Tamamen The Diaries'den sonra 'amaaan madem bu kadar yeni bölüm istiyorsun ilk bir kendininkileri yaz' diyerek başladığım bir bölümdür...
Bunu beklemiyordum. Tam olarak yakın zamanlarda beni en çok üzen şeyin Aria'nın varlığı olduğunu sanırdım, Louis'nin ona olan büyük aşkı, arzuları vs... Bu aklımın ucundan bile geçmezdi. Ki, ineklerin uçabilme ihtimalini bile zihnimden geçirmiş olarak bu asla tahmin edebileceğim bir şey değildi. Yalnıza, onun beni 'kendi isteğiyle' ve 'bilerek' üzecek olması beklenilir değildi. Kimse beklemezdi eminim.
3 SAAT ÖNCE
"Liam iki saattir seni bekliyoruz. Hadi, hadi." Ayakkabılarımı giyinerek kapıya, uzun süredir bana seslenen Niall ve Zayn'nin yanına gittim.
"Geldim işte, hadi gidelim." İkisi de beni uzunca süzdüklerinde gözlerimi onlardan kaçırıp cebime babamın mezuniyet hediyesi olarak gönderdiği araba anahtarını attım. Gözleri en sonunda benden ayrıldığında kasılmalarım kesilmiş rahat bir nefes alıp kendimi serbest bırakmıştım.
İnsanların beni bu kadar detaylı incelemesi hoşlandığım bir şey değildi.
"Ah, Liam." Arabanın koltuğuna oturduğumda Niall'ın arka koltuktan bana seslenmesiyle başımı takmaya çalıştığım emniyet kemerinden kaldırıp arkaya döndüm.
"Harry'i de almamız gerekiyor." Çekinerek konuştuğunda kaşlarımı çatıp arabayı çalıştırdım. Bir önce ki gün yaptığımız plana göre Harry ve Louis, Louis'lerin evine gitmişlerdi. Ve yine o plana göre Louis'nin babasının verdiği arabayla mezuniyetin yapılacak olduğu yere geleceklerdi.
"Neden ki? O Louis'yle gelmiyor mu?" Zayn Niall'a yandan bir bakış attıktan sonra emniyet kemerini takmak için gösterdiği çabayı kesip bana döndü.
"Louis, Aria'yı ikna etmiş. Birlikte gelecekler." Gözlerimi bir süre Zayn'nin üzgün görünen yüzünde dolaştırdıktan sonra başımı sallayıp arabayı sürmeye başladım.
"Ama şanslısın ki," diyerek devam etmişti Zayn. " Ben senin partnerin olabilirim."
***
"Onunla asla konuşamayacağım." mırıldanarak telefonu diğer kulağıma aldım. "Neden gelmemek konusunda bu kadar ısrarcısın anlamıyorum Sasha. Yalnızca bir kaç kilometre uzaktasın ve benim sana ihtiyacım var. Hazır arabam varken diyorum?" Sasha gülerken onun başını iki yana salladığını hissedebiliyordum. Kalabalık ortamları sevmesine rağmen, kimseyi tanımadığı kalabalık ortamlarda bulunmaktan hep kaçardı. Benim ona ihtiyacım olsa bile.
Ah Tanrım, arkadaşlarımı daha düzgün seçmeliydim.
"Hadi ama Pradio, alt tarafı onu sevdiğini söyleyeceksin ne var bunda?" Dalga geçercesine konuştuğunda derin bir nefes alarak ellerimi özenle yaptığım saçlarımın arasına kaydırdım.
'İyi görünüyorsun Liam' dışında bir şeyler daha söylemesini dilediysem de, tek kelime etmemiş elini Aria'nın beline dolayarak adım atacak yer olmayan dans pistinin ortalarına doğru ilerlemişti. Ve onu yalnızca uzaktan izlemekle kalmıştım. Sonra da öpüşmeye başlamışlar, ve bende dayanamayıp kendimi dışarıya atmıştım. Yüzüme çarpan şiddetli rüzgar bile vücudumda ki sıcaklığı kesemiyordu.
"Tabi ya, alt tarafı üç yıldır onu sevdiğimi yakın arkadaş olduğumuz için kendimi engellemeye çalıştığımı ama bir türlü bitmediğini, adı her geçtiğinde içimde tarifi imkansız bir his olduğunu ve onu gördüğüm de bunun beşe hatta ona katlandığını söyleyeceğim. Alt tarafı mı? Sikeyim Sasha. Bu hiç kolay olmayacak ve ben Louis'yi Aria'dan ayırıp bunları söyleyebileceğimi hiç sanmıyorum. Ki Louis'de onun yanından ayrılmayı düşünmüyor gibi..." Bir kaç saniye sonrasında Sasha konuştuğunda kravatımı çekiştiriyor, başımı yaslandığım duvara koyuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Impossible(Lilo)
FanficSanırım şimdiye kadar yaptığım en yanlış şeyler listesinin başında en yakın arkadaşıma aşık olmak, var. İşin garip tarafı yaptığım en doğru şeyinde bu olduğunu düşünüyorum. Çelişkiler içinde ki bu düşüncelerim, tamamen, imkansız. Ona bunu söylerse...