Gözlerimi açtığımda yatagimdaydim. Şaşırmıştım çünkü kanepede uyuya kalmıştım. Sanırım Bora getirmişti. Allahtan bu iyiliği bana çok görmedi de yatağıma kadar getirmişti. Tütütü ALLAH nazarlardan saklasın
Yatagimdan kalktığım gibi banyoya yöneldim. Ustumdekileri çıkarıp kirli sepetine attıktan sonra ılık suyu açıp kendimi suya bırakmıştım........ Banyodan çıktıktan sonra üstüme siyah pantalon ve gri , pembe çizgili bir bluz giymiştim. Saçlarımı ise kuruladiktan sonra doğal haliyle bıraktım. Saçlarımın doğal hali hafif dalgaliydi. Aşağıya inmiştim. Bugün okula gitmek istemiyordum. İlk gün gitmek istemiyordum.Aşağıya indiğimde Bora yı yine sadece eşofmanla gördüm. ALLAHIM bi kerede sabah aşağıya indiğimde Bora yı üstsüz gormeyeyim. Aminnn
O da beni gördüğünde
" Sen okula gitmiyor musun?" dedi .
Sana Ne demek istedim bir an ama söyleyemedim. Onun yerine
" Gitmek istemiyorum" dedim.
Bana neden dermiş gibi kaşlarını kaldırdı. Bende
"Okulun ilk günü canım istemiyor" dedim.
O da kafasını salladı. Mutfağa girdim ve kahvaltiliklari çıkarmaya başladım. Ilk önce elime zeytin gelmişti onu masaya koydum , peynir reçel derken hepsini koydum. Hazır olduğunda Bora ya seslendim ve geldi. Kahvaltı yapıyorduk
"Bugün seni bir yerlere götüreceğim. " dedi .
Şaşırmıştım. Agzim açık ona bakmistim. Tam tamam diyecegimde
"Ağzını kapat sinek girecek " dedi gülerek.
Sinir şey nolacak! Bende kafamı sağlamakla yetindim. Hala gülüyordu. Ne vardı ki gülenecek .
"Bu kadar şaşıracağını bilseydim soylemezdim" dedi.
Ahh sonunda sustu beee. Anladım şaşırmama gülmüştü. mal nolacak ama benim öyle çok elbisem yoktu alışverişe gitmek istiyordum. Ama gerek duymadım. Çünkü şaşalı bir şey giymeyecektim. Kahvaltı bittikten sonra buzdolabına geri koymaya başladım. Bittikten sonra salona gectim.
Biraz televizyon izledikten sonra Bora kapıyı açarak gitmişti. Tam nereye dicektim neyse hem benim işime gelir daha rahat hazirlanirim. Merakliydim. Çünkü nereye götüreceğini bilmiyordum. INŞALLAH iyi biryerlere götürür. Aminnnn.
Odama çıktığımda dolabımı açtım ve ne giyecebilecegime karar veriyordum. Daha doğrusu karar verimiyordum. Çünkü Bora malı nereye gideceğimizi söylememişti. Onun en uygun kararı verdim.(medya) elbiseyi yatağımın üzerine koydum. Ayakkabılarıma baktığımda en uygun olan siyah platformlu ayakkabımı aldım. Baktığımda çok sade olmuştum . Takı almak istedim. Altın rengi kupe ve bileklik taktım.
Kapının açıldığını duydum. O kadar vakit mi harcadım diye bakarken bir saat olmuştu. Niye erken geldi ki oofff. Aşağı indiğimde Boranin elinde bir poset vardı. Yanına gittim gerçekten merak ettiğim bir soruyu sordum.
"Ne zaman gideceğiz " dedim. Bana döndü ve
"Saat sekizde" dedi .
Bende kafamı sallayarak yukarı çıkacakken elimi tuttu. Beni kendine doğru çekti. Şaşırmış bir şekilde ona bakarken o da benim gözlerimin içine doğru bakmaya başladı. Bir süre öyle kalınca sıkıldım ve elimi onun önünde sallamaya başladım. Öyle yapınca kendine gelmiş gibiydi. Beni bıraktı.
"Hazırlan " dedi.
Neeeee hadi ama daha çok vaktimiz vardı. Off! Kafamı sallayarak bu sefer yukarı çıktım. Hazırladığım kombini giyince saçlarına hafif maşayla dalga verdim ve koyu göz makyajımı yaptıktan sonra aynada kendime baktım ( erkek olsam yavşardım...... Yazarın itirafları) güzel olmuştum. Aşağıya indim ve Bora yı gördüm üstünde siyah pantolon ve salaş beyaz t-shirt onun üstüne de deri ceket giymişti. Yakışıklıydı. Bora da bana öylece bakıyordu. Aramızdaki sessizliği ben bozarak
"Hadi gidelim " dedim yapmacık bir gülümsemeyle... o da kafasını salladı. Ve dışarı çıktık.
Arabaya doğru ilerledik ve araba bindik. Yolculuk sessiz geçmişti. Ama arada sırada bacaklarima bakmıyor değildi. Araba durdu ve indiğimizde geldiğimiz yere bakınca bir bar olduğunu gördüm. Beni bu iğrenç yere getirmiş olamaz değil mi? (!) Belimdem tutup beni ıçeriye doğru ittirdi.
Içeriye girdiğimde koku dayanilmazdi. Bora yı herkes tanıyor gibiydi. Gören selam veriyordu. Biraz doğru ilerledigimizde bize ayrılmış olan masaya oturduk. Yanımıza garson geldiginde ne içersiniz diye sorunca ben bir meyve suyu istedim. Bora da garsonun kulagina yaklasıp bir seyler dedikten sonra içeceklerimiz geldi. Hem meyve suyumu içiyordum hem de etrafa bakıyordum yanıma baktığımda şok olmuştum.
Bora bir kızla yiyisiyordu. Tamam bana ne de önümde bari yapmayın demi . Tekrar önüme döndüm. Etrafa biraz daha baktığımda uzun boylu , kumral bir erkek yanıma doğru geldi. Bana eğilerek
"Bu dansı bana lütfeder misiniz" dedi elimi tutarak.
Ne kadar da kibar bir erkek , yanıma dönüp baktığımda hala yiyisiyorlardi oldu olacak bide şey yapın yani bi hırsla yanımda hala cevap bekleyen erkeğe elimi uzattım. Sahneye ilerleyince slow bir şarkı çalıyordu. Sahnede delice dans edenler oflayıp yerine otururken yerini çiftler almıştı. Hem dans edip hem de birbirimize sorular soruyordum. Adının Burak olduğunu öğrendim. Aslında yakışıklısı biriydi ama Bora gibi değildi. Offff ne diyorum ben ya niye onla kiyasladim ki çünkü malll kafam hala ondaydı arada bir bakıyordum neyse ki en son baktığımda kız Boranin kulağından inmişti. Içimden şükürler olsun diyordum. Slow şarkı bittiğinde Burakla oturduğum yere oturmustuk. Kiz Borayla konuşuyordu. Biz de tam Burakla konuşacakken yüzüne inen yumrukla bağırmıştım. Kim yumruk attığına baktığımda Bora yı gördüm. Niye vuruyordu Kim şimdi bunları düşünecek vaktim olmadığını düşündüm ve Bora yi Burağın üstünde almaya çalıştım en sonunda üstünden indiğinde beni gördü ve daha da sinirle götürmeye başladı
Umarım beğenirsiniz. .......😇😇😇😆😆😆😆
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Abim Bir Manyak #Wattys2016
Teen Fiction"Ufaklık iki şey söyleyeceğim. Birincisi sen güçlü bir kızsın. Ikincisi SENİ SEVİYORUM. " ********************** Bizimkisi ilk görüşte aşk değildi. Bizimkisi tanıdıkça alevlenen bir aşktı. ********************** Bora nın geçmişte yaptığı bir hata b...