ne Kıvırcık?" derken ellerini uzatıp kızarıklığa dokundu.
"Ö-ödevim" kağıtları kaldırıp görmesini sağladı.
"Aptal" dolu dolu bakan yeşiller sırıtmasına sebep oldu.
"Neye gülüyorsun!" dedi Harry sinirle dalga geçmesi kalbini kırmıştı.
Louis daha fazla dayanamayıp kahkaha atmaya başladı. Kıvırcığın gözyaşları serbest kaldığında Louis pişman oldu."Ü-üzgünüm hey ağlama sadece şekeri elinden alınmış koca bir bebeğe benziyorsun" elleriyle göz yaşlarını sildi.
Harry daha da sinirlenmişti.
"Çok komik!"
"Hayır çok sevimli" Kıvırcık kalbini eriten cümleyle sevindi ve gülümsedi.
"Benim ödevimi alabilirsin pekte umrumda değil"
"Bunu yapamam"
"Sorun olmaz Harreh" gözlerinden kalp çıkmak üzereyken Louis dalgınlığından yararlanarak ödevini onun eline tutuşturup kokan kağıtları kendi aldı ve kıvırcığı koridorda yalnız bıraktı.
Çalan zilin sesiyle kimya sınıfına adımladı. Boş bulduğu ilk yere oturdu ve gözleriyle Louis'i aradı. En arkada oturmuş Liam'la konuşuyordu. Mavi gözler ona döndüğünde minnetle gülümsedi teşekkür etmek istiyordu. Louis bir süre ona baktıktan sonra bağırdı
"Ne bakıyorsun ezik"Sınıfın bir kısmı güldüğünde Harry kafasını çevirdi. Bu ani çıkışı beklemiyordu. Kalbi kırılmıştı.
*
Ders bittiğinde yazdığı notları çantasına koyup, öğretmene iyi günler diledikten sonra sınıftan çıktı. Çantasını dolabına koyduktan sonra evden getirdiği elmasını ve suyunu alıp kütüphaneye gitti. Her zaman ki gibi boş olan geniş odada favori masasına oturup eski hikaye kitaplarından birini okumaya başladı.
Elmasından bir ısırık alacağı sırada duyduğu ses sıçramasına sebep oldu."Kütüphaneye yiyecek sokulmaz asi çocuk"
Louis yanındaki sandalyeye oturduğunda ona donuk bir bakış atıp elmasını ısırdı.
"Seni ilgilendirmez"
"Kurallar böyle" dedi ellerini iki yana açıp.
"3 yıldır bu okulda olmama rağmen kütüphanede bir kez bile görevli birini görmedim, yani umrumda değil"
"Çok asisin prenses"
"Ben prenses değilim!" dedi kafasını hızla Louis'e çevirip.
"Hayır, öylesin"
"Değilim!"
"Benimle inatlaşma"
"Değilim dedim!"
Yeşil gözler hırsla parlarken Louis ayağa kalkıp cebindeki ikiye katlanmış beyaz çiçek tacını çıkardı.
Kıvırcığın minik topuzunu bozup saçlarının dağılmasını sağladıktan sonra tacı saçlarına yerleştirdi."Öylesin Harold, benim asi prensesimsin"
karşısına geçip şaşkınlıkla açılmış zümrütlere baktı."Hala itirazın var mı kıvırcık?"
"Y-yok"
"Güzel" dedi pembe dudaklara uzanırken.