KA||2♔

19 0 0
                                    

    Sabah güneşinin ışıkları gözümü alıyordu. Etrafıma göz attım. Kimse yoktu. Banyoya gidip yüzümü yıkadım. Havluyla kuruladım. Küçük dolapta bir tarak vardı. Dudaklarım çok çatladığı için kullandığım nemlendirici, el kremi ve bir çok şey. Beni bu kadar yakından nasıl tanımıştı? Makyaj yapmayı seven birisi değilim. Makyaj anlayışım fondöten, eyeliner, toz pembe parlatıcı ve siyah bir göz kaleminden ibaretti. Ve bunlarda orada bulunuyordu. Başka birşey yoktu. Herşey tamamiyle benim için hazırlanmıştı. Ne tür bi psikopat bu? Odanın kapısının sesiyle düşüncelerimden uzaklaşıp irkildim. Banyodan çıktığımda onunla karşılaştım. Adını bilmediğim psikopatla. ''Günaydın'' dedi tebessüm ederek. Gözlerimi devirerek ''Ne zaman eve gideceğim?'' dedim. Aslında istesem kapıdan çıkıp gidebilirdim. Kimsenin söz geçiremediği birisiydim. Ama beni orada tutan birşey vardı. Korkuyor muydum? Hayır. Ama ne yaşadığımı bilemiyorum. Sözümü duymamazlıktan gelerek, ''Kahvaltı hazır güzelim aşağıda bekliyorum.'' dedi ve odadan çıktı.

     Ne kadar kahvaltı yapmayacağım desem de, midemde ki davul misali sesler buna izin vermiyordu. Üstümü değiştirip aşağıya indim. Masanın en uç köşesine oturdum. Krep, yumurta ve kahvaltılıklar vardı. Muhteşem görünüyordu. Bir kaç saniye sonra karşıma geçti ve ''Bugün ne yapmak istersin?'' dedi. ''Adını bile bilmediğim bir psikopatla aynı evde durmam bile saçmalık şimdi izin ver gideyim daha ne kadar tutacaksın beni burada.'' dedim. ''Adım Kağan'' dedi umursamazlığıyla. Sinirlenerek çatalı tabağa çakmam bir oldu ve hemen merdivenlerden odaya ilerledim ve kapıyı kapattım. Ardımdan geldi ve yatakta yanıma oturdu. ''2 Yıl.'' dedi. Anlamadığımı belirtecek ifadeyle suratına baktım. Devam etti. '' 2 yıl önce seni okul çıkışında bir kafede gördüm.'' dedi. Şaşırdım, şoktaydım. Ağzını yeniden araladı. ''O zamandan beri takip ediyorum seni. Ne var bilmiyorum, ama sende buldum kendimi. Birgün okulda yanındaki çocukla kahkahalar atıyordun, çok kıskandım seni. Diğer bi gün, annenle kavga etmiştin annen seni sokak ortasında bırakıp gitti. Saçlarını yolmaya başladın, canım nasıl acıdı bilemezsin.'' dedi. Bahsettiği çocuk Yağız olmalıydı. O benim kardeşim gibi. Çok seneler, anılar biriktirdiğim. Ah, o günde annemi yurtdışına gitmeden önce son görüşümdü. '' Ne istiyosun benden?'' diye döküldü kelimeler ağzımdan. Saçmaladığımın farkına vardım. Ne isteyecekti, aşık olmuş işte. Gözleri yaşlı bi şekilde baktı ve odadan çıkarken ''Telefonumdan birisine güvende olduğunu haber verebilirsin.'' dedi. Güvende miydim?
 
     Yüzüme dönüp ''Hani dedin ya ne kadar kalacağım burada diye, sana olan sevgimi anladığın gün gidebileceksin.'' dedi ve odadan çıktı. Boşluktaydım. İlk defa kendimi böyle hissediyordum. Güvende miyim, değil miyim bilmiyorum. Sevdiği kişiye zarar vermezdi değil mi? Bunları beynimin bi köşesinde rafa kaldırıp peşinden gittim. Koltukta oturuyordu. Çekingen bi tavırla yanına oturdum ve ''Arkadaşıma haber vermek istiyorum.'' dedim. Cevap vermeden telefonunu cebinden çıkardı ve ''Nerede olduğunu söylersen bozuşuruz.'' dedi. Salak, sanki nerede olduğumu biliyordum. Hemen Yağız'ın numarasını tuşlayıp açmasını bekledim. Açtığında '' Alo'' dedi. ''Alo Yağız ben Başak.'' dedim. Yağız ''Kızım neredesin sen? Öldürecek misin beni? İyi misin söyle neredesin hemen almaya geliyorum seni!'' dedi. Sakin ses tonumla devam ettim. ''Yağız merak etme ben güvendeyim yanlız kalmak istedim bu kadar kısa sürede döneceğim hoşçakal.'' dedim ve yüzüne kapattım. Çünkü itiraz edeceğini biliyordum. Birşey demeden telefonu Kağan'a uzattım ve odaya hızla ilerledim. Ne yapacağımı bilmiyorum, tek bildiğim onun sevgisine inanıp buradan bir an önce gitmek. Peki gerçekten onu bu kadar kolay terkedebilir miydim?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 27, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAÇAK AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin