Şimdisize her şeyiyle muhteşem giden hayatımın nasıl komik bir dramadönüştüğünü anlatacağım.Tabi önce geçmişe gitmeliyiz çokdeğil lise yıllarıma; İstanbul Ortaköy lisesi mezunuyum.Liseyıllarım hatırladığım mutlu anılarımdan, popüler bir kızgrubunun lideriydim, ben ve grubumum diğer üç üyesi için çokgörkemli günlerdi. Ah lise yıllarım unutulmaz... bak yinehayallere daldım. Okulda bize üç silahşörler derlerdi. TabiDartanyansız üç silahşörler bir hiçti. Okulun tatlıbelalarıydık ve de en güzel kızları, az can yakmadık, neysekonuyu çok dağıtmadan devam edeyim. Lise bittiğinde babamın işiyüzünden İstanbul'dan Eşkişehir'e taşınmak zorunda kaldık.Tabi en zoru da Üç silahşörlerden ayrılmaktı benim için. Onlarbenim en iyi dostlarımdı. Onlarsız geçen onca seneler içindeonlar hep maklımdaydı. Bir daha karşılaşacağımızı hiçdüşünmezdim nedense sanki hep geçmişte kalacaklarmış gibigelmişti bana. Neyse yine konuyu dağıtıyorum, bu benim kişiselözelliğim dir.
Günümüzegelirsek baya stabil bir hayatım olduğunu sanıyordum. Tabi tekrargeçmişimle karşılaşana kadar. Kafanız karıştı değilmi?Biliyorum ben bunu hep yapıyorum. Üstelik nasıl yaptığımı dabilmeden.
ADA:Bu benim, Anaokulu Öğretmeniyim ve işimi çok seviyorum,çocuklarıysa daha çok! Genelde hayatımdan memnunum, güzel birşehirde yaşıyorum. Hayatımda her şeyden çok sevdiğim birailem, anlayışlı, kibar, bana güven veren sevgi dolu bir nişamlımvar. Daha ne olsun...
hayatındahep ufak şeylerden mutlu olan o şanslı insanlardanım. Hayatımdadeğişiklikten hoşlanmam, ben düzen insanıyım. Bazı insanlarsıkıcı olduğumu düşünebilirler ama ben süprizlerden dehoşlanmam(!) Tabi bu düşüncelerim hayatın bana hazırladığı osüprizleri bilmeden önceydi. Ben her şeyin ylounda gittiğinidüşünürken ki öyle görünüyordu. Nerden bilebilirdim hayatınbana sürprizler hazırladığını, son derece rutin giden hayatımda.
Okullarıntatil olmasına iki gün vardı. Sonra İstabul'a can'ın yanınagideceğim ve düğün hazırlıklarına başlayacağız. O kadarheyecanlıyımki bu yaz sevdiğim adamla evleniyorum. Annemle babamda çok mutlular. Babam Can'dan pek hoşlanmasa da benim mutlu olmamonun mutlu olması için yeterli. Ben hep ailemin evliliğineözenmişimdir. Hala birbirlerine sevgiyle bakan, sevgi sözcükleriyleseslenen bir çift'in çocuğuyum. Sanırım o yüzden sevgiye ve birömür birlikte mutlu olmaya inanan nadir insanlardanım. Bazıarkadaşlarım fazla hayalpereset olduğumu düşünüyor. Ya onlaryanılıyor ya da hayat bana güzel yerinden geliyor. Neyse kiİstanbul'a gitme günü geldi. Bizimkiler (annem ve babam ) beniilla yolcu etmek istiyorlar. Otogarda dakikalarca sıkıca sarıldıkbirbirimize. Babam:''bak eğer bir şeyler ters giderse ya da seninhesabına uymazsa, biz buradayız. Bunu biliyorsun''.
Budediğini duygusallığına vermiştim yalnızca, oysa bir babanınhislerini pekte göz ardı etmemek gerektiğini kısa bir süre sonraöğrenecektim.
Büyükhayaller ve ondan çokta küçük olmayan umutlarımla otobüsebindim ve yanıda tatlı bir yaşlı teyze oturuyordu. Kafamla selamverip bende yerime yani yanına oturdum. Otobüs hareket eder etmez,İstanbul yolculuğum nasıl heyecanlı ve beklenmedik geçeceğinianlatır gibi yanımdaki yaşlı teyze konuşmaya başladı.
SenRus'mu sun?
Pardon?
Hehzati hepiniz aynısınız, tanıması kolay. Sen Türkçe biliyormusun yoksa?
Anlamadım?
Ha!çok iyi bilmiyorsun yani olsun bulmuşsundur yine de zengin birkoca.
Sizinyüzünüzden benim kız evde kaldı. Nişanlısı bir Rus için teketti onu. Eltimin
kızıda boşandı. Yine sizin ırk sağ olsun, kala kaldı iki çocuğuyla.Bilemedim yani nedir sizde olan be kızım altından'mı sizinki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I İSTANBUL
General FictionADA: Bu benim, Anaokulu öğretmeniyim ve işimi çok seviyorum, çocuklarıysa daha çok genelde hayatımdan memnunum, güzel bir şehirde yaşıyorum. hayatımda her şeyden çok sevdiğim bir ailem, anlayışlı, kibar, bana güven veren sevgi dolu bir nişanlım var...