BÖLÜM 1

925 25 11
                                    

Benim adım Deniz.
Her şeye sahip olma tutkusuyla dolu, ama elindeki her şeyi bir anda kaybetmiş olan Deniz. Sığınacak tek bir kimsesi kalmayan, hatta eski sığınaklarından kaçmak zorunda olan Deniz..

Belki de ölümü bekleyen bir Deniz..

"Hala toparlanmadın mı?" Duyduğum sert ses tonu beni düşüncelerimden ayırırken, yattığım yerde rahatsızca kıpırdandım. Cevap vermek gelmiyor içimden..
Ses tonu kadar sert bir şekilde kapı açıldı birden. Sadece bakışlarımı kapıya kaydırıp kısa bir süreliğine aşkından öldüğüm adama baktım. Beni öldürmek için elinden geleni yapan adama.
"Kalk diyorum Deniz!" Soğuk elleri tenimle buluşunca ürperdim..

"istemiyorum bırak." Ağzımdan çıkan güçsüz kelimelere odaklandı bir süre.. sabır diler gibi gözlerini kapatıp açtı. Kirpiklerini bile seviyordum oysaki..
"Deniz sabrımı taşırma. Kalk diyorsam kalk şu lanet yataktan!" Belki ellerini kullanmadı ama sözleriyle dövmeyi başardı yine. Sözleriyle, ses tonuyla ve bakışlarıyla her gün dövüyordu zaten. Alışmıştım artık ama yine de ağır geliyordu. Ben bir şey yapmadım ki, beni dinlemedi bile...

"Bu ne zaman son bulacak söyler misin?" Sesimi güçlü tutmaya çalışarak dikildim karşısına. Kısa bir anlık afallaması ardından yine alevlendi gözleri. "Sen benim babamı öldürdün Deniz! Ne zaman mı bitecek? Hala merak mı ediyorsun? Sende öldüğünde, cehennemdeki yerini aldığında bitecek." İşte sorun buydu. Ben babasını öldürmemiştim, babası beni öldürmeye çalışırken kendimi kurtarmıştım sadece..
"iyi öyleyse; cehenneme gittiğim zaman sana da babanın yanında bir yer ayırtırım için rahat olsun." Diyerek koluna çarpıp yanından geçtim ve hapishanemden dışarı çıktım. Soğuk ve pis odamdan..

Kendimi ılık suyun kollarına bıraktım.

İşte her şey böyle başlamıştı.. mutlu ve bir o kadar yolunda giden aşk hayatım; sevgilimin babasını öldürdüğüme inanmasıyla boka sardı. Her şey alt üst oldu. Anlatamadım, hiç dinlemedi.. gözlerime bir daha asla eskisi gibi bakmadı. Babası aramızın bozulucağını bilse kendisi de ölmeyi göze alırdı eminim. Bunu bile yapardı.. sadece kendimi korumak istemiştim ben. Ama kendimi korurken aslında daha büyük bir karmaşanın içine sürüklenmiştim.

"Daha ne kadar oyalanacaksın?" diyerek içeriye girdiğinde irkildim.

"Keşke kapı çalsaydın." Derken dönüp musluğu kapattım. "Seni çıplak görmeye meraklı değilim zaten." Dediğinde ise çoktan duşakabinin kapaklarını açmış ve üzerime doğru askıdan aldığı havluyu uzatmıştı. Havluyu alıp vücuduma dolarken "Öyle mi? Çok değil bir kaç ay öncesine kadar beni böyle göremek için ölüyordun da." Dedim. Sözlerimin bitmesiyle küvete adımını atıp beni soğuk seramik duvarlara yaslaması bir oldu. "Evet, o zamanlar babamın katili olacağını hiç aklıma getirmemiştim çünkü. Şimdi şansını zorlama ve git hazırlan. Biraz evden çıkıp dolaşmamız lazım, kafayı yiyip delireyim deme sakın. Sana yapacaklarımı sağlıklı bir şekilde algılayıp işkence çekmen gerek." Diyerek göz kırptı.. bunu demesi gözlerimi doldururken güçlü görünmeye çalışarak kollarımı ellerinden kurtardım.
"Ben senin köpeğin değilim. Beni canın isteyince gezmeye çıkarıp canın isteyince odaya kilitleyemezsin! Hiçbir yere gelmiyorum." Dedim ve küvetten çıkıp odaya ilerledim. Canım yanıyordu evet ama ben yenilgiyi kabul edemem. Onun bana işkence ederek zevk almasına izin verip yenilmeyi kendime yediremem.. suçsuz olduğum bir konuda yargılanmayı kabullenip esas mağdur olanın ben olduğumu göz ardı edemem...

Dar bir kotun üzerine salaş bir gömlek geçirip saçlarımı öylesine kurumaya bıraktım. Omuzlarıma kadar bile gelmeyen kısa dalgalı saçlarıma baktım bir süre. Gözlerime baktım daha sonra. Bir zamanlar içi gülüyordu gözlerimin, oysa şimdi sadece korku ve endişe var..

SEVGİLİ KATİLİM #wattyTR2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin