5 gün sonra
Sabah mal gibiydim.O alarmın "Dat Dat" sesiyle uyanınca böyle oluyo gençler.Bugün doğum günüm ne güzel ama müthiş.Ne kadar kötü bir gün iğrenç.Bu arada benim baş belası gardaşımında bugün doğum günü düşünün artık 22 temmuzda ben doğmuşum ondan 15 yıl sonra aynı günde pislik kardeşim doğmuş.Onu aslında çok severim ona pislik demek falan hoşuma gider arada sırada.Yataktan Oflaya puflaya kalktım.Saat 9:30 filandı.Direk üstüme bişeyler giyip aşağı indim.Efran tv izliyordu kanallara bakarken ben
-Dur dur
-Ne oldu
-28'i aç dediğimde ntv spor 28'de idi.ben
-Has s*kt*r ya maç var ve ben şirkete narş üfff deyip evden çıktım.Kankimi arayıp
-Günaydın Deniz naber kanki
-Napıyım kanki mesai çoktan başladı.
-Bugünkü iş planım lütfen
-2 toplantı 4 tane randevu
-Tamamdır 2 dakikaya oradayım.deyip telefonu kapattım.Şirketin önüne geldiğimde içimden "ne kadar bereketsiz bir gün" diyordum.İşte öyle böyle derken şirketten kendimi dışarı atmıştım.Bayadır görmediğim bir teyzem vardı bir Zaman'lar aslında Efranın teyzesi Muğla'da oturuyordu.Bir ziyarete mi gitsem acaba.evet evet gideyim.Kapının ömrüne geldiğimde anılar bir bir canlanmıştı zihnimde aaa şurası9 yıl önce
Herzamanki gibi bizim grupla efranın teyzesinin bahçesinde oturup resim yapıyorduk.Efranın teyzesi resim öğretmeniydi o Zaman'lar bana da çok meraklı olduğum için ders verirdi.oturup resim yaparken teyzede orada oturup hem bizi izliyor hem de kahvesini içiyordu.Benim elimde guaj boya vardı.Taşırken birden ayağım taşa takılmış ve mavi boya efranın başından aşağı dökülmüştü.Efran aşırı sinirlenmişti.O arada bahçenin kapısının önünden efranın aşık olduğu kız geçip ona kahkahalarla gülmüştü.Tabii Efran benimle 7.5 ay konuşmamıştı.Zaten benle konuşmaya başladığında kız çoktan oralardan taşınmıştı.Şimdi ki Zaman
Kapıyı açan bir genç kız idi.Bu bu toprak olmalıydı.Ne kadar da büyümüştü ben
-Toprak sen misin
-evet benim de siz kimsiniz dediğinde ben bu kadar mı değişmişim kimse beni tanımıyor.ben
-Beni hatırlamadın mı
-Simanız biraz arkadaşıma benziyor ama
-Hangi arkadaşına
-Belki tanırsın Meriç Ateş onu Bayadır görmedim
-Benim
-efendim
-Ben Meriç Ateş dediğimde direk sarılmıştı toprak ve o sıkı sarılmaları.Ben
-Balım teyze nerede (Balım:az önce bahsi geçen teyze)
-İçeride dediğinde direk içeri koşmuştum.Balım teyzenin arkası bana dönüktü ve yağlı boya ile resim yapıyordu.ben
-Balım teyze
-Beni rahatsız etmeyin demiştim hatırladığım kadarıyla
-Balım teyze
-Efendim dediğinde arkasını dönüp beni görünce küçük çaplı bir kalp krizi geçirmişti.balım teyze
-Meriç kuzum sen misin dediğinde bana hep kuzum derdi eskiden
-Benim Balım teyze hiç değişmemişsin her zaman ki gibi çok gençsin
-Meriç sen nerelerdesin en son taşınmıştınız sonra bir daha gelmedin ne sen ne de benim hayırsız yeğenim Efran o hiç gelmiyor
-Gerçekten mi
-İnsan bir teyzesini ziyarete gelir
-Balım teyze otur şuraya acıcık Efranı çekiştirelim
-Otur kuzum
-Balım teyze Efran aşık olmuş
-Ne diyorsun .
-Bakışından belli benim süt kardeşim denize aşık olmuş gibi sanki yani büyük ihtimalle
-Vay vay Efran bey hiç söylemiyor.Öyle böyle dedikodu yaparken Efran geldi Efran suratsız
-Efran bişey mi oldu sen benim evime hiç gelmezdim
-Teyze bişey sorcam
-Ne ile ilgili
-Aşk
-Hımmm kimmiş bu şanslı kız
-Valla şanslı filan değil o başka erkeklere bakıyor
-Olabilir belki kalbinde sen varsındır
-Zannetmiyorum ben ona sevdiğimi itiraf etmek ne yüzüne bile bakamıyorum.Kalbim sıkışıyor.Nefesim kesiliyor.Ölecek gibi oluyorum.
-Efran işte aşk dediğimiz şey bu
-Ben sevdiğimi söylemezsem o başka birine aşık olacak.Üff ya deyip Oray'a dertli dertli.Teyze
-Meriç'le deneme yap onu Deniz gibi gör ona ne diyeceksen de biz toprakla alışverişe çıkacağız.Dedi ve çıktı biz Efranla bahçede havuzun kenarına oturmuştuk.Ben
-Diz çök köpek
-İt
-Fare
-Tamam konumuza dönelim
-tamam
-Seni seviyorum
-Öyle kuru kuru olur mu benim mal kardeşim
-Tamam be sensiz yaşayamıyorum yüzüne bile doğru düzgün bakamadım.Bana kalbini açar mısın seni sevi- Dedi tam cümlesini tamamlayacaktı ki.Atlas geldi tabii hesaplar karıştı.Atlas gelip efrana yumruk attı Efran havuza düştü.Atlas
-Sen bana bunu Nasıl yaparsın Dedi sanırım benle Efran düşüncesi bile saçma Atlas yani saçma işler müdürü ben
-Ne diyorsun
-Senle Efranı diyorum
-Ne ima etmeye çalışıyorsun
-Senle Efran sevgilisiniz
-Atlas saçmalama bunu Nasıl düşünebilirsin.
-Ya gördüklerim onlara Nasıl bir yalan uydurmayı düşünüyorsun
-Sen bunları nerenden uyduruyorsun dediğimde bana fazla hızlı olmasa da tokat atmıştı.Yere düşmemiştim.Sadece yüzüm gerilemişti.Atlas
-Bir daha yüzünü görmek istemiyorum anladın mı senden nefret ediyorum deyip çıkmıştı.Ben ise attığı Tokata değilde söylediklerinden Canım yanmıştı.Efran ise havuzdan çıkmıştı ben
-Özür dilerim deyip koşa koşa evden çıkmıştım.Arabaya bindim.Yazlığa doğru sürdüm.Yazlığa gitmemin sebebi merkezde olan kimsenin bilmediği dairemin anahtarını almak.Bir yandan hiç anlamadığım kadar ağlayıp bir yandan da Atlas'ın söyledikleri kafamda yankılanıyordu "senden nefret ediyorum,bir daha yüzünü görmek istemiyorum".Artık direksiyonu yumruklaşmaktan ellerim kızarmıştı.Arabadan indiğim de evin dışına kadar insanlarla dolu olduğunu gördüm.Sinirden gebermiştim.Direk kapıdan girdiğimde kızlar yanıma gelmişti
-İyiki doğdun
-Sizden parti isteyen oldu mu
-Ne dediğinde masanın üstüne çıkıp.Çatalı elime aldım müziği durdurup bağırarak
-Sizden parti isteyen oldu mu ha parti filan istemedim.Bu hatayı neden her yıl yapmaktan vazgeçin deyip elimdeki çatalla benim için yaptırılan 7 katlı pastanın hepsini çatalla deştim.Sonra odama gidip anahtarı alıp çıktım.Tam çıkarken Atlas geldi ben
-Beni dinler misin
-Hayır
-Bekle
-Defol git buradan
-Şu anda sana sen kimin evinden kimi kovuyorsun derdim ama istenmediğim hele de aşık olduğum Ada'mın beni istemediği yerde durmam.Haklı olduğumu görünce yüz ifadeni gerçekten çok merak ediyorum.dedim arabama atladığım gibi bara gittim.içmeye başladım.Baya iyi içtim.Şu anda neden se. Bin bereket versin bağıra bağıra ağlamak istiyorum.yarım saat sonra Efran geldiEfran'dan
Gökhan'a (Gökhan:barmen)
-Ne zamandır burada
-Yarım saat kırk dakika kadar
-Ne içti
-13 şişe bira 3 şişe tekila
-Niye veriyorsunuz
-Abi bar onun biz ona Nasıl laf söyleyelim.
-Doğru
-Abi garip olanda ne biliyor Musun sarhoş olmaması aklı gayet yerinde sarhoşluk belirtisi yok dediğinde Meriçe bakmıştım çok kötü görünüyordu.Ama sarhoş filan değildi.Telefonundan İNSTAGRAM'A bakıyordu.ben
-Meriç
-..................
-Meriç
-............
-özür dile-...
-Özür dileme özür filan istemez.O onun şapşallığı benim değil.Zaten o beni neden sevsin ki değil mi ama salaklık bende
-Meriç kalk gidelim
-eVe gelmeyeceğim
-Nereye gideceksin
-merkez küçük bir dairem var orada kafa dinlicem
-Tamam gel bırakıyım
-Benim arabam var
-gel dedim
-Tamam Dedi Gökhan'a dönüp
-Benim arabayı yazlığa gönderin tamam mı kanki dediğinde Gökhan
-Sen merak etme kanki dediğinde Meriç cevabını alıp çıkmıştı arabaya binip.Bana adresi verdi.Geldiğimizde burası şirin bir apartmandı.Etrafı sarmaşıklarla kaplıydı.Kapıya yöneldiğinde Meriç
-Yarın selini buraya getir tamam mı
-Tamamdır o iş
-Bu arada seviyorsan git konuş bence deyip içeri girmişti.Meriç'in gözlerinden belliydi.Çok kırılmıştı.Ah Atlas ah salak yarı. Onunla konuşacağım.Atlas'tan
Meriç bunu bana Nasıl yapabildi.Onun beni sevdiğini zannetmişim.Doğrusu ondan nefret etmiyorum etmiyeceğim de beni aldattı.Diğer sevgililerim gibi.Selin'den
Meriç'in yaptığına kızlarla çok kırılmıştık.Baya iyi kırılmıştık.Ben bunları düşünürken.Efran gelmişti kimse konuşmadan direk
-Meriçe kızmayın
-Neden
-onun da sorunları var
-Mesela
-Mesela Atlas benle Meriç'i sevgili zannedip Meriçe bir kamyon laf söyledi mesela bir tane tokat attı mesela sonra da arkasını dönüp gitti deyip odasına çıktı.Kim bilir Meriç ne kadar üzülmüştür.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA VELİAHT #Wattys2016
Dla nastolatkówBu aşka inanmayan iki gencin hikayesi değil aşka değilde sevgiye inanan iki gencin hikayesi ✌️✌ ***************** Aşkın nerede başınıza geleceği belli olmazdı bir halk otobüsünde,çöp konteynırında,Okulda ya da bir Yozgat- Muğla uçağında her yerde aş...