Aslına bakarsanız size nasıl yazacağımı bilemiyorum. Nereden başlayıp nereden bitireceğimi, nasıl hislerimi size aktaracağımı, hiçbir şeyi bilmiyorum. Ama size bir şekilde içimi dökmek istiyorum ve Koray abiye benim hayatımı nasıl değiştirdiğini anlatmak istiyorum. Bana nasıl bir örnek olduğunu. Sadece bilmesini istiyorum. Sadece bilmesini...
Aslına bakarsanız ben içine kapanık biriyim. İnsanlardan nefret eden ve yanlarında geçerken başımı önüme eğip geçenlerdenim.Bu tuhaf olabilir ama öyle. İnsanların yüzüne bakamam ve neden bu kadar çok insan olduğunu düşünürüm. Niye bu kadar fazlalar, bizi niye hep eziyorlar diye düşünmedim değil. Aslında ben konuşmayıp yazanlardanım. İçimi yazıp dökenlerdenim. Konuşurken kekeleyip ne diyeceğimi bilemeyen ama yazı yazarken en güzel şekilde anlatan. Umarım sizin için de öyleyimdir.
Geçen sene ailemin isteği ile dershaneye gitmiştim. Her ne kadar istemesem de. Bilmiyorum ama kendimi onlara borçlu hissediyorum. Ve benim itiraz etmemem bu sebepten oldu. Yazıldım ve bir hafta sonra gitmeye başladım. Giderken başım eğik öylece gidiyordum. İçimden şarkı söylüyordum. Ben de Ege gibi şarkı söylemeyi seviyorum ama kulaklıkla dinleyemiyorum. Çünkü insanlar bana bakıyor ve bu kız niye böyle kulaklık takıyor diyorlar gibi hissediyordum. İlk hafta sadece yerimde öylece oturdum ve hiçbir şey yapmadım sadece oturdum. Telefonumla uğraştım. Sonra sınıflarımız değişti ve okuldaki iki arkadaşımla aynı sınıftaydık. Sevinmedim diyemem , sevinmiştim. Bir tanesi kızdı diğeri erkek. Kız olanla hiç konuşmamıştım ve nerdeyse gıcık olmuştum. Ama yanlış tanımışım. Biz nerdeyse iki hata sonra en iyi arkadaş olduk. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez ve sırlarımızı paylaşır olmuştuk. Ne ara bu kadar samimi olmuştuk? Benim sınıfta hiç arkadaşım olmazken dershanede arkadaşım vardı. Tuhaf değil mi? Şimdi o kızla hala en yakın ve en iyi arkadaşız. Ne saçmalıyorum. Biz kardeş gibi olduk ve çok mutluyuz. Erkek olanla ise bir iki kez konuşmuştuk. O da benim arkadşım olmuştu ve şimdi bana kanka diyordu. Benim hiç akadaşım olmamıştı ve şimdi iki tane arkadaş edinmiştim. Bu başlangıçtı. Dershanedekilerle hep arkadaş olmuştum ama her zaman mesafemi korumuştum. Gel zaman git zaman dershaneye bir kız geldi ve bu kız la çok iyi anlaştık ve hep beraber oturduk. Bir gün wattpadden bir hikaye okuyordu. Bir iki kez görmüştüm ama ne olduğunu bilmiyordum. ''Bu ne?'' diye sordum. O ise açıkladı nasıl bir şey olduğunu ve bana ''Sende indir ve okusana.'' ve ben ''Benim onlarla işim olmaz.'' demiştim. Çok yanılmışım.
Dershane bitmişti ve yaz tatilindeydik. Ve benim aklıma wattpad geldi. Hadi indireyim dedim ve indirdim. Bir iki kitap okudum ve bayıldım. Elimden bırakamadım. Arkadaşım bana sunduğunda Berçin ve Tuğçe gibi o bana ''wattpad benim.'' demiş ben ise '' götümün wattpadi'' diyip köşeye fırlatmıştım. Ama şimdi pişman olmuştum. İlk okuduğum kitap Gözlük değildi ama keşke o olsaydı ve bende ilk baştan beri bir kaybeden olsaydım. Okudukça Ege'de kendimi buldum. Huylarımız, davaranışlarımız, kaybedenliğimiz... Onun sayesinde kulaklıkla şarkı dinlemey başldım ve şimdi dimdik duruyorum. O bana dimdik durmayı öğretti. Hayata karşı dimdik bir şekilde durmayı, insanları umursamayıp haytıma bakmamı öğretti. O benim adeta bir öğretmenimdi. Koray abi gibi.
Koray Abi;
Sana çok teşekkür ederim. Beni Ege ile karşılaştırdığın ve hatımı değiştirdiğin için. İyiki benim öğrendiğim bir yazarsın. İyi ki bizim abimizsin. Bizim yol göstericimizsin. Seni canı gönülden kutlarım Koray abi. Gözlük'ü o kadar güzel yazmışsın ki kitap bile oldu ve ilk alanlarda biz olacağız. Koray abi başın büyük bir beleda. Bir sürü kardeşe sahip oldun ve hepimizle ilgilenmek zorundasın.
SENİ ÇOK SEVİYORUZ KÜRDAN KRAL.
SENİ SEVİYORUZ LACİVERTİ BİZİM İÇİN ANLAMLI KILAN ABİMİZ.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yazarların En Özeline -Koray Yersüren'e- -nNevah'a-
Short StoryBiz sadece kaybedenlerdik, ezilenlerdik. Bir engelin karşısında dimdik durmaktan korkan ve kaçanlardık. Bizi ezdiler. Hem de çok. Ama bzi pes etmedik ve şimdi kazanmış olan kaybedenleriz.