Katy perry -Last friday night
*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-
"Yemin ederim sıcaktan koltuğa yapıştım ya." diyerek tepindim yatağımda. Cidden hava çok sıcaktı ve cinnet geçirme evresine gelmiştim. Bir insan en fazla ne kadar terleyebilir onu ölçüyordu Mikail sanırım. Töbe yarabbim ya.
Annemin zoruyla odamı toplayıp silip süpürmüştüm ve şu an aşşırı hararet bastı beni. Hayır yani anlamıyorum ki niye bu derece ısrar eder bir insan. Kesin gün falan var. Aşağıdan kek, börek kokuları da geliyor zaten. Aynen ya kesin gün falan var. Of beni bir sıkıntı bastı var ya anlatamam. Ay komşular yetişin! İçim yanıyor!
Yok arkadaş bu böyle olmayacak. Benim bir soğuk suyla duşa girmem gerekiyor. Yoksa evin içine girmeden terleten güneş benim dondurma gibi erimemi sağlayacak.
Yataktan kalktım ve giyeceklerimi de yanıma alarak soğuk bir duş için banyoya girdim. Hiç acele etmeden duşumu da alıp giyisilerimi giydikten sonra banyodan çıktım. Daha odama girmeden tekrardan terlemeye başlayınca şartellerim attı ve "ulan daha yeni duş aldım! Napıyım balık gibi suyun altında mı kalıyım ya! Vallahi çıldırıcam! Yıkanmaktan yüzgeçlerim çıktı!" diye bağıra bağıra odama girdim. Bir yandan da tepinmeyi de ihmal etmedim tabi.
Yatağımın üstündeki telefonum çalmaya başlayınca tepinmeyi kestim ve hızlıca canım telefonumu elime aldım.
Melike Arıyor...
Ana! Hayırsıza bak sen. Aklına gelmişiz sonunda. Ha bu arada Melike'nın kim olduğunu bilmiyorsunuz sanırım. Melike lise 1'den beri okul arkadaşım. Okul arkadaşım diyorum çünkü daha 1 kere sıra arkadaşım oldu. Malum, okul her yıl sınıfları değiştiriyor. Melike'nın dışında Melisa ve Ayşe de vardı. Bu üç salakla da işte lisenin başından beri de arkadaştık. Gerçi arkadaştık diyerek olayı basitleştirmek istemiyorum. Kankam, dostum, sırdaşım, kardeşim... ve daha birsürü şey.
Daha fazla Melike'yi bekletmeden telefonu açtım.
"Aloğğğ" diye karşıdan ses gelince gülümsedim. "Ne var lan hayırsız hiç arayıp sormuyorsun-" dedim sahte bir gücenmişlikle. Arkadan gülüşme sesleri gelince sustum. Noluyor lan?
"Kankaammm. Sana süprüz yapmaya geldik. Açın kapıyı" dediğinde hızla yataktan kalkmam bir oldu. GELDİK DEDİ. GELDİK DEDİ. BAŞKA KİM VARDI Kİ YANINDAA.
Kapıya doğru hızla koşunca hızımı ayarlayamadım ve kapıya kafa attım. "Ahh! Ya bu kapıların benimle bir derdi var" dedim ve alnımı tutarak kapıyı açtım. Karşımda gördüğüm mükemmel üç kişiye hayranlıkla baktım. Özlemiştim kerataları. Alnımın acısını bile unuttum bir an yani. O sıra da annem arkadan geldi ve "hoş geldiniz kızlar, İçeri geçin siz ya da Damla'nın odasına da çıkabilirsiniz." dedi gülümseyerek. Ah canım patates annem ya. Yerim ben bu kadını.
Kızları içeri buyur ettikten sonra hepsine sıkı sıkı sarıldım. Oooo elleri boş gelmemişler aynı zamanda. Cips, ice tea, çikolata, çekirdek, jelibon gibi daha sayamadığım abur cuburlar da almışlar. Koca yürekli kankalarım benim. Annem kızların ellerinde ki poşetleri aldı ve mutfağa götürdü.
"Yaa salaklar özledim sizi. Nerelerdesiniz, evde olduğumu nerden biliyordunuz" dedim heyecanla karışık şaşkınlıkla. "Hatice teyze sana odanı boşuna toplatmadı gerizekalı" dedi Ayşe ve kahkaha attı. Ardından Melisa söze girdi "ya kızım kaç günlerdir Hatice teyzeyle bu buluşmayı ayarlıyoruz biz" dedi gülerek. Kızlar kafalarını sallayarak Melike'ye destek oldu. "Eee" dedim devam etmesi için. Ayşe "ya uzun zamandır gecelemiyoruz diye düşündük kızlarla. Böyle bir plan yaptık. Biliyorsun okul kapandı kapanalı ben İstanbul'dayım zaten. Melisa da bir Antep'te bir Marmaris'te. Melike'in de kursu vardı. Sonunda herkesin işi bitti. Bizde hiç geciktirmeden buluşalım diye böyle yaptık. Yani kısacası bugün sizdeyiz bebek. Kızlar gecesi yapıcaz" dedi. Hepsine hayran hayran bakarken mutfaktan annem geldi. Sahte bi kızgınlıkla "içimizde bir casus var" dedim. Hep beraber gülüştükten sonra annem ve kızlarla birlikte biraz daha muhabbet edip odama çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZ #wattys2019
HumorGözlerinde gökyüzünü taşıyanlara... Eski adımız: karşı komlum meteor BU HİKAYE 25/07/2015 TARİHİNDE YAZILMAYA BAŞLADI.