Multimedia da Defne Sürgün varDaha şaşkınlıkları gitmeden olaya el atmak lazım tabi.
"Siz kaşındınız ama ."
Oğuz abim abimden önce davranarak odadan depar atarak çıktı saniyesinde. Abim ise daha iki adım atmıştı ki sırtına atlayıp düşürmüştüm, onu alta alarak kalktım ve sopayla karnına vurdum. Tabikide sert değil ben sadistmiyim ama lütfen.
" Aaağhh Eylem s*çıcam ağzına ."
"Ama abicim yani ayıp... ediyosun"
Abim benden güçlü evet ama karnına vurduğumdan gardı düştü ve bi tanede az önce yedi evet.
O-oov abim hareketleniyo . Kaçma vaktiii.
"Oğuz abi oyun oynicaz sen nereye kayboldun ya. "
Oğuz abinin sesi soluğu kesilmişti hiç ses yoktu yine küçükkende böyleydi bu saklambaç oynarken hiç bulamazadık onu. Evin içinde biraz daha aradıktan sonra vazgeçtim onada başka bişey uygulardım acelesi yok ya.
Kendimi tuvalete doğru yönlendirdim gezinmeyi bırakıp elimi yüzümü bi yıkamam lazım diye düşündüm.
Tuvaletin kapısını açtığımda kabinin içinde bi karartı gördüm hadi bilin bakalım bu kiim. Dıt dırı rıııt tabikide Oğuz abim. Gökte ararken yerde buldum seni . Sessizce hareket etmedende yakalayabilirdim onu ne de olsa kapının sesini duydu elimdeki sopayı bi kenara bırakarak kapıyı kilitledim ve kabine doğru ilerlemeye başladım. Kapıyı açar açmaz Oğuz abimin şaşkın ifadesini görmek hafiften güldürsede zaman kaybetmeden kulağından tuttuğum gibi çıkardım kabinden.
"Eylem açtırma kutuyu söyletme yunusu bırak kulağımı ."
Bu laf Oğuz abimin küfür etmek istemiyorum ettirme deyiş şekliydi. Ani bi hareketle sağ bacağımı Oğuz abimin bana göre sol ayağının arkasına atarak çektim kısacası çelme taktım ve yere düşürdüm mermerden tok bi ses çıktı ve karnına oturdum.
Kollarını, boynunu, karın boşluğunu cimdirmeye başladım. Elleriyle engellemeye çalışsada bana kıyamadığı için sert davranmıyodu iki dakika kadar cimdirdikten sonra yoruldum ve serbest bıraktım.
I-ıı sopayı unutmadım tabiki. Yerden aldığım gibi Oğuz abimin dizlerinin arka tarafına vurmamla ayağa kalkan Oğuz abim dizlerinin üstüne çöktü.
"Bir daha yapmazsınız heralde. " deyip arkamı döndüm ve kilitli kapının kilidini açarak dışarı çıktım . Telefonuma baktım saat 06:38 di daha okulun başlamasına 1 saat 22 dk vardı. Bana yeterdi.
Formamı giydim saçlarımın ucuna maşa yaptım, çantama ders programına bakmadan iki defter attım ve spor ayakkabılarımı giyerek evden çıktım. Kulaklığımıda kulağıma taktıktan sonra dünyalar benimdi.
Okula geldiğimde saat 8:48 di doya doya geçireceğim 12 dakikam var muhteşem!
Sınıfa çantamı bıraktım daha birkaç kişi vardı sınıfta ve kantine doğru yöneldim kahve çekmişti canım. Biraz daha ayılırdım hem.
Kantine girdiğimde çok az kişi vardı. Sıraya girdim ve kahvemi alarak sınıfa doğru yürümeye başladım. Sınıfa girdiğimde birkaç kişi daha gelmişti. Yerime oturdum kulaklığımı taktım, kahvemi yudumlarken müziğimin eşliğinde dışarıyı izliyordum.
Hoca içeri girdiğinde kulaklığımı çıkarttım hocayı selamlayarak tekrar oturdum. Bugün güzel geçiceğe benziyordu ki öyle düşünüyorum .
Ders matematikti ve hoca anlattıkça beynim fazla yüklemeden dolayı kısa devre yaparak uykumu getirmeye başladı . Kulaklığımı tekrar taktım ve uyumaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadist Aşkı
Подростковая литератураBabasının tayini üzerine başka bir şehire taşınırken babasının ölümü ile gittiği yerde sürekli başını belaya sokan ve başı beladan ayrılmayan , önceden Sadist tehşisi konulmuş ve bunu hala tamamen atlatamamış Eylem SİREN 'in hikayesi ve daha fazlası.