Bölüm 1

43 2 0
                                    

Cennet dedikleri yer miydi burası?
Ne güzel bir koku vardı havada. Eşsiz renklerin mi yoksa çiçeklerin kokusu muydu bu?... Tanrım, böyle muhteşem bir bahçe ilk kez görüyordu. Masal diyarında mıydı? Yoksa gerçekten ölmüş de payına düşen cennet bahçesinde güller prensesi olarak mı dolaşıyordu? İşte orada! Katmerli kocaman bir gülde sanki gizemli bir davet vardı. Bir adım attı ve baş döndürücü harika kokuyla sarhoş olmak ister gibiydi. Tam o sırada göz kamaştıran müthiş bir beyazlık bakışlarının yönünü etkiledi. Hayatında hiç bu kadar beyaz ve güzel bir elbise görmemişti. Beyaz rengin göz kamaştıran etkisinden kurtulan bakışları bu kez gökyüzünün maviliği çalan bir çift bakışa kilitlendi. Işıldayan bir sabâ melikesi, karşısında durmuş gözlerinin ta içine bakarken gülümsüyordu. Altın sarısı saçlarının buklelerinde oynaşan güneş ışınları, bu kez de elinde tuttuğu kocaman bir anahtarın altın rengi üzerinde parlıyordu.
Hermine'nin bakışları, bir an anahtarla mavi bakışlar arasında gitti geldi. Sonuçta kendisine uzatılan anahtara, daha büyük bir şaşkınlıkla uzandı.
"Bununla ne yapabilirim? Neye yarar bu?" diye düşünüyordu.
Genç kadın, onun bu düşüncelerine yanıt vermek istercesine bakışlarını ufka doğru uzattı. Hermine onun bakışını kip etti ve bu kez şaşkınlıktan ağzı açık kaldı.

Gazi'nin Hüzünlü ÂşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin