Yeni bir şehire gelmiştim. Sadece yeni bir şehir değil yeni bir hayat ,yeni bir okul ve yeni arkadaşlar. Aslında pek heyecanlı değilim çünkü büyük bir şehire geldim. Kim bilir burada yaşayanlar ne kadar zengindir, belki zengin ama kalpleri temiz olan insanlar da vardır ama bunları bana zaman gösterecek. Yeni evimizin önüne gelmiştik bile yemyeşil bir bahçeye açılıyordu kapısı. Hemen annemden anahtarı alıp evin içine girdim. Bir kat çıktığımda hemen sağ köşedeki odayı benim yatak odam olarak seçmiştim. Denize bakıyordu odam, balkona çıkıp uzaklara bakınca bile huzuru hissediyordu insan. Aşağıya indiğimde eşyaların geldiğini gördüm. Ve bir kaç aksesuarların taşınması yardım ettim. Bir kaç saat sonra tamamen taşınmıştık. Güneş batmıştı bile ve ben çok yorulmuştum. Hemen odama çıktım kendimi yatağa attım. Ve yarın beni neler bekliyor, diye düşünmeye başladım. Zaten bunları düşünürken derin bir uykuya dalmıştım bile. Sabah olmuştu. Kahvaltımı yaptım ve okula gitmek için hazırlandım. Annemle biraz sohbet ettikten sonra servisin korna sesini duydum ve aşağıya indim. Servisin içine girdikten sonra herkes gözlerini bana dikerek birbirlerine bir şey diyorlardı ; ta ki en arkadaki koltuğa baktığımda esmer , mavi gözlü ve kulağında kulaklık olan bir delikanlı gördüm. Yanına oturdum ve yavaşça ona dokundum. Kulaklığını çıkarıp bana baktı, ben de :
- Merhaba, ben Açelya yanına oturabilir miyim, dedim
O da sahte bir gülüş atarak :
-Zaten oturdun ya, bende bu arada Emre, dedi.
Ve kulaklığını takıp arkasına yaslandı. Şarkının sözlerini mırıldanıyordu. Gerçekten sesinden büyülenmiştim. Bir kaç dakika sonra okula gelmiştik. Okulun kapısından içeri girerken : "Hadi bakalım Açelya , yeni bir şehire geldin, sadece yeni bir şehir değil yeni bir şehirle birlikte yepyeni bir başlangıç yaptın. Şimdi , karşına ne zorluklar çıkarsa çıksın, ne darbeler ne yaralar alırsan al her şeyin karşısında güçlü olacaksın hiç bir şeyin seni yıldırmasına izin vermiceksin ,dedim ve okulun bahçesine adımımı attım. Emre'yi gördüm ve yanına gittim. Bana baktı ve :
- Yine mi sen, dedi.
Ben de aklıma okula girerken söylediğim lafları getirdim ve :
- Kusuruma bakma sadece sesinin güzel olduğunu söylemek istemiştim, dedim.
Ve arkamı dönüp gidecektim ki kolumdan beni hızlıca çekti :
- Sesimin güzel olduğunu kimseye söykemiceksin , söylememen için ne yapabilirim ? İstersen sana 50 lira verim , dedi.
Çok sinirlendim ve :
- Merak etme, ben senin gibi zübbelerin parasına ihtiyaç duymuyorum. Ve şunu da unutma senin sırrını kimseyle paylaşmam, dedim ve hızlı adımlarla oradan uzaklaştım.
Okulun içine girdim ve 10/C yi aramaya koyuldum. Sınıfımı bulduktan sonra derin bir nefes aldım ve sınıfa girdim. Herkes bana baktı ve aralarından bir kişi yanıma gelerek :
- Sınıfları karıştırdın herhalde, dedi. Ben de :
- 10 /C burası değil mi , dedim.
O da kafasını salladı. Ben de " O zaman sınıf arkadaşıyız, dedim." Sonra sınıfa öğretmen girdi ve:
- Merhaba çocuklar, bakıyorum da yeni arkadaşınızla tanışmışsınız.Ben yine de sizi tanıştırim bu arkadaşımızın adı Açelya , bizim şehrimize babası vefat ettiği için geldi. Ve liseyi bu okulda bitirmeyi düşünüyor, şimdi sizden tek isteğim arkadaşımıza yardımcı olmanız. Açelya ile Rüyam ilgilenecek . Evet şimdi dersimize geçelim , Açelya sen Rüyam'ın yanına otur , dedi ve derse geçtik.
40 dakika sonra ders bitti ve teneffüse çıktık . Rüyam okulu bana gezdirmişti. Sonra gezerken Emre'yi gördük Emre yanımıza geldi ve :
- Demek Açelya ile tanıştın, dedi .
Sonra bende " Gidelim" dedim ve oradan uzaklaştık. Teneffüs bitmişti derse girdik. Öğretmen yoklama yapıyordu. Ve sıra bana geldi. Öğretmen "Açelya , dedi " sınıftakiler de aynende:
- Saksıda, dedi.
Çok üzülmüştüm. Ama üzüldüğümü belli ettirmemeye çalışarak "Burda,dedim" Dersin bitmesine 10 dakika kalmasına kafama kağıttan bir uçak vurdu. Kağıdın içinde "Yetim Çiçek" yazıyordu. Kağıdı çöpe attım ve zil çaldı. Tuvalete gittim sonra içeri 3 kız girdi , giren kızlar bizim sınıfımızdaydı. Kızlardan biri
"Açelya çok güzel bi kız erkekler nasıl bakıyorlardı görmediniz mi dedi " Sonra diğerleri " Evet" dedi . Sonra diğeri "Açelya'nın sırasına Japon Yapıştırıcısını sürelim, dedi ve çıktılar."Sınıfa girdim ve sırama elimi sürdüm sonra :
- Herkes bana baksın!dedim. Özür dilerim sizi üzecek bir şey yaptıysam, affedin. Ama bana yaptıklarınızdan hiç hoşlanma-
dım. Siz beni anlayamazsınınız ben hayatımın geri kalanını kalbimin yarısıyla yaşıcam. Ama siz çok şanslısınız, çünkü sizin aileniz var işte benim sizden tek farkım bu benim babam yok. Eğer babamın olmaması bir kusurumsa beni bu kusurumla kabul edeceksiniz. Bu arada isimimle dalga geçmenize niye tepki vermedim biliyor musunuz çünkü bu isim babamın bana verdiği en güzel armağan. Ben ismimden memnunum, ama sizin ismim hakkında ne düşündüğünüz umrumda değil. Eğer bana böyle davranıcaksanız hiç iletişim kurmayalım, dedim.
Sınıfta sessizlik oldu zaten herkesin yüzü de asılmıştı. Son derse girmiştik. Dersimiz boştu. Yanıma geldiler ve benden özür dilediler. Ben çok memnun olmuştum sonra da eve gitmek için servise bindim. Serviste Emre yoktu. Evin önüne geldiğimde annem beni kapıda karşıladı . Sonra akşam yemeğimizi yedik. Ve ben odama çıktım, kitap okurken uykuya dalmışım ...