Babamdan Kalan Meslek

Londra'ya Varış

Uçaktan inmiştim yanımda silahım yoktu ve yürürken arkam bakmam da gerekmiyordu böyle yürümek nasıl bir his ilkdefa tatmıştım Londra çok güzel bir sehire benziyordu zaten gelmeden önce biraz araştırma yapmıştım sıra ötelime yerleşmeye gelmişti şişko rid otelimi ayarlamıştı otelin adresi verdiği zarfta yazıyordu bir taksi çevirdim ve ona kağıtta yazan adrese gitmesini söyledim otelim nasıl bir yerdi merak içerisindeyim bu tatil bana çok iyi geleceğinden çok emindim otele vardık taksiden indim otel çok lüks bir yere benziyordu şişko rid otele geldiğimde rick parker dediğimde beni odama çıkaracaklarını söylemişti  otelde resepsiyonna rick parker dediğimde buyrun efendim odanıza çıkalım dediler oda çok büyüktü şişko Rid paraya kıymış die düşündüm odaya yerleştiğimde yeni aldığım yazlık şık giysileri giydim ve dolaşmak için dışarı çıktım her ihtimale karşı otelin adresini yanımda taşıyordum biraz gezdikten sonra bir kitapçı gördüm kitapçıya girdim ve kitapçıda dolaşırken georgi tarzı evlerle ilgili bir kitap gördüm georgi tarzı evler benim herzaman ilgimi çekmiştir ama bikere bile fırsat bulup onlarla ilgili araştırma yapamamıştım bu benim için süper bir fırsattı hemen kitabı aldım ve otel odama geri döndün georgi tarzı evler pencereleri boydan boya 2 katlı bahçeli ve kapıları büyük bir ev tarzı bu evlerden birinde herzaman oturmak istemişimdir emekli olduğumda ölmezsem bu evlerden birtane alıp oturacağım otelde yemek yemek için lokantaya aşağı kata inmiştim orda çok güzel bir kız gördüm ve onla tanışmak için yanına gittim onunla konuştuk ona benim gibi tek başına tatil yapmak için buraya gelmiş birlikte yemek yedik bir gecede çok samimi olmuştuk benim odamdan 2 kat yukarıda ki odada duruyormuş odama çıktığımda kızı aklımdan çıkartamıyordum adımı aaa!! O şokla ismini sormayı unutmuştum o kadar güzeldiki ismini bile sormayı unuttum işte siz düşünün ertesi gün odasına kahvaltı için çağırmaya gittim ve kapıyı uykulu halde açtı pijamayla bile çok güzeldi ona neden kapısını çaldığımı söyledim ve kahvaltı teklifimi kabul etmişti aşağıya kahvaltı yapmaya indiğimizde masada onun ismini sormayı unutmadım ve sordum adı
Açelya ' yaymış adı da kendi gibi güzelmiş Açelya Açelya!  Ne güzel dimi dalıp gitmiştim elimdeki georgi tarzı evlerle ilgili kitabı görünce georgi tarzı evler nasıl evler die bana sorduğunda georgi tarzı evlerle ilgili ne biliyorsam anlatmıştım kalkması gerekiyordu saat çok çabuk geçmişti kahvaltı için teşekkür etti ve gitti işleri varmış buraya tatil için gelmemişmiydi ne işiydi bu eski takıntılar işte merak ve  araştırma  tutkusu peşine düşmüştüm ne işi olduğunu merak etmiştim onu takip ederken gözümü kırpmadan ona bakıyordum adeta, bir harabe gibi eski tren ocaklarının oraya gelmişti onun gibi narin ve güzel bir kızın burada ne işi olurdu gine bir gizem ve aksiyon tatillin aksiyonsuz geçmeyecek gibi gözüküyordu neler yaşadım o eski tren ocağında neler oldu????