Masum ve bir o kadar da saftım çocukken. Haliyle arkadaşım dediğim gıcıklarda bunu kullanmışlar zamanında. Yeni yeni farkediyorum.. Onlar yüzünden uzun bir zamanı sevdiceğim olmadan geçirdim. Birbirimizi üzdük, toparlanamadık. Ayrı düştük..
Genelde çoğu insanın çocukluk aşkı olmuştur. Nadiren evlilikle sonlanır. Ben de evlilikle sonlanmasını isteyenlerdenim. Hatta evlenince de sürsün bu hikaye. Uzadıkça uzasın, hiç bitmesin.
Öyle süslü püslü şeyler söyleyemeyeceğim valla. Çok seviyorduk birbirimizi işte. Sen benden günler sonra doğdun, hani Çalıkuşu romanındaki Kamran diyor ya "Sanki dünyaya gelirken bu aşk için Allah'a söz vermişim gibi. Kâlû Belâ'dan beri işte böyle seviyorum".
Sanki bu aşk için Allah'a söz vermişim gibi.
Bir gün yine maile buluşması yapıyoruz, yemekler yendi falan. E çocuğuz sonuçta oyun oynayalım diye odasına gittik. Sehpaları çıkardık ortaya, üzerine bir kaç eşya koyduk. Ben mağazanın kapı görevlisiyim, içeri gelen (hayalet) müşterilerin isimlerini alıyorum.. o ve kuzenimde eşyaları gösterip satmaya çalışıyorlar müşteriye.. Ha buarada biz üç kişiydik.. O, ben ve kuzenim. Benim kuzenim onunda yeğeni oluyor (Akraba evlilikleri var işte, fazla kafa yormaya gerek yok). Böyle böyle devam ediyoruz oyunumuza...
Yine bir klasik anne oturmaları daha.. Annem onlara gidecekmiş akşamdan söylüyor, beni uyku tutmuyor tabi. Okula koşarak gidiyorum, çıkış zili çaldığında ise kalbim güm güm. Onu göreceğim ya, heyecandan elim ayağım dolanıyor.. Tam yola koyuluyorum birşey eksik.. Çantam! Dönüyorum sınıfa öğretmen diyor "kızım senin aklın nerede? Vallahi bir gün kendini de unutacaksın diye korkuyorum."
Gidiyorum evlerine, bakıyorum kapının önüne ayakkabısı yok, daha gelmemiş. Buarada o farklı bir okulda okuyor, özel bir okulda. İçeriye giriyorum, sabırsızlıkla beklerken servisi görüyorum camdan ve hemen kapıya koşuyorum. Ben karşılıyorum kapıda. Daha üstünü değiştirmeden masaya oturup pasta bekliyor. Çok seviyor yaş pastayı, kurabiyeyi. İlk öğreneceğim tarif kurabiye olmalı diye geçiriyorum aklımdan. Yemeği bitince zamanımızda meşhur olan GTA oyununu oynamaya başlıyoruz hemen. Bana da öğretiyor arada, arabaları yamuk yumuk sürüp duvara çarptığımda kahkaha atıyor.
Şimdilerde rüyamda en sık gördüğüm şey gülüşü oluyor. Yüzünü falan unutuyorum arada ama gülüşü hiç gitmiyor gözümün önünden.
Araba sürmeyi öğretiyorum ayağına ellerimiz birleşiyor mause'ta. Benim yanaklar al al tabii. Yandan yandan bakıyor tepkime, hoşuma gittiğini görünce sımsıkı tutuyor elimi. Çocukluğumun en güzel anları.
Akşam olupta eve gidince uzanıyorum yatağa, tavan sahne oluyor yaşadıklarım bir kez daha canlanıyor gözümde. Musmutlu bir şekilde uykuya dalıyorum. Bakalım yarın görecek miyim onu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Virane Aşk
Teen FictionKim olduğumu, daha doğrusu kim olmak istediğimi bilmiyorum. Aslında ben, ne istediğimi de bilmiyorum. Ne bekliyorum hayattan? Hedefim ne? Cevap veremeyeceğim sorular kafamda dönerken, tek bildiğim şeyin üzgün olduğum sonucuna ulaştım. Benim hikayem...