İnsan bazı anları neden özler biliyor musunuz? Çünkü kendisinin hep ona ait olan o an, bir başkanın trajedisi olabilir. Dünyaya insan olarak gelmek, kötü yada iyi olmak için bize sunulan bir fırsattır. Bu fırsatı ne yönde kullanacağımızı ise karakterimiz belirler. Karakterse zamanla olgunluk kazanır.
Uçsuz bucaksız bir manzara görmek istiyorsanız en dik yokuşu çıkmak zorundasınızdır. Bedeldir bu. Ödemekle yüzleşemiyeceğiz bedeller, düşlerinizin kırılmasından başka sonuç getirmeyecektir. Ama aynı zamanda bir düşü düş bırakan gerçek ise onun gerçekleşmemesidir.
Gülün nasıl koktuğu değil, sizin nasıl kokladığınızdır farklı yaratan. Bu yüzden herkes başka sever. Ve herkes başka türlü teslim olur aşka... Aşk, seni vurabilecek bir silahı, seni vuracağına inandığın birine tereddütsüz vermektir. Sessizce gitmeyi seçer kimi... Yârinin gözleri uğruna, yârinin gözlerinden vazgeçer. Bazı hikayeler sözlerle değil, gözlerle yazılır. Aşk, vazgeçmek olur...
İçini yeterince dolduramadığımız hayat, kısa bir hayattır. Nasıl ki denize inmemiş bir gemi daha gemi değilse... Yani aşkı yazan bilemez yaşayan kadar. Vuracak sahil bulamayan her dalga nasıl kıvrılırsa kendi içine, öyle bir ölümün ortasında hayat aramak olur gerisi.
Ve o... Onun kaderi aşkı uğruna aşktan vazgeçmekti!
Aslında bakarsanız aşk diye birşey de yoktur; ta ki onu bulana kadar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAZGEÇTİM
RomanceAklı ve mantığı ele geçiren, aynı zamanda akla ve mantığa sığmayan bir duygunun içindeyim. Geri bakarak gitmeye çalışıyorum. Kırık bir umut taşıyorum. Aklım sende kala kala senden gidiyorum. İnsan arasında terk ettiği filmin sonunu merak edermi? Edi...