3. Bölüm

59 3 0
                                    

Merhaba arkadaşlar, hikayemizi umarım beğenmişsinizdir. Yorumlarınızı ve votelirinizi eksik etmeyiniz :)

Keyifli Okumalar 💕

MULTİMEDİA FEYZA VE GAYE.

Kaan'dan

" Kaan sus artık, çıktığımız yürüyüşü sikeyim ki bir susmadın"

" Baran doğru düzgün konuş. Benim kardeşim oluşuna hâlâ şaşkınım doğrusu konuşma tarzına bak nerde o küçük velet"dedim gülerek. Sessiz kalarak başını iki yana salladı.

" Kaan?"

" Efendim Baran ?"

" Bir kız kardeşimiz olduğunu bilseydin onu görmeye gider miydin? " diye bir soru yönelttiğinde suratına anlamazca baktım.

" Ne alaka "

" Hiç. Sordum." dedi kaşlarını çatarak.

" Sen boş soru sormayı Amerika'da mı öğrendin velet, bir kardeşimiz olsa tabiki gider bakardım. "

" Baba diyeceği o orospu çocuğu olsa bile mi ?"

"O orospu çocuğuna baba diyecek olsa bile kardeşim "

Bir süre sessiz kaldık. Ne demek istediğini anlamamıştım ama pekte umrumda değildi. Çok mantıksız bir soruydu. Biz iki kardeştik, Baran ve ben. Daha kimsemiz yoktu. Annem hastaydı. Çok hasta. Kederden sıkıntıdan oluşan bir hastalıktı. Gün gelince kalkıp gece barlara gidebilecek kadar dinç, gün gelince gülemeyecek kadar halsiz ve bitkin. Orospu çocuğu Güney Vardar'a gelirsek annemi aldatan keş ve kız çocuğu satan, küçücük kızlarla birlikte olan adamdan bahsediyoruz ona ne olurdu ki ?

" Ah!" Diye bir inilti doldu kulaklarıma. Baran yanımda yol boyunca çattığı kaşlarını gevşeterek kahkaha atmaya başladı.

" Ne kuduruk insanlar var Kaan " diyerek gülmesini hafif bastırdı. Gelen sese doğru kafamı çevirdim sırıtarak. Pencereye baktığımda buranın Feyza'nın evi olduğunu farketmemle beynimden vurulmuşa döndüm.

"Noldu lan azmış köpek sende mi istiyorsun?" diye söylendi Baran.

" Bekle beni azcık geliyorum hemen"

" Şuradayım" diyerek sigarasını çıkartarak yerleşti kaldırıma.

Bende hızlı şekilde pencereye ulaştım. Pencere itsem açılacak derecedeydi. Ama içeride kimin olduğunu göremeyecek kadar karanlıktı. Telefonun flaşını açarak içeriye doğru tuttum. Karşımda terler içerisinde ağlayan Feyza'yı beklemiyordum. Beni gördüğünde ayağa kalktı hızlı bir şekilde. Bende pencereyi itekledim ve açtım. Bu kızın kapalı alan ve karanlık fobisi vardı.

Açtığım pencereye doğru yaklaşarak derin nefesler aldı.

" Ne işin var burada ?"diye sordu nefesleri arasından.

" Buradan geçiyordum. Sesini duy-

" Sesimi duyunca geldin" dedi gözleri baygın ve kısık çıkan sesiyle.

" Kendini öldürmeye mi çalışıyorsun, neden buradasın ve karanlıktasın Feyza?"

" Hmm" dedi gözlerini kapatarak.

" Sesini, özlemişim."

" Soru sordum ?" dedim hızlıca.

" Babam" dediğinde başımı olumlu anlamda salladım.

Son ŞarapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin