Freed en sonunda ormana varmıştı. Haritaya bakarak bu ormanıda geçelim Hageron'a varacaz sonra oradan trenle mangolinaya gideceğiz diye düşündü.
Ormanda bir saat kadar yürüdü sonunda kamp yapabilecekleri bir yer bulmuştu pan ve cemille (cam)i *kediler* üşümesinler diye giderken üstlerine örttüğü örtüyü yere açtı ve ikisini yavaşça yatırdı.
Odun toplayıp bütün gece yanacak bir ateş yaktı sonra çadırı kurup ikisini içeri geçirdi ve ortalarına yattı. Sabah kalktığında iki yanınında boş olduğunu gördü.
Çadırdan çıktı Günaydın diye seslendi ateş yakan cam'e sonrada "pan nerede" diye sordu. Cam "yiyecek birşeyler bulmaya gitti" dedi. Freed "Ne zaman çıktı "diye sordu. Cam "Biraz oldu şimdi döner. Buraya gelene kadar ne kadar yürüdün. Bir saat önemli değil "dedi. İleriden bir ses duyuldu "Hep böyle yapıyorsun Freed yeter arada bir dinlen " dedi. Freed "of pan yorulmuyorum ki. "dedi. pan elindekileri yere bırakarak cam le aynı anda yalaaaannn diye bağırdı. Freedin onların bu sözüne karşılık tek yaptığı ise göz devirmek olmuştu.3 gün sonra :
Üçü sonundaaa diye inleyerek istasyonun önündeki banklardan birine çöktüler. Freed çok yoruldum dedi. Biletleri aldılar trene doğru ilerlediler. Mavi bir kedi (tahmin etmişsinizdir)sarışın bir kıza yazık ya natşu ya üzülüyorum bize ise acıyorum gene bütün yol boyunca kusacak. Koyu saçlı bir çocuk alev beyinli yüzünden uyuyacağım anlaşılan. Dedi. Camdan kızıl saçlı kız siz hala binmedinizmi daha hemen binin dedi. Üçlü aye diye bağırıp trene bindiler. Freed diğerleriyle bakışıp "garip bir 4 lü" dedi ve üçü trene bindiler.
Son
Çok kısa biliyorum gomennesai umarım beğenirsiniz lütfen vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin
Medyayı okurken açmanızı tavsiye ederim
Minna minik bi notum var buhikayede Lucy ve Ejder Avcıları daha önceden var